Bir meslektaşım bana hatırlatmıştı. Buraya, Malezya'ya gelirken birden bire; bu daha önce hiç olmamıştı. Bademciklerimde bu çılgın bakteriyel enfeksiyonu geliştirdim. Şişti. Boynumun yarısı tamamen tıkanmıştı. Bir burun deliğimde boğuluyormuşum gibi hissettim. Ve hala uçaktayım. Buraya gelirken yolun yarısında Abu Dhabi'ye geldim. Bir kliniğe koştum. Dediler ki: "Bu ağır ilaçları almanız gerekiyor." Buraya geldim. Ameliyat olmam gerektiği tavsiye edildi. Dedim ki: "Ne oluyor?!"
Ve doktor bile bana dedi ki: "Bu hiç olmaz. Gerçekten çok ilginç. Bütün 30 yıllık kariyerim boyunca bunun aynısından sadece bir kere gördüm." Ve orada ameliyatın olması için beklerken hastane yatağında yatıyorum ve düşünüyorum... Ve bir meslektaşım bana hatırlattı: "Burası olabileceğin en iyi yer. Şu anda bu hastane yatağından daha iyi bir yer yok senin için. Bu, Allah'ın senin için olan planı."
Burada ben düşünüyorum ki: "Bu programı iptal etmem gerekiyor. Oraya gidemeyeceğim. Bu durumu, şu toplantıyı nasıl halledeceğiz? O kadar yolu geldim ve bak şimdi onu yapamadım, şunu yapamadım." Ve bir anda o küçük hatırlatıcıyla dedim ki: "Evet, olabileceğim en iyi yer burası. Daha iyi bir yer yok. Çünkü bu, benim tarafımdan planlanmamıştı. Bu, Allah (azza ve celle) tarafından planlanmıştı. Bu, tamamen Allah tarafından planlanmıştı." Allah'a öyle bir yakınlığımız olmalı ki; O bizim için bir şeyler planladığında -acı verseler bile- Allah sevgiden başka bir şey için yapmıyor onları. Allah (azze ve celle), kullarını seviyor. Onlar için en iyi olanı seviyor. Bizim kendimizi sevebileceğimizden daha fazla bizi seviyor. Bizim kendimiz ile ilgilenebileceğimizden daha çok bizimle ilgileniyor. Bizim kendimizi rızıklandırabileceğimizden çok daha fazla bizi rızıklandırıyor. Biz bunu unuttuğumuzda hidayet gidiyor. Allah diyor ki: "ve men yu'min billahi yehdikalbehu" (64/11)
Tegabun Suresinde, aynı konu hakkında. Başınıza her ne musibet gelirse Allah'tan geliyor. Allah'ın izni ile geldi. Ve her kim o anda Allah'a iman edebilirse... Her halükarda Allah'a iman ediyorsun zaten. Bir Tanrıya inanıyorsun. Ama zor bir durumdayken, işte o zaman "Allah bunu neden yapıyor?" diye sorgulamaya başlıyorsun değil mi? İşte o anda Allah o kelimeleri söylüyor: "ve men yu'min billahi" Her kim Allah'a gerçekten inanırsa, o zaman...
Evet, her zaman Allah'ın Er-Rahman olduğunu söylüyorsun. Ama Allah'ın Er-Rahman olduğunu şu anda hissediyor musun gerçekten? "Hayır, şu anda O muhtemelen Zuntikam. Şimdi muhtemelen intikam sahibi. Şu anda muhtemelen Cebbar'dır. Er-Rahman değil."
Görüyor musun imanın gitti. Zorluktayken Er-Rahman'a olan imanın gitti. Allah diyor ki: "Eğer o anda Er-Rahman'a iman edebilirseniz..." Allah'ın en güzel isimlerine, Allah'ın Kendisini sana nasıl tarif ettiğine o anda iman edebilirsen Allah'ın sana vereceği hediyene? Ve bu, hutbemin sonu.
Allah'ın sana vereceği şey ne? Ben sağlık istiyorum. İyileşmek istiyorum. İş istiyorum. Para istiyorum. Daha iyi bir aile ortamı istiyorum. Kaçmak istiyorum. Bazı insanlar sadece kaçmak isterler. Bu diğer kişinin beni kırmayı bırakmasını istiyorum. İnsanların benimle ilgili konuşmayı bırakmalarını istiyorum. Her ne ise. Canını sıkan bir şey var. İçin içini yiyor. Ve düşünüyorsun ki; eğer o problem gitseydi huzura kavuşurdun. Hepimizin bizi gece ayakta tutan bir problemimiz var. Onun hakkında düşünüyoruz ve diyoruz ki: "Eğer o problem gitseydi iyi olurdum."
Tahmin et ne oluyor? O problem gittiğinde başka bir tanesi gelecek. O gittiğinde bir başkası gelecek. Diğeri geldiğinde şöyle diyeceksin: "Bir önceki daha kolaydı. Bu da nereden geldi? Bu daha da büyük bir problem."
O'na güvenebildiğinde Allah sana ne veriyor? Problemlerini bitirmiyor. Bu hayatta problemler bir yere gitmeyecek. Eğer problemler gidecek olsaydı, Yakub aleyhisselam için bizden çok daha önce gitmiş olurlardı. Eğer imanımız olduğu için hiçbir problem gelmeyecek olsaydı, o zaman Meryem selamun aleyha'nın hiçbir problemi olmazdı. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in problemleri olmazdı. Allah'a en yakın olan insanların hayatlarını çalışıyorsun ve bütün çalıştığın şeyler problemler.
Gerçekten çok büyük olanlar. Bütün hayatları boyunca. Bütün çalıştığın şey bu. Öğrendiğin tek şey bir problemden diğerine, diğerine, diğerine, diğerine. Öğrendiğin tek şey bu. Yusuf aleyhisselam -Allah'ın harika, bilgili bir elçisi- yani çocukluktan beri problemler var. Çocukluktan itibaren problemler var. O soruyu sorup duruyorum. Allah'ın sana verdiği şey ne? Zorluğun tam ortasındayken tamamen Allah'a güvendiğinde ne elde ediyorsun?
Bir taraftan insanlar sana diyor ki: "Allah sana kızgın, o yüzden bunlar oluyor. Allah senden nefret ediyor, o yüzden bunlar oluyor."
Diğer taraftan sen düşünmeye başlıyorsun: "Allah beni cezalandırıyor, o yüzden bunlar oluyor." Tam o anda, Allah ile ilgili en iyi izlenime sahip olduğunda ve Allah ile olan sevgini, güvenini ve bağını devam ettirdiğinde, Allah'ın seni bırakmadığına inandığında Allah sana ne veriyor? "yehdi kalbehu" (64/11) Bu kişinin kalbini doğru yola iletir. Kalplerine hidayet verir. Size garanti verebilirim ki, probleminiz gittiğinde... Para sorunu ise para gelir. Sağlık problemi ise sağlık geri gelir. Aile problemi ise aile problemi gider. Bu dünyadaki iyi şeylerin hepsinin o bir hediyeye kıyasla hiçbir değeri yok. Ve o bir hediye: "yehdi kalbehu" (64/11)
Kalbini doğru yola iletecek. Kalbin huzur içince olacak. Hayatta her ne olursa olsun yüzünde hep bir gülümseme olacak. İnsanlar sana bakıp diyecekler ki:
"Neden gülümsüyorsun? Neden iyisin? Başına neyin geldiğine baksana! Neler olduğuna baksana!"
-"Evet, sorun yok, her şey iyi."
Bunu geliştirebildiğinizde... Dünyadaki bütün paraya sahip olan insanlar var ama yine de uyuyamıyorlar. Mutluluk getireceğini hayal ettiğin her şeye sahip olan insanlar var. Hepsine sahipler ama huzurları yok. Kendileri ile mutlu değiller. Gerçeklikten kaçmak için kendilerini uyuşturucu ve alkole boğuyorlar. Gerçeklik ile yüzleşemiyorlar. Ve başka insanlar onların evlerinin ve arabalarının ne kadar mükemmel olduğu ile ilgili videolar izliyorlar. Onlara bakıp diyorlar ki: "Ben de ondan istiyorum."
"ya leyte lena misle ma utiye karun"(28/79) Keşke Karun'un sahip olduklarından bizde de olsaydı. Ne kadar güzel bir hayat yaşıyor. Ama diğer taraftan eğer O'na dönebilirsen Allah'ın sana vereceği şey... Hiçbir paranın, popülerliğin, insanların seni sevmesi ve seni takdir etmesi ... Bunların hiçbiri sana, sadece Allah tarafından verilebilen bu bir hediyenin verdiği şeyi vermezler: "yehdi kalbehu" (64/11) Allah onun kalbini doğruya iletecek. Allah bu kimsenin kalbini doğruya iletecek. Bu, imanın nihai hediyesi. Bu, musibetin nihai hediyesi.
Şimdi sonunda hutbeyi bitireyim. Bu hutbeye zor durumlardan konuşarak başladım. İnsanlar çıkmazda. Sen çıkmazdasın. Ben çıkmazdayım. Bir durumun içinden çıkabileceğimiz bir yol görmüyoruz. O zor durumlar aslında Allah'ın bizlere hayatımızda kazanabileceğimiz en değerli hediyeyi verme şekil: Allah'ın kalbimize hidayet vermesi. Eğer sadece o durumları kullanabilsek; Allah'ı o durumlarda bulabilsek, o durumda Allah ile konuşabilsek... Ve bunu yapmak için Arapça bilmenize gerek yok. Çok fazla Kur'an bilmenize gerek yok. Sadece Allah'a dönüp dersiniz ki: "Ya Allah, Sen plan yapanların en iyisisin. Ya Allah, kimse Senin sevdiğin kadar beni sevmiyor. Kimse Senin benimle ilgilendiğin gibi benimle ilgilenmiyor. Biliyorum ki bu durum benim için en iyisi. Bana doğru yolu göster. Senin rehberliğine ihtiyacım var."
Samimi bir şekilde Allah'a dönüp O'ndan hidayet istediğinizde Allah sizi hiçbir zaman geri çevirmez. Allah'tan araba istersiniz, vermeyebilir. Allah'tan ev istersiniz, vermeyebilir. Allah'tan hastalığınızı iyileştirmesini istersiniz, iyileştirmeyebilir. Belki iyileştirir, belki iyileştirmez çünkü O, sizin için hangisinin daha iyi olduğunu biliyor. Ama O'na samimi bir şekilde sorduğunuzda size vereceği garanti olan tek şey O'nun rehberliğidir. İşte onu size verir. Ve size onu verdiğinde diğer her şey çözülür. Diğer her şeyin çaresine bakılır.
Allah (azze vecelle) bizleri gerçekten, samimi bir şekilde hidayet için yalvaranlardan kılsın. Ve Allah, hayatımızdaki bütün zorlukları O'na daha da yakınlaşmak ve O'nun eşsiz rehberliğini kazanmak için bir vasıta yapsın.
~
Nouman Ali Khan Çeviri: gencmuslumanlar.com
Nouman Ali Khan Derslerini facebook.com/noumanalikhanturkce sayfasından takip edebilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oku Yaratan Rabbinin Adıyla!
NonfiksiOku; yaratan Rabbinin adıyla. O insanı alaktan yaratmıştır. Oku! Kalemle yazmayı öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz Kerem sahibidir. |١٤.٩.١٨|