ÖZEL HAREKAT

3.BÖLÜM

Bölüm ithafı için özelden yazabilirsiniz...
Bu bölüm sizlere gelsin...
begcehelin
berfinbilican13
Keyifli okumalar...
##########################
Hilal'i arkama alıp eve girdim. Gördüğümüz manzarayla şok olduk. Hilal'in annesi yerde hareketsiz yatıyordu. Yavuz Bey ise ortalıklarda görünmüyordu. Hilal'in kulağına doğru eğildim.

"Etrafı kolaçan edelim. Sonra annene bakalım. Olur mu?"

Kafasını olumlu anlamda salladı. Sırt sırta verip bir elimize sopa diğer elimizle de gardımızı aldık. Önce alt katı kontrol ettik. Temizdi. Sonra üst katı kontrol ettik ve Hilal'in odasında, duvarda bir kağıt parçası vardı.

Sevgili Hilalcik,
Babanın bizimle çalışması için küçük bir buluşma ayarladım. Sakın kimseye haber vermeyin. Aksi takdirde size zarar gelebilir ve ben SANA zarar gelmesini istemiyorum ufaklık... Merak etme baban bizimle bir anlaşma kağıdı imzaladıktan sonra ,tabi bir sorun çıkarmazsa, evine geri dönecek. Annen için de endişelenme küçük bir uyku hapı verdim.

Sevgilerimle minik kuş
Emir Aksoy

Kağıdı Hilal ile beraber okuyup sinirle parçaladım. Hemen babamı aradım.

"Baba sana çok önemli bir işim düştü. Hilal'in babası Yavuz Bey'e, Emir Aksoy zorla alıkoymuş. Onunla çalışmasını istiyor. Ama babasının zaten bir ortağı var. Telefon sinyallerinden nerde olduklarını bulabilir misin?"

"Tamam Boracım. Sakın sen elini sürme olaya yoksa özel harekatlık işin biraz ertelenebilir. Hilal'e sakin olmasını söyle. Merak etmeyin ben hemen hallediyorum."

"Tamam, teşekkürler."

Telefonu kapatıp Hilal'e döndüm. Sandalyesinde oturmuş benim konuşmamı bekliyordu.Gerçekten  çok güçlü bir kızdı. Diğer kızlar olsa ağlar zırlardı. Ama o babası için ağlamıyordu, sakin bir şekilde kurtulmasını bekliyordu. Yanına gittim ve,

"Hadi aşağı inip annene bakalım sonra da emniyete babamın yanına geçeriz."

"Tamam. Sen in. Ben bir üzerimi değiştirip geliyorum. "

Kafamı sallayıp odadan çıktım. Evleri çok şâşâlıydı. Annesi ve babası zengin olduklarını kıyafetleri ile baya belli ediyorlardı. Hilal ise kendi halinde bir kızdı. Diğer zengin kızlar gibi şımarık değildi.
Annesini kucağıma alıp koltuğa koydum ve üzerine bir battaniye örttüm. Daha sonra merdivenlerden ayak sesleri duydum. Hilal geliyordu.

"Ben hazırım annemin yanına şu notu bırakayım da çıkalım."

Annesinin yanında ki sehpaya küçük bir not asdı. Ve evden çıktık. Emniyete doğru sürdüm.

Geldiğimizde arabayı park edip güvenlikten geçtik. Babamı elinde telefonla telaşlı bir halde gezdiğini gördüm. Yanına gittim.

"Ne oldu baba? Birşeyler bulabildiniz mi?"

"Hah! İyi ki geldiniz ,ben de şimdi seni arayacaktım Bora. Babanı bulduk Hilal'cim yanına da gittik. Durumu gayet iyi. Emir Aksoy'u baban ikna etmiş ve artık Demir ve Alsancak holdinginize Aksoy holding de dahil olacakmış bilgime göre. Yine de siz Emir denen adama pek güvenmeyin derim çocuklar. Genç bir adamdı ve sürekli Hilal'in adını söylüyordu. Dikkat et Hilalcim. Neyse, baban akşam evde olur. Yarın antrenmanda görüşürüz."

"Çok sağolun Cengiz Hocam. Ben eve gidip annemi uyandırayım. Yarın görüşmek üzere..." 

Hilal'i eve bıraktıktan sonra eve geldim ve duş aldıktan sonra yarım saatlik kısa bir uyku uyudum. Ardından uyanıp telefonuma baktım. Yusuf 2 kez, babam 1 kez aramıştı. Önce babamı aradım.

"Efendim baba. Beni aramışsın da uyuyordum."

"Eve geliyordum oğlum. Yusuf'u çağır da akşam beraber bir yemek yiyelim. "

"Tamam baba zaten o da beni aramış. Senden sonra onu arayacaktım. Görüşürüz." diyip kapattım ve Yusuf'u aradım.

"Nasılsın lan değişik?"

"Abi 10 defa aradım. Neden cevap vermedin lan?"

"Oğlum yalanın batsın 2 defa aramışsın"

"He taam doğru. Biraz abartayım dedim de tutmadı. Hahahaha"

"Oğlum mal mısın lan? Neyse akşam yemeğine bize gelsene. Babam ara gelsin dedi."

"Ha yani sen istemiyorsun gelmemi. Tamam abi açıklama yapma lütfen sus. Tamam abi susar mısın? Ya yeter abi konuşma benimle."

"Lan  salak mısın oğlum sen? Tek kelime etmedim. Açıklama bile yapmaya çalışmadım. Gel işte hadi bekliyoruz. Başlatma açıklamana, susmana."

"Tamam uçarak geliyorum."

Telefonu kapattım. Harbi manyak bu çocuk ama yüzümü de güldürüyor. Mutfağa girdim. Birkaç çeşit yemek hazırladım ve sofrayı hazırladım. Ardından kapı çaldı . Kapıyı açtım. Babam ve arkasında Yusuf duruyordu. Babam önde ciddi bir şekilde dururken Yusuf arkasında değişik değişik hareketler yapıyordu.

Boşuna demiyorum değişik diye!

"Hoşgeldiniz! Sofra hazır isterseniz hemen başlayalım."

Babam, "Ben bir üzerimi değiştireyim. Üniformalı yemek yiyecek değilim herhal." ,dedi.

Kafamı olumlu anlamda salladım. Yusuf ile beraber salona geçtik.

"Lan abi Hilal'in babasıyla olaylar olmuş. Hayırdır ya?"

"Sen nerden biliyon lan!?"

"Abi Duru söyledi."

"Siz bu Duru ile ne kadar da yakınsınız kardeşim ya. Hayırdır?"

Gözlerini kaçırdı ve,

"Yok abi ya ne alaka? Ayrıca sen Hilal ile kendine bak. Sürekli dipdibesiniz. Ne zaman baksam birliktesiniz. Asıl sana hayırdır?"

"Lan! Ne alaka oğlum? Kızın başına birşeyler geliyor ben de yardım ediyorum. O kadar. Hemen de konuyu  kıvırt zaten!?"

"Neyse abi ya boşver. Hah! Cengiz abi de geldi. Hadi sofraya geçelim. Çok açım."

Babam sofranın başındaki  yerini aldı ve "Afiyet olsun." diyip yemeğe başladı. Batı'da yaşasak bile Doğulu olduğumuz için büyüğümüz 'Afiyet olsun' demeden ve O, yemeğe başlamadan asla yemeğe başlamazdık. Bu da bizim alışkanlığımızdı. Cengiz babam olmasaydı. Şuan çocuk esirgeme kurumunda büyümüş olabilirdim. Bazen hâlâ öz babam ve annemin ölümü, rüyalarıma girip uykuyu bana zehir edebiliyordu. Yemekten sonra Yusuf evine gitti ve ben de alarmımı yarın ki antrenman için ayarlayıp kendimi uykunun huzurlu
,ya da kabuslu rüyalara mı demeliyim, kollarına bıraktım...

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Okuduğunuz için teşekkür ederim...😇😇