KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR!

KADIN 1/1

Berçem, Başkomiser Yiğit ve ekibiyle sahilde otururken uzun zamandır yakalayamadığı mutlulukla etrafına gülücükler saçmaya devam ediyordu.

"Berçem?"

"Efendim Abdullah?"

"Iyisin değil mi?"

"Iyiyim artık, geçti bitti her şey. Sizde rahat olun biraz." Berçem'in iyi olması biraz da hatta tamamen Yiğit'ten kaynaklıydı. Ikili bunu iyi biliyorlardı tam o anda biraz daha birbirlerine güç vermek için ellerini birleştirdiler.

"Yiğit, bir şey sormak istiyorum?"

"Sor güzelim."

"Siz bu kadını nasıl buldunuz?"

"Yakalandığı gün emniyetin önüne içinde ceset olan bir heykel göndermiş manyak kadın. Gamze'de heykelin üzerinde ki kısmi parmak izlerini birleştirince sistemde eşleşme çıkmış."

"Canlı manken gibi mi! Tövbe tövbe nasıl bir delilik bu. E peki parmak izi niye varmış bizim sistemde. Bildiğim kadarıyla anne ve babası Sevil - Aslan Arslanoğlu bu kadının. Bu kadar köklü bir ailenin tek kızları ne yapmışta sistemde kaydı oluşmuş?" Bu soru uzun zamandır Berçem'in kafasında soru işaretiydi. Hazır konu açılmışken sorması gayette mantıklı ve yerindeydi.

"Sevil ve Aslan Arslanoğlu yaklaşık bir sene önce öldürüldü. Arven Arslanoğlu'da şüpheliler arasındaydı o zaman alındı parmak izi ama suçu biri üstlenince dava kapandı."

"Yiğit bu manyak öldürmüştür kesin annesiyle babasını."

"Dün sorgusunda itiraf etti zaten Berçem. Geçen sene tarih öğretmeniyle karşılaşmış, kadın yine hakaret vari konuşunca eski yaşadıkları aklına gelip öldürme içgüdüsü tetiklenmiş. İşe de ilk anne ve babasıyla başlamış."

"Peki Ayşe, bu canlı manken dediğiniz o da mı tarih öğretmeni?"

"Yok değil. Kurban erkekti. Lise zamanında okulun hademesiymiş sanırım kadını taciz etmiş. Başladım madem tam yapayım kafasıyla adamı da öldürmüş. Bu Abdullah'ın olay yerinde ki sahipsiz kolun bedeni de hala aranıyor dediğine göre lisede ki sıra arkadaşıymış neden öldürdüğünü bir türlü söylemedi. Tek söylediği bedeninin boğazda olduğu."

"Kadın zır deli vallahi. Iyi ki geçti gitti artık." Berçem'in bu huzursuz halini farkeden Yiğit sevdiği kadına sarılıp başının üstüne minik bir öpücük bıraktı.

....

Yavaş yavaş merkeze dönen ekip bir anda telefonun çalmasıyla dikkatleri Yiğit'in üzerine çevirdi.

"Cinayet Şube Başkomiser Yiğit?"

"..."

"Kimse ayrılmasın oradan biz gelene kadar bir şey yapmayın. Kadını sakin tutun." Telefonu huzursuzlukla kapatan Yiğit kendisinden bir cevap bekleyen ekip arkadaşlarına dönüp konuşmaya başladı.

"Cinayet var. Katil başkasını da öldüreceğini söylüyormuş. Bizi bekliyorlar." Yiğit'in kısa süren açıklamasının ardından Cinayet Şube ekibi olay yerine doğru ilerledi.

...

"Verilen adres burası sanırım Başkomiserim. Kalabalıkta toplanmış."

"Gördüm Ayşe. Emire sen resmi ekiple konuş kalabalığı dağıtsınlar sonra yanımıza gel."

"Emredersiniz Başkomiserim."

Olay yerine hızla ilerleyen ekip evin içine girince yerde bir ceset ve kafasına silah dayanmış bir adam manzarasıyla karşılaştı.