22. Bölüm

3.5K 133 25
                                    

Nefes'den

N: Lan senin burda ne işin var sen alaka amk?!
Daha bugün tanıştığım Ceyhun denen herif başını kaşıdı ve gözlerini kaçırdı
N: Kardeşim noluyor gece gece napıyorsun benim evimin önünde hem sen nereden buldun evimi?!
C: Bak nefes ıı şey ben seni takip ettim de
Gözlerim fal taşı gibi açıldı
N: Pis sapık! Birde utanmadan söylüyor şerefsiz!
C: Yo yo yo yanlış anladın da şey ben-
N: Ne ben lan ne ben lan oğlum seni gebertirim lan it herif!
Cebinden bişey çıkardı meraklı ve sinirli gözler ile izliyordum onu, bu bu benim fularım?!
Hemen bileğime baktım yoktu şimdi anladım olayı.
C: Bunu arka bahçede düşürmüşsün bugün bileğinde görmüştüm ben de veriyim dedim belki çok önemli bişey falandır diye
Tahir vermişti onu bana tabi önemli olacak salak
N: Evet çok önemli benim için bir dakika aşağıya geliyorum
Üstüme bir hırka aldım ve aşağıya indim

Kapıyı açtığımda direk Ceyhun'u gördüm gülümsedi ve verdi
C: Al
N: Sağol görüşürüz
Dedim ve kapattım kapıyı.
Bu herifte bişeyler var hissediyorum hadi hayırlısı.

Tahir'den

Yatakta aptal aptal sırıtarak yatıyordum herşey şaka gibi geliyordu sevdiğim kız beni seviyor abi çok iyi yaaa
Odama abim girdi kendimi toparlayarak yatakta oturur pozisyona geçtim
T: Buyur abi?!
Abim yanıma oturdu
M: Seninle bişey konuşmam lazım Tahir
T: He buyur
Abim derin bir nefes alıp verdi
M: Asiye'ye evlenme teklifi etmeye karar verdim
Gözlerim fal taşı gibi açıldı
T: Oha abi oha
M: Noldu lan niye bu kadar şaşırdın?
T: Abi hani okumanız gereken okul varya onun için dedim.
M: Ha sen ona taktın.
Aklıma gelen şey ile yüzümü muzip bir gülüş kapladı
T: Ne o abi dayanamıyormusun?
Abim kafama vurdu
M: Sus lan zevzek
Güldüm, güldü
M: Hem şey ya illa evlilik teklifi ettim diye iki gün sonra evlenecek değiliz lise bitsin üniversite bitsin sonra
T: Dayanabilirmisin ki?
Ben kahkaha atarken abimde kafama geçirmek ile meşguldü
T: Abi senin yüzünden beyin hücrelerim ölüyor ve matematikten kalıyorum amk
Abim güldü ve elini dizime koydu
T: Ne zaman teklif?
M: Dışarıya çiçek ekecem
T: Ne çiçeği? Ne alaka?
M: Asiye'nin en sevdiği çiçek türü ne olabilir Tahir?
Düşündüm,
T: Sümbül
M: Aynen işte bu dışarda ki sümbül çiçeği ne zaman büyürse, işte o zaman evlilik teklifi edeceğim.
Gülümsedim, sonra meraklı gözler ile baktım
T: Da çiçeği nerde ne zaman ekmeyi düşünüyorsun abi?
Abim bişey diyecekken birden dışardan yangazların bağırış sesini duyduk
M: Bu alaka işte
Gülmeye başladım
T: Çiçeği yangazlara mı diktirdin gerçekten abi?!
Dudaklarını birbirine ve kafa salladı
M: Gel aşağıya inelim bi
Kafa salladım ve yataktan kalkıp odadan çıktık aşağıya indik ve bahçeye çıktık
Y.M: Hayır Fatih şura iyi
Y.F: Yav saçmalama Murat iyi burası
M: Ula noluyor burda
Y.M: Abi şurası iyi değil mi acaba?
M: İyi.
Y.F: Abi bence burası daha iyi.
Ben onları gülerek izliyordum
M: Murat'ın yeri daha iyi
Murat Fatih'e el hareketi çekti Fatih ise göz devirdi.

Çiçekleri diktikten sonra sulama kısmına gelmiştik Fatih güzelce sularken birden telefonu çaldı.
Telefonu alırken birden yağmur yağmaya başladı, pardon Fatih bana su tutuyormuş!
T: Lan!
Fatih gülmeye başladı telefonu kapatıp çimlere attı ve beni sırılsıklam yaptı.
Ben ise Fatih'e sövüyordum
T: Ebeni sikim Fatih sırılsıklam oldum yavşak! Dondum lan!
Y.F: Böylece piknik intikamı da alınmış oldu ikizim.
Ben hariç herkes gülerken Fatih'e bir adım attım hemen geriye gidip
Y.F: Yangaz topuk
Diyerek koşmaya başladılar ben ise kendimi ısıtmaya çalışıyordum.
Bu soğukta ıslandım, ve çabuk hasta olma özelliğim var, sonuç; "hapşşu"
M: Hadi buyur.
Burnumu çektim kaptım şifayı hayırlı uğurlu olsun. 

Nefes'den

Sabah çok enerjik bir şekilde uyandım ilk defa.
Banyoya gidip rutin işlerimi hallettim ardından odama girdim.
Hava soğuktu bugün.
Üstüme;

Bunları geçirdim beyaz ayakkabılarımı da giydim ardından beyaz sırt çantamın içine de defter, kitap kalemlik ve cüzdanı mı koydum saçımı da bağlayıp aşağıya indim yengem yine cıvıl cıvıl ışıldıyarak kahvaltı hazırlıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bunları geçirdim beyaz ayakkabılarımı da giydim ardından beyaz sırt çantamın içine de defter, kitap kalemlik ve cüzdanı mı koydum saçımı da bağlayıp aşağıya indim yengem yine cıvıl cıvıl ışıldıyarak kahvaltı hazırlıyordu.
N: Günaydın yengelerin en kıvırcık olanı.
Z: Günaydın çimenim
Yanağından öptüm ve saatime baktım; 4 dakika sonra ders vaktiydi. Çok güzel.
N: Geç kaldım lanet olsun
Z: Dün erken çıktın bugün geç kaldın bir türlü dengede tutamıyorsun be yengem.
Güldüm ve masadan bir tane haşlanmış yumurta dıktım ağzıma yengeme el salladım ve koşarak evden çıktım.

Evden çıkınca taksiye atladım ve okula doğru yol aldım
Parayı ödeyip taksiden indim ve koşarak okula girdim

Sınıfa çıktığımda nefes nefese kalmıştım kapıyı çaldım ve içeriye girdim
N: Hocam
Derin bir nefes alıp verdim
N: Oturabilir miyim?
H: Otur zorlu daha yoklama almadım şanslısın.
Ağzına kürekle vurucam şimdi amk hocası.
Göz devirdim ve başını sıraya gömen sevgilimin yanına oturdum önünde sümüklü peçeteler vardı.
Sevgilim hasta olmuş!
Çok zekisin gerizekalı.
N: Aşkım iyi misin?
Tahir başını kaldırdı ve beni görünce gülümsedi burnu kızarmış solgundu yüzü, onu öyle görünce içim yandı
N: Aşkım iyi misin?
Sessiz sessiz söylüyordum bunları tabi.
T: Çok fena gribe yakalandım HAAPPŞŞUU
Tüm sınıf  "çok yaşa" dedi Tahir de teşekkür bâbında elini salladı ve kafasını sıraya gömdü.

Ders bitti sonunda direk tahir'i kaldırdım.
N: Aşkım iyi misin?
T: Çok iyiyim hayatım gerçekten.
Göz devirdim
T: Devirme şu gözleri öpüp hasta olmanı is- HAPPŞŞU temiyorum.
N: Niye geldin ki sen?
T: Zaten akşamları sensiz zor duruyorum.
Güldüm ve elimi alnına koydum koymam ile gözlerim fal taşı gibi açıldı
N: Tahir sen yanıyorsun! Asiye bişey yap
T: Senin için yanıyorum
A: Ha?
Asiye ve Murat deseniz onlar da uyuyordu
N: Of bişey yok bugün hepinizin modu düşük lan neyse siz uyuyun yürü sende tuvalete hadi.
Kaldıramıyordum ki.
T: Aşkım ben seni abaza tuvaletine götürürmüyüm sence?
Off'ladım ve ayağa kalktım başını geriye yatırdım peçete alıp su döktüm ve alnına yerleştirdim, yanağını okşarken mayıştı ve gözlerini kapattı.

Yazar'dan

Ceyhun elinde birası ile 3 katlı villasının terasından İstanbul'u seyrediyordu. Aklına Kaleliler ve alacağı intikam gelince yüzünü pis bir sırıtış kaplıyordu.
O sıra da yanına yardımcısı Halil geldi
H: Efendim
C: Dökül.
H: Nefes Zorlu hakkında bilgi öğrenmemizi istemiştiniz.
Adamın yüzünü pis bir sırıtış daha kapladı
C: Kısa kes.
H: Efendim, Nefes zorlu 11. Sınıfa gidiyor ki biliyorsunuz bu-
C: SANA KISA KES DEDİM!
Diye kükredi Ceyhun
H: Efendim, şuan annesi ve babası İtalya'da yaşıyor iş için abisi ve yengesi ile yaşıyor sevgilisi Tahir Kaleli yakın arkadaşları murat Kaleli Asiye zorlu ve Dilan yılmaz. Dilan yılmaz ise 3 senedir Almanya'da ama hâlâ görüşüyorlar sanaldan.
C: Tamam çık.
Bardağında ki son kalan birayı da yudumladı genç adam ve bardağı yere atıp paramparça yaptı ardından masadaki nefes ve tahir'in fotoğrafının aldı ve makas ile tahiri kesip yanan ateşin içine attı baktı nefes'e uzun uzun
C: Kaleli kurbanı olacağın için üzgünüm çimen.

Platonik -askıya alındı- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin