Revolution || Sekai (TEKRAR DÜZENLENECEKTİR)

Revolution 《4》

Bu bölüm 3. Ağızdan yazıldı ve diğer bölümler de böyle olacak. Belki bir bölüm daha Jongin'in ağzından geçmiş de olabilir🤔

Ehe. Neyse medya ile iyi okumalar♡~♡
•
•
•

Gözlerini yeni bir güne ilk açan Sehun olmuştu.
Bilinci yeni yeni yerine gelmişti ki karşısında dudakları büzülmüş, tatlı bir şekilde yatan esmer çocuğu görmesiyle içinde daha iki gün önce fitillenen yakıcı bir şey hissetmiş ama bunu uyku sersemliğine verip tekrar yüz üstü dönerek başını yanındaki çocuğu görecek şekilde çevirdi ve anlamsızca onu izledi.

Gerçekten anlamsızcaydı. Herhangi bir duygu yoktu. Sadece ne yapacağını bilmediği için uzanıp yanında yatan yeni tanıştığı adama bakıyordu.
Öylesine yüzünü incelerken de yüzünü buruşturması onu güldürmüştü. Fakat hemen ardından küçüğün gözlerini açması yavaşça sönen gülüşüyle yakalatmıştı kendisini.

Sehun kendisini bozmayıp bakmaya devam ederken ikisi de bir süre saftirikçe bakıştı. Sonunda Jongin elini ağzına kapatıp konuştu.

"Sabah ağzım lağım çukuru ile içi çürümeye başlayan insan gibi kokuyor. Bu gereksiz bilgiyi galiba sabah sabah konu açmak için verdim."

Esmer çocuğun dediğine Sehun küçük çaplı bir kahkaha atarak cevap vermişti.

"Beni neden izliyordun?" Jongin hâlâ Sehun'un çıplaklığının farkına varmadığı için rahattı. Hatta uyku sersemliği de eklendiği için ağzına gelen her şeyi söyleyebilirdi.

"Neden yasak mı?" Sehun kaşlarını alayla kaldırıp sorduğunda Jongin de kırk yıllık arkadaşı edasıyla cevap vermişti.

"Yaa evet. Sonra genç kız triplerine falan girerim." Seslice gülerek cümlesini bitirmişti.

"Aslında şeye mi benziyorsun sen acaba diye bakıyordum?" Sehun ciddiyetle sorduğunda 18 yaşındaki bir veledin yaşına inmek umrunda değildi. Sonunda adam gibi konuşabileceği biri vardı ya o yeterliydi.

"Neye benziyorum ki?" Jongin de aynı ciddiyetle sorduğunda Sehun devam etti.

".. Ayı?.." dediğinde önce Jongin olmak üzere ikisi de sesli kahkaha atmıştı.

"Bu bir hakaret miydi?" Jongin yüzünde hâlâ asılı duran gülüşüyle yavaşça yattığı yerden doğrulup bağdaş kurarak sorduğunda Sehun da dikilmişti.

"Im hayır. Tatlı bir ayı. Ama ergen olduğun için onun vermiş olduğu çirkinlikte var tabi." Deyip gülerek yüzünü buruşturdu ve ayağa kalkıp pantolonunu aldı. O zaman da çıplaklığını farkeden Jongin tekrar kızarsa da kendini bir şekilde bu duruma alıştıracaktı.

Küçük olan tam yataktan kalkarken çalan dış kapının ziliyle ikiside yerine çivilenmişti.

Aslında herkes olabilirdi.
Yakınlarda ki komşuları da gelmiş olabilirdi. Ama şuan kaçaklar nasıl hissediyorsa onlar da öyle hissediyordu.

Korku her bir yanlarını kuşatırken ikisi de odanın kapısına yaklaşıp kapıyı hafifçe açmış ve başlarını hafifçe çıkardıklarında karşı odadan da aynı kendileri gibi kafalarını çıkartmış ikiliyle göz göze gelmişlerdi.

O sırada ise Baekhyun'un babası kapıyı açmış tanımadığı simaya bakıyordu.

"Buyrun?"

Sivil olarak gelen komutan isteğini belirtmişti.

"Byun Baekhyun ve diğerleri burada mı?" Diye sorduğunda yaşlı adam neler olduğunu anlayıp istifini bozmadan ciddiyetle olumsuz cevabını verdi.