12.BÖLÜM

65 18 91
                                    

Selamm ❤ Nasılsınız iyi misiniz ?

Yine yeni bir bölümle geldim.Şimdi fark ettim de iki bölümdür olaylar oluyor ama çok heyecanlanmıyoruz heyecanlı bölümler yazmalı mıyım daha çok yoksa memnun musunuz 😉

Bölüm Şarkısı:Candan Erçetin-Annem

Bu şarkıyı ne zaman dinlesem ağlarım.Çok değerli bir şarkı benim için

İyi okumalar canlarım ❤

--------------------

"Pekala gidelim biz."

Baran ayağa kalktıktan sonra arkasından Taha kalktı.

Taha yavaş adımlarla Aslı'nın uyuduğu koltuğa gittikten sonra omzuna dokunarak hafifçe sarstı ve uyandırdı.

Bu hareketi beklemediğim için şaşırmış olsam da sadece Aslı'ya odaklandım.

Derin de üzülmüştü belli ki.Ama Aslı...Onun yüzünde çok gördüm pişmanlığı , üzüntüyü.

Kıyamamış ve affetmiştim onları.Ama bu kalbimi paramparça ettikleri gerçeğini değiştirmemişti.Neden söylememişlerdi ki bana?Timur'dan duyarsam daha az üzülürüm diye mi düşünmüşlerdi?

Böyle daha mı iyi oldu zannediyorlar?

Evren yanıma yaklaşıp kulağıma doğru eğildi.

"Gitmek istiyorsun değil mi?"

Hayır.

"Ben bilmiyorum.Eve gidemem.Ben onun suratına bakamam Evren.Ama eninde sonunda döneceğim oraya.Zorundayım."

"Sana şu çok klişe olan 'Burada benimle bir ömür kalabilirsin' lafını söylemek isterdim.Ama dönmek zorundayız.Sen babana ben ise anneme."

Babam.Bunu duyması bile tuhafken söylemesi nasıl olacaktı.

"Annene dönmek istiyor musun?"

"Bilmem istiyor muyum?Beni her kırışında önce defolup gittim daha sonra yüzsüz gibi döndüm kapısına.Evet istiyorum."

Ona doğru dönüp yanağını okşadığımda gelen öksürük sesiyle bir adım geriledim.

Tolga.

Ona açıklama borçlu değildim.Bu saatten sonra ona hiçbir şey borçlu değildim ve muhatabım değildi.O da parçalamıştı beni.Onu affedemezdim.

Derin ve Aslı kardeşimdi kıyamadım onlara.

Ama o hiçbir şeyim değildi.

Ama bir yandan da düşündüm.O olmasa kim bilir ne zaman söyleyecekti Timur bana.Belki daha çok üzülecektim.Belki de söylemeye hiç cesaret edemeyecekti.

Ama Tolga da edememişti bana söylemeye.

*****

Evin kapısına geldiğimde ben çalmadan açılan kapı ve beni saran kollara rastlayınca anlık bir şok yaşadım.

"Kuzum , hayatım!"

"Bo-boğuluyorum."

Nurhayat Hanım beni bıraktığında gözlerine kaydı gözlerim.Yeşil gözleri kırmızıydı.Onu da mı ağlatmıştım?

Yanaklarıma sulu öpücükler bırakırken Timur görüş alanıma girdiğinde başını öne eğip kapının yanında durduğunu gördüm.

Alt tarafı bir gece yoktum.Nasıl bu kadar endişelendirmiştim ki onları ? Kapıdan içeri girdim ve Nurhayat Hanım'a öpücükler yolladıktan sonra merdivene yöneldim.Timur'u es geçmiştim.

GECE KARANLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin