"Bu sefer benim istediğim bir şey yapacağız." Deyip onu fotoğraf çekilme kabinine doğru sürükledim.
"Hey, ben fotoğraflarda kötü çıkıyorum ama."
"Sanki senin zamanında vardı fotoğraf makinesi."
"Vardı tabi, taş devrinden gelmedim ben sonuçta."
"Taş Devrini de bilirmişiz." Deyip onun dudağına bir öpücük bıraktım.
"Biliyorum tabii ki. Küçükken çizgi filmi bile vardı."
"Çizgi filmi vardı demek." Deyip onu tekrar öptüm. "Sen taş devri ben jetgiller. Şu hale bak." Deyip güldüğümde bana boş boş baktı ve "Şu an göz devirebilsem devirirdim inan bana." Dedi.
"Düşünsene, normalde şu an 70 yaşında olman gerekiyordu. Belki de benim Alec dedem olurdun." Deyip ona yaklaştım. "Dizine oturup senden harçlık filan isterdim. Sen de böyle yine asık suratla bana bakıp bu gençlerden nefret ediyorum filan derdin. Ben de senin o tonton yanaklarını sıkardım."
Bunu derken aynı anda yanaklarını da sıkmıştım.
"Birileri bana o eziyetleri çekmeyip hayatını düzgün bir şekilde yaşayacaksın ama hayatında hiçbir zaman Magnus olmayacak dese kabul etmezdim." Dediğinde birden ciddileşmiştim.
"Bence kabul etmen daha mantıklı olurdu."
"Anlamıyorsun ki... kendini benim gözümden görsen anlardın neden böyle dediğimi."
(AMINAKOYIM DUYGUSAL MÜZİKLE BÖLÜM YAZAN KAFAMA SIÇAYIM)
"Alec yine de kimse, özellikle ben, öyle bir eziyeti çekmeye değmez. Kimse senden önemli olmasın, buna ben de dahilim. Bana bu kadar bağlanma tamam mı? Söz ver bana, bağlanmayacağın hakkında."
"Magnus ben çoktan bağlandım ki, bunu değiştiremem."
Ben bir şey demeyince "Boşver şimdi bunu, hadi fotoğraf çekilelim." Diyerek beni kabine çekti. Bu konuyu bir kenara bırakıp anı yaşamaya karar verdim ve makineye birkaç dolar atıp Alec'in yanına oturdum.
"Çirkin çıkarsa almayacağız." Dedi Alec hızlıca. Tam o sırada flash patlayınca Alec'in gözler kocaman açıldı. İkinci çekilmeden onun yanağını öptüm ve flash yine patladı. Üçüncü için onun yüzünü kendime çevirip dudağına bir öpücük bıraktım. Dördüncü için de ona sarıldım.
Fotoğraf çıktığında fotoğrafları incelerken kahkaha atmaya başlamıştım.
"Gülme Magnus!"
"Ama... ama şuna bakar mısın... ilk fotoğrafta far tutulmuş tavşan gibisin ve çok... çok şeker bu..."
Ona yaklaşıp bu sevimliliği için ona sulu bir öpücük vermiştim.
"Sıra bende, yine gidip o manyak alete bindireyim seni de gör."
"Aaa o güzel ağzın neler diyor senin..." deyip masum bir şekilde ona baktım. "Bana kıyamazsın sen bence."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod: 18 Deney Başarısız
FanficYıl 2050 İnsanlığa yön verecek deneylerin her geçen gün daha da artması sonucu başarısız olarak tanımlanan deneyler imha edilmeye başlanmıştır. Magnus'tan ise Kod 18'in imhasını gerçekleştirmesi istenmiştir. Aslında deney başarısız değildir ama yar...