Endişeleniyordum, annem öğrenirse ne yapacaktı? Gelir miydi ki buraya? İlgilenmeyeceğini düşünerek koridorda ilerledim ve bahçeye indim. Becca ile Rebbekkah söyledikleri yerde oturmuş ve beni bekliyorlardı. Bisikletimi okulun bahçesinde bıraktım ve üçümüz de Rebekkah’nın döküntü arabasına doluştuk, bu eski şey yıllardır kaç defa eşsiz maceralarımıza tanık oluyordu.
Bizim eve, yani üçümüzün kirasını zor karşıladığı şu öğrenci evine girdiğimizde Rebbekkah yüzünü buruşturdu, “Bu evi hiç toplamayı düşündünüz mü?”
Dağınıklığı genelde görmezden geliyorduk, sonuçta mutluyduk bu şekilde de. Salondaki en sevdiğim koltuğa oturup üzerime de battaniye aldım. Becca bugün olanlar hakkında meraklı davranıyordu, “Eee Ali? Ne zaman tuvalette yaşadıklarını bize anlatmayı planlıyorsun?”
Ters bir bakış fırlattım ona, konuyu bu kadar çabuk açmak zorunda mıydı? Neyse ki çalan telefonum Becca’nın bu sorusunu yanıtlamamdan beni alıkoydu. Arayan Matt’ti, hemen alelacele yanıtla tuşuna bastım. “Aşkım?”
“Ali? Rebekkah tuvalette bir şey olduğunu söyledi. İyi misin?”
“Şu an iyiyim.”
“Ne oldu orada?”
“Aslında e şey-“ Lafı ağzımda geveledim, “Yanımda Bec ve Rebekkah var.” Konuşsam olanları onlara açıklamam uzun zaman alırdı, ama konuşmasam da bir şeyler sakladığımı anlarlardı çünkü Becca’nın tuvalette bana söylediklerine dayanarak onun bir şeyler çaktığını anlayabiliyordum.
“Hmm… Sizin evdesiniz değil mi?” Konuşmak istemediğimi anlamıştı.
“Evet.”
“Geliyorum o halde, on beş dakikaya oradayım.” dedi.
“E polisle konuşacaktın?”
“Ah ona gerek kalmadı. Luna eve geri geldi biraz önce.” dediğine inanamıyordum! Peki Luna’nın şu mutlaka yüz yüze söylemesi gereken önemli şey neydi? Beni uyarmakla ilgili bir şeyler söyleyeceğini demişti…
“Ne? Peki şu lanet olası söyleyeceği önemli şey neymiş?”
“Bak, sana anlatacağım, ama oraya gelince tamam mı?”
Sessiz kaldım, bu sessizliğimden de çok kolay onayladığım anlaşılabilirdi. Ama hayır,aslında onaylamıyordum, şu an söylemesini istiyordum ama yinede ses etmiyordum.
“Hoşça kal, seni seviyorum.”
“Bende seni.” ardından telefonu kapattım.
Kızlar birlikte başka bir sohbete dalmış gibiydiler. Kulak kabartıp onları dinlediğimde Becca’nın şu geçen gece olanları anlattığını anladım. ‘Alinda’ diyen sesi ilk duyduğum geceyi anlatıyordu, o zaman ne kadar tuhaf davrandığımı falan. Becca cidden bir şeyleri fark ediyordu ama ben söze atılmak istemedim. Çünkü neler olduğunu anlayacaktıysa onu engellemek istemiyordum, Matt’ten başka birilerinin daha öğrenecek olması fikri içimi rahat tutuyordu. Çünkü Matt’ten başka bana inanan olursa cidden psikolojik problemim yok demektir, yanlış mı düşünüyordum? Rebekkah ile Becca inanırlardı bana değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paranoya
ÜbernatürlichesSon sınıf okumanın zorlukları altında çabalarken derslerin yanında bir de erkek arkadaş derdimin olması zaten yeterince zor, ancak başımda başka dertlerim de var. Son zamanlarda gördüğüm garip olaylar ve sürekli -ciddiyim sürekli- birisinin adımı sa...