Precious Sky

🌌 - 2

El ele havaalanına giren iki genç hemen göze çarpan kalabalığı bularak yanlarına ulaştı.

"Yeji!!"

"HYUNJINNIE!" Yeji hızla kollarını Hyunjin'in boynuna sararken Hyunjin genç kızı yakalamak için Felix'in elini bırakmak zorunda kalmıştı.

"Yeji. Sana sevgilimi tanıtmak istiyorum önce."

"Sevgili mi? Nerede? Nasıl biri? Kız mı? Yoksa erkek mi? Dur ben söyleyeyim erkek değil mi? Kaç yaşında? Adı ne? Nereli?"

"Yeji. Yeji dur. Sakin ol." Felix'in elini tutarak yanına çekti Hyunjin gülümseyerek. "Lee Felix. Kendisi melez ama burada yaşıyor ve evet korece biliyor." Felix'in yanakları kızarmaya başlarken Yeji kocaman gülümsedi.

"Aman tanrım!! Sen! Çok! Güzelsin! Benim çirkin kuzenim sonunda kedi olalı bir fare tutmuş ha? Durun durun! Bakın bu da benim sevgilim!" Bir adım arkasında duran genci kolundan tutarak yanına çekti Yeji.

"Benim minik Changbinnie'm! Çok şeker değil mi agucuk bugucuk!"

"Yeji. Dışarıdayken böyle yapma demiştim sana."

"Ama~~! Tamam bu seferlik böyle olsun. Yeni tanıştın sonuçta."

"Seo Changbin." Baştan ayağa siyah giyinmiş genç ufak bir baş selamlamasıyla tanıttı kendini. Sarışın gençle göz göze geldiğinde kalbinin teklediğini hissetti. Yeji haklıydı. Çok güzeldi.

Felix göz temasını keserken Changbin küçüğün yüzünü aklından çıkartamıyordu.

"Bunlar da Minho oppa, Jisung, Seungmin, Jeongin, Ryujin ve Jihyo. Minho oppa ve Jisung ben onları bildim bileli çıkıyorlar. Seungmin ve Jeongin daha bebek birileriyle çıkacak olsalar bile ben izin vermem. Ryujin benim biricik arkadaşım. Jihyo ise benim canım ablam her şeyim. Ben de Hwang Yeji Hyunjin'in biricik kuzeni."

"Biz aynı yaştayız Yeji." Seungmin konuştuğunda Yeji arkasını dönmeden gence cevap verdi.

"Ama bu senin bebek olduğun gerçeğini değiştirmiyor! Sen minik bir bebeksin Kim Seungmin!"

"Hepinizle tanıştığıma memnun oldum. Avustralya'ya hoş geldiniz!" Felix hafifçe gülümseyerek konuştuğunda Yeji kocaman gülümsedi.

"Ee kuzen. Nerede kalıyoruz? Bir an önce gidip duşa girmek istiyorum."

"Kalacağınız yere gitmek için anahtar almamız lazım. Anahtarı almak için de arkadaşımın kafesine gitmemiz lazım o yüzden önce kafeye gidiyoruz."

"O zaman gidelim!"

✨✨✨

"Chris~~~"

"Aman tanrım yine mi siz. Kaç kişi onlar ya?" Chris çiftin arkasından giren kalabalığı görünce şaşırmıştı.

"Sekiz kişiler. Hwang Yeji, kuzenim. Seo Changbin, sevgilisi. Minho ve Jisung sevgililer. Seungmin ve Jeongin en küçükleri. Ryujin, Yeji'nin en yakın arkadaşı ve Jihyo, Yeji'nin ablası gibidir. Evin anahtarı?" Hyunjin masaları birleştirerek oturmuş grubu Chris'e tanıttıktan sonra elini uzattı.

Chris anahtarı Hyunjin'in eline bıraktıktan sonra kulağına yaklaştı." Jihyo'yu istiyorum." Dedikten sonra yavaşça geri çekildiğinde Hyunjin'in kocaman gözlerle ona baktığını gördü.

"İyi eğlenceler! Avustralya'ya hoş geldiniz! Umarım seversiniz!" Chris kocaman gülümseyerek gözlerini Jihyo'ya çevirmişti. Genç kız kapıdan girdiği andan beri Chris'in dikkatini çekiyordu.

Göz göze geldiklerinde Chris'in gülümsemesi genişledi. Jihyo kızaran yanaklarını saklamaya çalışırken Yeji'nin yanına sokulmuştu.

"Jihyo? Bir şey mi oldu?" Herkesin sorgulayıcı bakışlarını gördüğünde kendine çeki düzen verip boğazını temizleyerek ayağa kalktı.

"H-hayır! Bir şey olmadı! Ben lavaboya gidip geliyorum!" Yeji hafifçe başını sallarken Jihyo ortadan kaybolmuştu.

"Çok garip. Daha önce hiç böyle olmamıştı. Ne oldu acaba?" Yeji arkasından bakarken mırıldandığında Hyunjin gözlerini devirmişti.

"Lix evin anahtarı burada. Sen eşyalarını arabayı yerleştirmelerine yardım et ben de Jihyo'yu bekleyeyim tamam mı?"

"Çabuk gel." Hyunjin'in dudaklarına ufak bir öpücük kondurduktan sonra diğerleriyle birlikte dışarı çıktı Felix.

"Kızı rahat bırak." Hyunjin tekrar Chris'e dönmüştü diğerleri çıkar çıkmaz.

"Nedenmiş o? Ben de sevgili istiyorum yeter üçüncü teker olduğum."

"Çünkü burada en fazla bir ay kalacaklar. Sen uzak ilişki insanı değilsin. Yapma."

"Bunu yaşamadan bilemeyiz Hyunjin. Bana bir an önce numarasını vereceksin. Geldi gidin hadi."

Hyunjin Chris'e gözlerini devirerek Jihyo ile birlikte kafeden çıkmıştı. Arabaya bindiğinde sıkıca sevgilisinin elini tutarak arabayı kalacakları yere doğru sürmeye başladı.

Felix başını Hyunjin'in omzuna yaslayacakken arkadan Woojin'in sesini duydu."Fazla yakınlaşmayın! Felix yaslan arkana elini de çek. Hyunjin sen de yola odaklan. Avustralya'daki ilk günümde ölmeye niyetim yok!"

"Peki anne~" Kahkahalar havada uçuşmaya başladığında Felix daha rahat olduğunu fark etti. Beş dakika önce onu seveceklerinden emin değilken şimdi uzun süredir tanışıyorlarmış gibi hissediyordu. Ve bu çok hoşuna gitmişti.

Aaaa ikinci bölüm!! Müstakbel Jihyo ve Chan çifti hakkında düşüncelerinizi alayım?☺️☺️