🌌Özel Bölüm🌌

452 29 9
                                    

"Hyung beni nereye götürüyorsun?"

"Sürpriz Felix. Sorup durma."

"Sürpriz olduğunu anladım zaten gözümü kapattığında. Ama nereye gittiğimizi söyle bana çok merak ediyorum."

"Sana gökyüzünden ilk bahsettiğim yere gidiyoruz Lixie sus şimdi."

"Oraya gidemeyiz manyak mısın!? Geçen gittiğimizde kovulmuştuk senin yüzünden!"

"Benim yüzümden mi?! Üstüme atlayan sendin!"

"Sen zorladın." Felix kelimeleri ağzının içinde yuvarladığında Changbin gülümseyerek elini tuttu ve hafifçe sıktı.

"Merak etme. Bu sefer öyle bir şey olmayacak."

Araba sessizliğe gömüldüğünde Changbin konuşmaya devam etmeden önce birkaç kere boğazını temizledi.

"Felix? Sen hiç Hyunjin ile... O şeyi yaptın mı?"

"Neyi hyung?" Felix kaşlarını çatarak Changbin'in olduğunu düşündüğü tarafa çevirdi başını.

"Ya şu şeyi işte... Şu çok sevdiğin."

"Ha sen sevişmeyi diyorsun! Hayır güneşim. Sadece seninle yaptım." Changbin'in derin bir nefes verdiğini hisseden Felix kahkahalara boğuldu.

"Gülmesene."

"Hyung sana inanamıyorum! Gerçekten bunu mu merak ettin! Hem. Öyle olmuşsa ne olacaktı?"

"Hiç. Hiçbir şey. Geldik!" Changbin arabayı park ederken Felix gülmeye devam ediyordu. Changbin'in inerek kapısını açmasını ve elini tutarak onu indirmesini bekledi.

"Artık çıkartabilir miyim şunu gözümden?"

"Hayır! Daha değil!" Felix bıkkınlıkla nefesini verirken Changbin'in elini tutup onu yürütmesine izin verdi.

Changbin elini bırakıp durduğunda Felix kaşlarını çattı. Changbin'in yavaşça gözbandını gözünden çıkarttığını hissettiğinde gözlerini kırpıştırarak açtı.

"Sürpriz!!"

"Binnie... Bunu neden yaptın..?"

"Çünkü... Arkadaşlarınla birlikte son bir gece daha geçir istedim."

"Neden? Nereye gidiyoruz ki?" Felix gözlerini kırpıştırarak Changbin'e bakarken Changbin karşısına geçip elini tuttu.

"Gökyüzüm diyorum ki... Birlikte Hollanda'ya mı taşınsak? Yıllardır beraber yaşıyoruz zaten. Oraya gidip yeni bir hayata başlasak. Çünkü buranın iyi olsun kötü olsun sana bir şeyler hatırlattığını biliyorum. Ve onları hatırlayıp üzülmeni istemiyorum. Ne dersin? Gidelim mi?"

"Ama Binnie? Kafe? O ne olacak? Köpeklere ne olacak?" Changbin bir elini Felix'in yanağına yerleştirerek hafifçe okşadı.

"Kafe'yi Chris'e devredeceğim. Kafe ile Chris ilgilenecek. Köpeklerle de. Hem istersen orada da açarız bir tane olur mu? Hm?"

Felix tek tek arkadaşlarına bakıp Changbin'in gözlerine baktığında hafifçe başını salladı. Changbin alnını öperek kollarını ona sardı.

"Seni seviyorum gökyüzüm."

"Seni seviyorum güneşim."

"Tamam şimdi sarılmayı kesin ve buraya gelin! Bize anlatacağınız bir sürü şey var"

"Geliyoruz Minho hyung!"

✨✨✨

"İlk gecenizi anlatın!"

Precious SkyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin