KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR!

GİZLİ 2/2

Bütün emniyet mensupları toplantı odasında harıl harıl çalışırken odaya nihayet bekledikleri kişiler geldi. Adli Tıptan gelen Cansu ve Kriminal laboratuardan gelen Zeynep masada ki yerlerini aldılar. Konuşmaya ilk olarak Başkomiser Yiğit'in işaretiyle birlikte Cansu başladı.

"Otopsi raporunu tamamladım. Başkomiser Nur'un evinden alınan DNA örnekleri ile bir kez daha karşılaştırma yaptığımda cesedin Nur Tepeli'ye ait olduğunu bir kez daha kesinleştirdim. Ölüm nedeni halk tabiri ile 'altın vuruş'. Onun haricinde fiziksel bir bulguya rastlanılmadı. Ceset tahmini olarak 2 haftadır suda kalmış. Kanında ki maddenin ne olduğu henüz kesinleşmemekle beraber toksikologlar hala üzerinde çalışıyorlar. Yine kurbanın saç diplerinde bir takım toprak parçaları bulundu. 2 haftadır su içinde olmasına rağmen kafa derisinde tutunması saçına bağladığı toka ile olmuş. Örneklerini laboratuara gönderdim. Kurban sağlak olmasına rağmen uyarıcı madde yine sağ koldan alınmış. Bu da cinayet fikrine prosedür gereği kesinlik kazandırıyor. Son olarak olay yeri inceleme uzmanlardan bir şey rica edeceğim. Kurbanın kolunda ki iğne izini incelerken yaranın oldukça gelişi güzel bir şekilde oluştuğunu farkettim. Büyük ihtimal kurbanın bulunduğu yerde bir şırınga olmalı. Vuruş son dakika acele ve tedbirsiz bir şekilde yapılmış ve oralarda bulunması oldukça yüksek bir ihtimal. Şimdilik benden bu kadar Yiğit."

Cansunun konuşmasının ardından sözü bu sefer Zeynep devraldı.

"Maktülün kıyafetleri üzerinde gerekli incelemeler yapıldı ancak cesedin suda uzun süre kalmasından dolayı elimizde herhangi bir bulgu yok. Adli tıptan gelen toprak parçalarını Botanik bilimcisi Ahmet Bey inceledi. Ilk inceleme sonucunda ise 'Sarı Venüs Çarığı' çiçeğine ait kalıntılar bulduğunu rapor etti. Kalıntılar üzerinde daha fazla araştırma yapıp sonuçlarını rapor edecek. Benden de bu kadar Başkomiserim." Zeynep'in konuşmasının ardından toplantı salonunda kısa süreli bir sessizlik olsada Yiğit bu sessizliği bozmuştu.

Cansu'nun anlattıklarının ardından olay yeri inceleme ekiplerine dönen Yiğit, "Olay yerine geri dönüp, etraflıca bir araştırma daha yapmanızı istiyorum. İşinizde ne kadar titiz ve dikkatli olduğunuzu bilsem de bu sefer elinizden geldiğinden daha fazlasını istiyorum arkadaşlar." deyip konuşmasını bitirdi. Olay yeri inceleme uzmanları aldıkları talimat doğrultusunda apar topar toplantı odasından çıkmış, olay yerine dönmek üzere hazırlıklarını yapmaya başladılar.

Başkomiser Nur Tepeli'nin öldürülmesi emniyeti adeta cadı kazanına çevirmişti. Herkes seferberlik ilan etmiş yardım etmek için sabırsızca bekliyolardı. Öte yandan cinayet şube ekibi Ivan Nikolai üzerinde ki araştırmalarını derinleştirmiş adamın her adımı gölge misali takip etmek için gerekli prosedürleri halletmişlerdi.

Ekip büroda araştırmalarına devam ederken içeri bir anda narkotik şubeden Amine girdi.

"Başkomiserim bu gece sevkiyat var."

"Ne sevkiyatı?" diye sordu Yiğit.

"Uyuşturucu sevkiyatı. Az önce 155'e isimsiz bir ihbar geldi. Ivan Nikolai bu gece (*) Otel'de yurtiçi ve yurtdışı bağlantılarıyla toplanmak amacıyla bir parti veriyor. Parti sonunda ise sevkiyat gerçekleşecek." bir çırpıda cümlelerini bitiren Amine derin bir nefes aldı.

Amine'nin konuşmasının ardından Yiğit odada ki herkese bakıp yeniden konuşmaya başladı.

"Akşama hazırlanın partiye gidiyoruz." Yiğit'in nefret kokan sesi herkesi kendine getirmiş ve akşam olacakları düşünmeye başlamışlardı.

"Operasyon mu düzenliyoruz Başkomiserim?" diye sordu Abdullah merak ettiği soruyu.

"Evet." deyip yeniden konuşmaya başladı Yiğit.