Sabahın erken saatlerinde uyanan Başkomiser Yiğit soluğu direkt merkezde aldı. Büroya geçtiğinde ekip arkadaşlarını ellerinde dosyalarla görünce hafiften şaşırsada durumu bozuntuya vermeden konuşmaya başladı.
"Günaydın arkadaşlar. Uyku tutmayan bir ben değilmişim herhalde."
"Günaydın Başkomiserim. Valla hiç birimizi uyku tutmadı. İlginç bir şekilde içimde bir huzursuzluk var."
"Farkındayım bu durumun. Neyse hadi başlayalım elimize yeni geçen bilgiler ne Emire? Özellikle şu bulunan kesik baş?"
"Başkomiserim kesik başın maktül Numan Akkuş'a ait olduğu adli tıp doktoru tarafından onaylandı. Maktülün kafasında tükürük izine rastlanılmış. Ayşe ve Abdullah'ın maktülün odasından getirdiği soda şişesinde ki tükürük iziyle beraber incelemeye alındı. Birazdan laboratuvardan sonuçlar gelir."
"Pekala güzel. Ayşe sizde ne var?"
"Başkomiserim biz sabah merkeze gelmeden Abdullah'la beraber Esra'nın eski oturduğu mahalleye gidip biraz konu komşuyla konuştuk. Annesi nerede bilen yok. Esra'nın ölümünden sonra daha da kadından haber alan olmamış."
"Ortada olmayan nişanlıyla ilgili ne biliyoruz Abdullah?"
"Valla Başkomiserim mahallelinin söylediğine göre bu kayıp nişanlı Esra'nın teyzesinin oğluymuş. Necmi Çayır. Esra'nın ölümünden sonradan haberdar olmuş. Tecavüz olayından haberinin olmadığı söyledi mahalleli. Sinirli bir adammış. Mahalleli iyice tembih edilmiş. Nişanlısının ölümü fazla sarstığı için adam üstüne düşememiş konunun."
Bir anda gelen kapı tıklatılması sesiyle ekibin gözleri yeni odak noktasını buldu. Elinde dosyayla içeri girmeyi bekleyen kriminal laboratuvar uzmanı Halime'ydi gelen. Derin bir nefes alarak elde edilen delillerden çıkan sonuçları anlatmaya başladı bir an önce.
"Başkomiserim hemen anlatmaya başlıyorum sonuçları. Kesik baştan alınan tükürük örneğini inceledik. İçinden alınan dna sistemde eşleşme buldu. Bilin bakalım kim?"
"Kim olabilir ki? Henüz şu iş yerine gelen genç adam ve kayıp nişanlıdan başka şüpheli kimse yok elimizde. Hoş onlarda elimizde değil ya." diye homurdanan Ayşe, uzman Halime'nin konuşmasıyla tekrardan söylenenlere odaklandı.
"Esra'nın annesiymiş komiserim. Dna sarmallarında ki benzerlikler ve mitokondriyel yapıları anne kız olduklarını doğruluyor. İşin ilginç yanı Ayşe Komiserimin bulduğu soda şişelerinde saklı. Ilk soda şişesinde ki tükürük örneği maktül Numan Akkuş'a ait. İkinci soda şişesinde ki tükürük örneği ise Esra'nın anne tarafından bir akrabasına ait çıktı."
"Bir dakika ya ben anlayamadım. Siz nasıl anladınız bunların anne tarafından akraba olduklarını?"
"Hemen cevap veriyim Abdullah. Kişiler çekirdek dna'sının %50'sini anneden diğer %50'sini babadan alır. Fakat mitokondriyel dna'nın %100'ü de anneden gelmektedir."
"Ya Halime Allah aşkına şunu benim anlayacağım şekilde anlat. Bak sabah saat bilmem kaç benim algılarım zaten kapalı."
"Tamam. Sizin anlayabileceğiniz şekilde anlatıyorum. Iki kişinin mitokondriyel dna'sı tutarsa bu iki kişinin anne tarafından akraba olduklarını gösterir. Umarım yeterince açık olmuştur."
"Oldu oldu merak etme." Sonunda olayları anlayan Abdullah, aklına gelen detayla bir anda sandaylesinden fırlayıp ekip arkadaşlarına döndü.
"Başkomiserim bu Esra'nın nişanlısı teyzesinin oğlu değil miydi?" Başkomiser duyduğu gerçekle silahını ve ceketini alıp koşar adımlarla ilerlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR!
Gizem / GerilimGecede kaçışan katiller, toprağı yutmuş bedenler. Acımasızca terkedilmiş cesetler. Gecenin sessizliğinde sert adımları ile. Peşindeler, ay ışığında kaybolanların. Bazen tedirgin adımlar, ürkek bakışlar. Fakat daima asillikleri ile ilerleyen şöval...