Sabahın erken saatlerinde büroya varan ekip hemen işe koyuldu. Ellerindeki tüm bilgileri tekrardan incelerken bir yandan da fikir alışverişinde bulunuyorlardı.
''Öff be! İşin içinden çıkamıyorum. Kafayı yedirtecek bu dosya sonunda bana.'' Abdullah sonunda isyan bayraklarını kaldırmıştı.
''Hiç aklıma gelmezdi ama bende Abdullah'a katılıyorum. İşin içinden çıkamıyoruz. Bu sefer fena köşeye sıkıştık.''
''Sen niye sürekli beni gömüyorsun Emire? Kuyruğuna mı bastım bilmeden.'' Emire, Abdullah'ın bu sözlerine göz devirmekle yetindi.
''Bir şey buldum.'' Batuhan'ın birden bağırmasıyla herkes irkildi.
''Ne buldun?''
''Başkomiserim kurum ile ilgili araştırma yaparken bir suçlama buldum. 6 sene önce kurumda çalışan birine karşı cinsel saldır suçundan şikayet dosyası oluşturulmuş.''
''Dava sonucu ne olmuş?''
''Maalesef sonuçlanmamış Abdullah. Şikayet geri çekilmiş, dava açılmamış.'' Batuhan'ın kısa açıklamasından sonra Yiğit, Batuhan'ın yanına gitti.
''Mağdur ve davalı kim?''
''Hemen bakıyorum Başkomiserim. Şikayetçi Yeşim Dalkan, davalıda Rasim Çokbar. Adresleri elimde. Çıkıyor muyuz?''
''Abdullah, çalışan listesini kontrol et. Rasim Çokbar hala çalışıyor mu?''
''Rasim Çokbar, bakıyorum hemen. O yok ama Necdet Çokbar var.''
''Tesadüf olabilir mi?'' Soruyu soran Emire'ydi.
''Şu meslekte inanmadığım tek şey tesadüf. Gidin bulun bu adamları. Batuhan bizde seninle Yeşim Dalkan'ı ziyaret edelim.''
Yiğit'in sözlerinden sonra ekip ikiye ayrılıp görev yerlerine doğru yola çıktılar. İlk varan Yiğit ve Batuhan bulmuştu. Resmi kayıtların gösterdiği kapı numarasının önünde bulunan Yiğit, kapıyı çalıp açılmasını bekledi. Bir süre sonra açılan kapıyla birlikte Yiğit kimliğini göstererek kendini tanıttı.
''Temizim.'' Kadının direkt açıklama yapması üzerine Yiğit ve Batuhan açılan kapıdan içeriye girdi.
''Onunla ilgilenmiyoruz Yeşim Hanım. İlgilendiğimiz konu 6 sene önceki konu.'' Karşı koltukta oturan kadın bir anda irkilip yerinden kalktı.
''Bu hakkında konuşmak istemiyorum. O konu kapandı.'' Kadının eliyle kapıyı göstermesinden sonra Yiğit ayaklandı.
''15 yaşında bir kız çocuğu yüksek dozdan dolayı öldü, üstelik tecavüze uğradı. Ayrıca kurumda kaldığı sürede hamile kalmış.'' Kadın duyduklarından sonra ayağa kalktı. Yiğit ve Batuhan kadının arkasından bakarken kadın bir süre sonra elinde üç kupa bardakla geldi.
''Kahve?'' Yiğit ve Batuhan bu nazik teklifi önce reddetti.
''Anlatacaklarımdan sonra buna ihtiyacınız olacak inanın. Hem bu konuşmada uzun sürecek.'' Kadının konuşmasından sonra Yiğit ve Batuhan kahveleri eline aldı.
''Yapmışsa o it Rasim yapmıştır. Size yemin ederim ki şeytanın beden bulmuş hali o herif.''
''Bize ne olduğunu anlatır mısınız?'' Batuhan'ın konuşmasından sonra kadın derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
''O zaman 15 yaşındaydım. Kötü arkadaşlar ve kötü ortamlar sonuca uyuşturucu kullanmaya başladım. Ailem fark eder etmez beni o şeytan yuvasına yerleştirdi. İlk zamanlar çok zorlansam da temizlenmeye niyetliydim. Her seferinde kendimi ve o pis şeye açlığımı bir şekilde bastırdım. 2.ayın sonunda geceleri sürekli ayak sesleri duymamla başladı her şey. Bizim odaların bulunduğu kata gece kimse çıkmazdı çünkü yasaktı.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR!
غموض / إثارةGecede kaçışan katiller, toprağı yutmuş bedenler. Acımasızca terkedilmiş cesetler. Gecenin sessizliğinde sert adımları ile. Peşindeler, ay ışığında kaybolanların. Bazen tedirgin adımlar, ürkek bakışlar. Fakat daima asillikleri ile ilerleyen şöval...