Değer verdiğim, kaybetmekten korktuğum bir şey var artık.
Solgun yüzüm, ve bitkin vücudumu ayakta tutmakta zorlanıyordum. Arkadaşlarımın desteği her ne kadar bana güç verse de, gücümün yavaş yavaş çekildiğini hissediyordum. Barlas'ın getirdiği doktorların kontrolünden geçtikçe ağırlaşıyor ve yoruluyordum sanki. Bana zarar veren şey kalbim değil de insanların bu yoğun ilgisiydi. Üniversitenin birinci senesini bitirmenin verdiği mutluluğuyla büyük bir eğlence düzenlenecekti fakat buna katılacak kadar iyi hissetmiyordum. Ruhen çökmüş bir vaziyette ,boşluktaymışçasına yaşıyordum.
"Sevgilim..." Yatağıma girip kollarını belime dolayan adamın erkeksi sesine karşılık gözlerimi bir müddet kapadım ve varlığını hissetmek için derin bir soluk aldım. Kokusu içimi ferahlatıyordu. "Benimle beraber güzel bir akşam yemeği hazırlama fikrine ne diyorsun?" Sesindeki enerjiyi bana indirgemeye çalışsa da omuz silktim ve başımı daha çok yastığa bastırdım. Dudakları saçlarımın arasında gezinmeye başladığında yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım. "Haklısın beceriksiz bir kız için kötü bir fikirdi." Başımı ona çevirip kaşlarımı çattım.
"Ben mi beceriksizim!" Kafasını usulca sallayıp burnumun ucuna minik bir öpücük bıraktı.
"Evet sen beceriksizsin." Yüzünde oluşan alay dolu ifadeye karşılık kahkaha attım.
"Mükemmel olduğunu düşünen beyefendi. Yemek konusunda beni geçemeyeceğinizi bilmenizi isterim." Mırıldanarak bana doğru eğildi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
"Mangal faciasını hatırlatmak isterim." Yeniden dudağıma yaklaştığında onu ittim.
"İyi de o ateş yakmaydı." Güldü.
"İyi ya, ateşi kullanmayı bilmiyorsun, baştan kaybettin." Sinirle omzuna yumruk attım.
"Benimle uğraşma Barlas Batur." Ona yaklaşıp sinsice gülümsedim. "Zararlı çıkarsın." Tek kaşını kaldırarak beni süzdü.
"Nasıl olurmuş o."
"Bana yaklaşmana izin vermem demek oluyor." Erkeksi kahkahası odada yankılanırken gözlerimi kısarak onu izledim.
"Pekala... O zaman görelim senin şu vereceğin zararı." Söylediği anda bana yaklaşan adamı ittim.
"Git o zaman." Onun koca vücudunu uzaklaştıramıyordum. "Ya yaklaşmasana!" Beni köşeye sıkıştırıp kollarını belime sardığında kolunun üst kısmını ısırdım. Tüm gücümle ısırmama rağmen tepki göstermeyen adam beni bırakmamıştı. "Bak tecavüz ediyorlar diye bağırırım!" Gülmemek için yüzüne bakmıyordum.
"Bağır." Şaşkınlıkla oda baktığımda göz göze geldik.
"Manyak mısın sen?" Kafasını salladı ve tekrarladı.
"Bağır... Keyfin bilir." Güldü. "Öyle bir şey yapamayacağın için..."
"Çekil! Beni gaza getirmeye çalışma yemezler..." Gülerek daha çok yaklaştı.
"Sandığım kadar cesur değilmişsin." Dudaklarıma dokunduğu anda dizimi erkekliğine geçirdim. İki büklüm olmasını izlerken bu hareketi yapacağımı tahmin etmiyordu.
"Sandığım kadar güçlü değilmişsin." Saçlarımı savurarak arkamı döndüğümde bileğimi tuttu.
"İleride çocuğumuz olmazsa senin suçun."
"Terbiyesiz herif." Gülerek saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu.
"Hadi gel de sana yemek yapmayı öğreteyim küçük hanım.." Elimi tutarak beni mutfağa sürüklerken ayaklarımı geri geri çekiyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vaveyla
RomanceKadın isterse; hem deli hem cesaretli, hem de kuralsız olabilir! Bir adamın hayatını kurtaracak kadar güçlü olabilir. Bir adamın aklını başından alabilir. Güçlü bir adama yukarıdan bakabilir. Dünyayı karşına alıp o adamı güçsüz kalbine rağmen sa...