Revolution 《5》

766 123 54
                                    

Ormanın içinde kalmalarının ardından yaklaşık bir hafta geçmişti ve bu süre zarfında Chanyeol bütün ihtiyaçlarını karşılamıştı. Kalmaları için ise elinde olan iki çadır getirmişti. Ayrıca Baekhyun'a sadece Zoe ile yatma izni verdiği için Jongin her gece Sehun'la takılmak mecburiyetinde kalıyordu.

Hâlâ utanıyordu. Neyden utandığını kendi de bilmiyordu. Sonuçta Baekhyun ile de uyuduğu zamanlar olmuştu ama Baekhyun'la kardeşten farkları yoktu ki. Sehun'u tam tamına on gündür tanıyordu. Büyük ihtimalle bunun için çekiniyordu ondan.

Gün içinde oldukça yakın olsalarda gece olunca ya Sehun'un uyuduğundan emin olduktan sonra gidip yatıyor ya da ondan önce yatağa girip yorganı üstüne çekip uyuyordu.

Şimdi ise ateşin başında oturup saçma konuşmalarla vakit öldürüyorlardı.

Baekhyun'un göz kapakları ağırlaştığında kolunda Chanyeol'un verdiği saate bakmıştı.
Gece yarısını geçiyordu ama Sehun'un kucağında yer edinmiş ve Sehun'u hayranlıkla izleyen miniğin nedense(!) Hâlâ uykusu varmış gibi görünmüyordu.

"Zoe? Hadi yatalım mı kuzum?" Dediğinde Zoe bir kaç saniyeliğine baksa da omuz silkip büyük göğse minik vücudunu daha da yapıştırmıştı.

"Ne bu Sehun hayranlığın senin? Ben ondan yakışıklıyım bir kere. Bana hayran olmalısın." Baekhyun kıskançlıkla dediğinde ordaki herkes gülmüştü.

"Sen yakışıklı olmak için fazla güzelsin sevgili kardeşim." Jongin alayla eklediğinde Baekhyun yüzünü buruşturup kıçını Jongin'e dönmüştü.

Sehun ise gecenin soğuğuna karşı Zoe'ye paltosunun içine almıştı.

"Üşüyor musun?" Büyük olan çenesinin altındaki bedene sorduğunda küçük kız işaret ve baş parmağıyla ne kadar az üşüdüğünü gösterdiğinde Sehun kendini ayarlayıp vücuduna ısı yaymıştı.

"Şimdi nasıl?" Sorusunu yinelediğinde onları izleyen iki beden, bembeyaz tenin kırmızılaştığını gördüklerinde şaşırsalar da bunun oldukça muazzam bir şey olduğunu düşündüler.

Küçük kız ise uyuşuk gözlerle sıcak göğse başını koymadan önce işaretleriyle onunla yatmak istediğini söyledi.

"Benimle mi uyumak istiyorsun?" Büyük olan şaşkınca sorduğunda küçük kız sevimlice gülerek başını sallamıştı.
Sehun ise buna sesli bir şekilde gülüp cevap verdi.

"Hey bir dakika. Zoe, Baek ile kalmak zorunda. Geçen ki gibi tekmelenmek istemiyorum komutan bozuntusu tarafından." Jongin söylediğinde herkesin bakışları ona çevrilmişti.

"Ah biliyorum şu birkaç gün içinde çok büyük hayranım oldun. Bunun için komutanı bahane etmene gerek yoktu Jongin." Sehun alayla söylediğinde Jongin gözlerini devirmişti ama aynı zamanda utanmıştı da. Çünkü Sehun her böyle şaka yapışında aklına ormana gelirken arabada burun buruna uyandıkları zaman geliyordu.

Jongin'de yanlış anlaşılma tiki olduğu için de kendini toparlayana kadar canı çıkıyordu. Bir yandan da bu yüzden konuşma gereği duymuyordu.

Her kelimesini düşünüyor ve eğer ufacık yanlış anlaşılma payı varsa bile susmayı tercih ediyordu. Ama Sehun aralarına katıldıktan sonra aptal cümlelerine karşı aynı aptallıkta cevap vermeye başlamıştı.

"Evet. Mesela kasların bal dök yala." Bu dediğine önce kendi olmak üzere hepsi gülerken Sehun böyle bir cevap beklemediği için şaşırmıştı. Ayrıca Zoe uyuduğu için rahatça konuşabiliyorlardı.

"Ya biliyor musunuz. Gece çok aptal oluyorum. Her şeye gülüyorum." Baekhyun minik kahkahalarının arasında konuştuğunda hepsine gülüşü bulaşmıştı.

Revolution || Sekai (TEKRAR DÜZENLENECEKTİR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin