🌌 - 1

1.6K 76 12
                                    

"Lixie~~"

"Efendim Jinnie~~~"

"Sana beni Sam diye çağırmanı söylemiştim Yongbok."

"Ben de sana böyle bir şeyi asla yapmayacağımı çünkü senin koreli olduğunu söylemiştim."

"Hey!"

"Hadi Jinnie. Chris bekliyor."

"Ona Chris diyorsun ama bana Sam demiyorsun neden?!"

"Çünkü Hwang Hyunjin. O Avustralyalı sen Korelisin." Hyunjin sinirle kollarını göğsünde kavuşturup önden yürümeye başladı.

"Jinnie~~ Çirkinim benim~~ Trip mi atıyorsun?"

"Evet. Ve sen bana Sam diyene kadar da seninle konuşmayacağım."

"İyi o zaman. Ben Chris'in yanına gidiyorum sonra görüşürüz!"

"Yah! Lee Yongbok! Beklesene beni!" Hyunjin koşmaya başlayan sarışının peşinden gittiğinde Felix'in kahkahasını duydu.

"Kahkahana aşık olduğumu söylemiş miydim Lixie?"

"Birçok kez." Hyunjin'in koluna girip başını omzuna yasarken gülümsedi Felix.

"Seni seviyorum Jinnie."

"Ben de seni seviyorum Lixie." Yanında sessizce yürüyen Felix'in başını öpmüştü Hyunjin konuşmadan önce.

"Bir gün birlikte Kore'ye mi gitsek? Sana çocukken gittiğim yerleri göstermek istiyorum. Çok güzel olmaz mı-" Telefonunun çalmasıyla sözü kesilen Hyunjin homurdanarak telefonu cebinden çıkartmıştı.

"Efendim Yeji? Ne dedin? Neredeyiz dedin?! Kaç kişi!? Aman tanrım Yeji! Bunu bana neden şimdi söylüyorsun!? Bekleyin biraz orada. Bir şeyler ayarlayıp geleceğim ben."

"Sorun ne?" Hyunjin telefonu kapatıp boştaki elini saçları arasından geçirirken sordu Felix.

"Yeji. Arkadaşlarıyla birlikte buraya gelmiş. Bana önceden haber vermeyi unutmuş ve ben buradayım diye kalacak yer ayarlamamış. Tanrım! Bu kız beni deli edecek." Felix önce Hyunjin'in hala saçları arasında duran elini indirip Hyunjin'in saçını düzeltti sonra da ellerini sevgilisinin yanaklarına yerleştirdi.

"Sorun değil Hyunjin. Bu kadar gerildiğine göre hepsi senin evine sığmayacak. Ben annemlerden bizim sahil kenarındaki evin anahtarını alırım. Sen de orada kalırsın onlar gidene kadar olur mu?"

"Felix... Bunu yapmak zorunda değilsin."

"Ama istiyorum. Tamam mı? Chris bizi bekliyor hadi gidelim."

"Teşekkür ederim Felix." Sevgilisini öpmeden önce söylemişti Hyunjin.

✨✨✨✨

"Chris~~"

"Aman tanrım..."

"Bizi gördüğüne çok sevindin değil mi?"

"Sadece bana yalnız olduğumu hatırlatmaktan zevk aldığınızı söyleyin ve gidin."

"Sana yalnız olduğunu hatırlatmaktan zevk alıyoruz."

"Sen sus Hyunjin. Şimdi gidin buradan hadi. İşim var benim."

"Chris kafede kimse yok. Bizimle ilgilen. Sana söylemem gereken bir şey var."

"Ne var Felix? Ne var canım kuzenim? Söyle hadi."

"Hyunjin'in kuzeni buraya gelmiş de... Kalacak yer ayarlamamışlar. Hani diyorum ki annemden bizim sahil kenarındaki evin anahtarını mı istesen? Hm?"

"Felix... Teyzem böyle bir şeye hayatta izin vermez. Bunu sen de biliyorsun."

"Sen istersen izin verir Chris! Lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen!!" Felix hafifçe yerinde zıplarken Chris'e yalvarıyordu. Chris bıkkınlıkla nefes vererek gözlerini kapattı.

"Tamam Felix. İzin vermezse zorlamam ama haberin olsun."

"Teşekkür ederim kuzen! Sen en iyisisin!" Heyecanla Chris'in yanağını öptü Felix.

"Hey!"

"Kıskanma Jinnie~" Sevgilisinin dudaklarına ufak bir öpücük konduran Felix kocaman gülümsedi.

"Seni seviyorum." Felix'i tekrar öpmek için eğilmeden önce fısıldadı Hyunjin.

"Çıkın kafemden!! Tanrım! Kusacağım sanırım." Kollarını Hyunjin'in beline sararken kahkaha attı Felix.

"Sinirlenme Chris. Hyunjin'in kuzenini almaya gitmemiz lazım zaten senin arabanı alabilir miyiz?"

"Hanginiz süreceksiniz?"

"Kim sürerse verirsin?"

"Sen kısasın o yüzden Hyunjin sürecekse veririm."

"Hey!" Felix kollarını gülen sevgilisinin belinden çekip sinirle göğsünde kavuşturdu.

"Sakın Hyunjin. Yine kafemde öpüşmeye başlarsanız arabayı vermem!"

Felix tekrar gülmeye başlarken Hyunjin Chris'in elindeki anahtarı alarak Felix'i dışarı sürüklemeye başladı.

"Sonra görüşürüz Chris! Araba için teşekkürler!"

"Arabama dikkat edin!" Chris arkalarından bağırırken hala gülen Felix'e Hyunjin de eşlik etmeye başlamıştı.

Hyunjin Felix'in elini tutup parmaklarını kenetledi sıkıca. Felix'in ona bakarak gülümsediğini fark ettiğinde sevgilisinin elini öptü Hyunjin.

Arabaya binip havaalanına doğru yola çıkan çift hayatlarını değiştirecek olan insanlarla tanışmaya gittiklerinden habersizdi.

Precious SkyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin