13- Kızlar Her Şeyi Planlamış

70 2 0
                                    

Boone ile Matt beni kızlarla kaldığımız eve bıraktıktan sonra gitmişlerdi. Eve çıkarken merdivenleri tırmanıyordum ki Luna'dan bir mesaj daha geldi.

"Konuşmalıyız. Gece yarısı, Sunday Kafe'de."

Geri bir cevap atma gereği duymadım, gece yarısına iki buçuk saat falan vardı. Önce eve gidip Rosie ve Becca'ya bu akşam neden tüm aramalarını cevapsız bıraktığımı anlatmak zorundaydım. Sinyal olmayınca gelen tüm aramaları ve mesajları kaçırmıştım çünkü.

Eve girdiğimde başıma üşüştüler, okulda annemi gördüklerini falan anlattılar. Sonra onlar bu telâşe içerisindeyken, annemin okula geldiğini bilidiğimi söyledim ve onunla konuştuklarımızdan Matt ile yaşadıklarımıza kadar bugünü anlattım.

Becca az çok kendi kendine bir şeyler anlıyor gibiydi ama son günlerde gördüğüm garip şeylerden gelen mesajlara ve duyduğum seslere, gittiğim psikoloğa kadar ve almadığım ilaçları da atlamadan tüm detaylarıyla hızlıca diğer tüm olanları da anlattım.

En sonunda bana deli gözüyle bakmalarını bekliyordum ki Becca "Biliyordum!" diye bağırdı. İkisi de tüm anlattıklarım boyunca gayet sakin olup tüm sözlerimi sonuna kadar dinlemişlerdi, bu genelde yapmadıkları bir şeydi. Hiç soru falan sormamışlardı.

Becca söyleyeceklerine devam etti, "Sana söylemiştim değil mi Rosie? Bir şeyler olduğunu biliyordum, hissedebiliyordum. Tüm o garip olaylar falan..."

"Biliyor muydun?" diye sordum.

"Tabii ki! İlk Luna ile karşılaştık sokakta, onunla konuştuk ve benim de psişik olduğumu söyledi. Hala inanamıyorum, psişik! Tüm o hissettiklerim meğer..." düşüncelerden sıyrılmak için başını salladı. "Neyse işte, Matt'in olanlara inanmadığını bildiği için o gün hemen sana anlatmaya karar vermiş, sana buluşalım demiş ama senin Matt ile buluşmaya geldiğini görünce yanınıza gelmemiş. Ardından kaybolma numarası ve her şeyi unutma numarası yaptı ki bu sırada bana psişik olmakla ilgili bildiği her şeyi öğretiyordu. Polislerden bu deli saçması dedikleri şeyleri gizlemek için ylan söylemek zorunda kaldı. Babası bu tür şeylere devam ederse evlatlıktan reddedileceğini söylemiş."

Luna'nın neden Matt'e bir şey hatırlamadığını söylediğini şimdi anlıyordum. Söyleseydi de eğer Matt zaten inanmayacaktı ve benimle konuşmasına da izin vermeyecekti. Üstelik babasının da gazabına uğramış olacaktı. "Luna bunları nasıl bilebiliyor?"

"Kendisinin de görü yeteneği var, görüşleriyle peşindeki şu kızgın ruhu ve yapacaklarını görmüş. Sonunda sana olanları anlatacaktık ama görünen o ki sen bizden önce her şeyin farkındaymışsın zaten..."

Becca konuştukça konuşuyordu, en sonunda sustuğunda tüm bu olanları Rosie dışında Rebekkah'a da da anlattığını da öğrenmiş oldum.

"Yani deli olmadığıma hem fikir misiniz?" Bir an olsa da kızgın ruhu falan unutup birkaç kişinin beni desteklediğinin verdiği kendine güven hissiyle rahatlayıp gülümsedim. Bayan Suzanne, Luna derken birde şimdi kızlar!

Becca başıyla onaylıyorken Rosie "Bence üçünüzde çıldırmışsınız. Matt haklı, bunlar saçmalık." dedi. Sonra güldü, "Ama kim çılgın bir maceraya hayır diyebilir ki?"

Gülüşüp ikisinin de boyunlarına kollarımı doladım. "Luna gece yarısı buluşmak istiyor, benimle gelirsiniz o halde değil mi?"

Başlarıyla onayldılar; Rosie, "Hazırlanmam için beş dakika bekleyin ama!" diyip hemen dolabına gitti.

Saatin on ikiye yaklaştığını görünce hepimiz hemen evden çıktık ve olabildiğince en hızlı şekilde Luna'nınki ve bizim evin tam arasında olan en yakın kafeye doğru gittik; Sunday. Hava gecenin serinliğiyle birlikte rahatlatıcıydı ama ben oldukça tetikteydim. Yansıma görebileceğim her türlü dükkanın camlarından ve aynalardan uzak duruyordum nerdeyse.

ParanoyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin