Alec'in doğum günü şerefine en sevdiğim Malec videolarından birisini multiye koydum ♥
(Bu da ekstra olsun anammams)
Raphael'i bin dil dökerek evden
göndermiştim.Simon yalnız kalmasın, barışmak için çok iyi bir fırsat bu filan dedim ikna ettim ama çok zor olmuştu.
Kapıyı da kilidinden kilitledim, böyle durumlarda şifre devreye girmiyordu ve hırsızlık olayları olma ihtimali artıyordu.
Sonrasında diğer örtüyü de elime alıp Alec'in odasına yöneldim.
Bıraktığım pozisyondan bir santim bile kıpırdamamıştı.
"Tamam buradayım Alec." Deyip hızlıca yanına oturdum ve diğer örtüyü de üstümüze serdim. Sormadan Alec'in bedenine sıkı sıkı sarılıp onun başını omzuma doğru çektim.
Anında kollarını belime sarmıştı ve titriyordu.
"Geçti tamam, yanındayım ben. Korkmana gerek yok. Güvendesin artık."
Hava soğuktu evet, ama buz kesecek kadar değildi.
Alec'in bedeni resmen buz kesmişti. Boynuma değen yüzü çok soğuktu.
"Bekle bir şey yapacağım." Deyip ondan biraz uzaklaştım ve tişörtümü çıkardım. Sonradan onu tekrar yanıma çektim ve örtüyü üstümüze daha da sardım.
"Ellerini tenime yerleştir ve bedenime daha çok sokul hadi."
Onu bir bebek kucaklar gibi kucaklayıp bedenini kendi bedenim üstüne çektim. Çıplak göğüsüme daha sıkı tutundu ve başını omzuma yasladı.
Yavaş yavaş nefesi de beden ısısı da düzene girmeye başlamıştı.
Yüzü yüzüme çok yakın duruyordu, başımı çevirip ona baksam yüzümüz temas ederdi. Bu yüzden ona bakmamaya çalışıyordum.
Bir elimi saçlarına çıkardım ve yavaş yavaş saçlarını okşamaya başladım. Ama bu şekilde uyursak yarına sağ çıkamazdım ben. Altında pestilim çıkardı.
Hızlıca yataktan bir yastık aldım.
"Alec şimdi yavaşça yere kay, dizlerime yat."
Yastığı dizlerimin biraz daha yukarısına koydum ve Alec başını dizlerim üstüne koydu.
Üstümüzde duran bir örtüyü komple Alec'in üstüne örttüm ve diğerini de kendime sardım.
Elini tutabilir miyim?
Zihnimde dolanan cümle ile hafifçe gülümseyip sağ elimi ona uzattım. Hızlıca koluma sarılıp bir eliyle de elimi tuttu.
Boşta kalan sol elimle de saçını okşamaya başladım.
"Nasıl hissediyorsun?" Dediğinde gözlerime bakıyordu.
Huzurlu.
"Güzel, ben yanında olduğum sürece hep öyle hisset tamam mı?"
Başını olumlu anlamda salladı ve gözlerini kapadı.
Elektrikler gelene kadar bu şekilde dururuz diye düşünmüş olsam da çok geçmeden uyku bastırmıştı ve duvar dibinde, kucağımda Alec'le uyuyakaldım.
Sabah gözlerimi açtığımda güneş çoktan doğmuştu.
Alec hala kucağımdaydı ve elime sarılıyordu.
Uyurken ne kadar saf gözüktüğünü bir kez daha kendime hatırlattım. Şu an yerden kalkmak istiyordum ama Alec uyansın da istemiyordum.
Bu yüzden kalkmadım ve Alec'in saçları ile oynamaya devam ettim.
"Çok sevimlisin ve niye çok sevimlisin inan ben de bilmiyorum."
Ben bunları derken odanın kapısından gece girdi ve küçük patileri ile yanıma gelip koluma sürtünmeye başladı.
"Alec'i çok seviyorsun sen de öyle değil mi?"
Sanki beni anlamış gibi kucağıma çıktı ve Alec'in yanına kıvrıldı. Bu sefer elimle onun tüylerini okşamaya başladım.
"Şu hale bakın, Alec'i kıskanmaya başladım. Onu benden daha çok mu seviyorsun gece?"
Karnından mırıltı dolu bir ses yükseldi.
"Bu evet demek mi? Bak seni sokağa atarım çöplerden yiyecek toplarsın." Dedim alaylı bir sesle konuşarak.
O sıra Alec, burnuna sürtünen tüylerle gözlerini kırpıştırarak açtı.
"Günaydın." Dedim ona gülümseyerek baktığımda. Hafifçe esnedi ve kucağımda doğruldu.
"Bacaklarım uyuşmuş..." dedim bacaklarımı hareket ettiremeyip. Sonra elimle yavaş yavaş bacaklarımı ovmaya başladım.
"Ben yaparım." Dedi Alec yanıma oturup. Sonra ellerini bacaklarımın üst kısmında gezdirmeye başladı. Bence sen yapmasan daha iyi...
"Yok ben yaparım." Demiş olsam da dinlemedi ve ağrıyan bacaklarım onun dokunuşları ile yavaş yavaş kendine gelmeye başladı.
"Yine işe gideceksin." dedi elleri hala bacaklarımdayken.
"Evet, ne yazık ki..."
"Dün için teşekkür ederim, yanımda olduğun için."
Ellerinin hareketi durmuş olsa da elleri hala bacaklarımdaydı.
"Önemli değil Alec, ben senin her zaman yanında olacağım bunu aklından çıkarma."
Alec başını olumlu anlamda sallayıp bir elini yüzüme çıkardı ve sonrasında yüzüme yaklaştı. Ama saniyesinde onu durdurdum.
"Alec lütfen... şunu yapma."
"Yalnızca... yanağından öpecektim. Teşekkür için. İzinsiz seni öpmem ben."
"Pekala, öp hadi." Dediğimde bana yaklaştı ve yanağıma sulu bir öpücük bıraktı. Hemen sonra başını boynuma gömmüştü.
"Sana yakınken uyumak daha kolay oluyor biliyor musun?" Dedi boynuma yaslanırken. "Hiç kötü rüya görmüyorum, hatta güzel rüyalar görüyorum."
"Bu rüyalardan bana bahsetsene biraz."
"Çıplak rüyalar değiller." Dedi hızlıca. "Senle ben oluyoruz, yanımda oluyorsun. Öyle rüyalar."
"Alec sana bir şey soracağım. Eğer birisi bir gün bana zarar verecek olursa ne yaparsın?"
"Öyle bir şeye izin vermem."
"Şayet ki oldu... ne yapardın?"
"Sana zarar veren ve vermeye çalışan herkesi öldürürdüm." Demesi ile birkaç saniye titremiştim.
"Bunu yapmamalısın."
"Neden?"
"Çünkü bu... kötü bir şey ve sen iyi birisin."
"Benim iyi birisi olduğumu mu düşünüyorsun cidden."
"Evet Alec öylesin, iyi birisin sen." Dedim ona sarılarak.
"Eğer birisi sana zarar verirse dünya üstündeki en kötü kişiye dönüşürüm." Dedi itiraz kabul etmeyen bir tonla konuşarak.
"Senin için neden bu kadar değerliyim ben?" Dedim. Aslında soru sormaktan çok sorgulamak için söylemiştim bunu.
"Şu an olduğumuz durumdan ötürü." Deyip kolunu bedenime daha çok sardı.
O andan sonra tek kelime bile edemedim çünkü cevabımı iyi almıştım.
...
Alec seni yerim ben ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod: 18 Deney Başarısız
FanficYıl 2050 İnsanlığa yön verecek deneylerin her geçen gün daha da artması sonucu başarısız olarak tanımlanan deneyler imha edilmeye başlanmıştır. Magnus'tan ise Kod 18'in imhasını gerçekleştirmesi istenmiştir. Aslında deney başarısız değildir ama yar...