7

16.Bölüm: Suçluluk

Dianna'nın Ağzından

Tam kapıyı çalıyordum ki karşıma Jonathan'ın çıkmasıyla elim havada kaldı, ''Aaa merhaba Jonathan ben de tam da-'' diye konuşuyordum ki Jonathan'a dikkatlice bakınca sözlerim yarıda kaldı.

Normalde hep üzerine bol gelen, eskimiş kıyafetlerle gezen Jonathan'ın şimdi üzerinde yeni alınmış gibi görünen koyu lacivert bir tişörtle siyah pantolonu vardı. Bu haliyle hiç de fena durmuyordu açıkcası...

Jonathan'ı uzun süre incelemiş olmalıyım ki Jonathan izlediğinden rahatsız olmuşcasına kıpırdandı.

''Şey,'' diye başladı benimle göz teması kurmaktan kaçarak, ''Gitmemiz gerek.''

''Ah doğru, evet gitmemiz gerek,'' dedim hızlıca ben de onun gözlerine bakmayarak, içimden Jonathan'ı yakışıklı bulduğum için cidden çok utanmıştım.

Hala gözlerim yerdeki paspasa odaklanmışken Jonathan'ın yanımdan geçip gittiğini bile fark etmemiştim. Karma'nın gülüşünü duyunca sonunda kafamı kaldırdım.

''Birileri kızarmış galiba??'' dedi Karma alaycı bir şekilde bana bakıp sırıtırken, aynı zamanda o da dışarı çıkıyordu.

''Ne alaka, ne kızarması?'' diyerek Karma'ya çıkışırken daha da kızardığımı fark etmiştim.

Karma da bunu fark etmiş olmalı ki daha da sırıtarak bana yaklaştı, ''Merak etme Dianna sırrın bende güvende,'' diye fısıldadı kulağıma.

Evin küçük bahçesinden çıkarken onu ittirdim, ''Ooff Karma neyden bahsettiğini bilmiyorum saçmalıyorsun.''

Karma bana inanmıyormuşçasına başını sallamakla yetindi, en azından artık konunun kapandığına sevinmiştim.

''Umm nereye gidiyoruz bu arada?'' diye sordum Karma'ya bizi bekleyen Jonathan'ın yanına ulaşmışken. Jonathan'a ''Evet gitmeliyiz,'' diye bir şey mırıldanmıştım ama açıkcası nereye gitmemiz gerektiğini bilmiyordum.

Karma gözüyle kolumu işaret ederek tam, ''Bile-'' diye söze başlıyordu ki Jonathan birden kolumu tutup, ''Bilekliğini fark etmemiş miydin?'' diye beni kendine çekince birden bu ani hareketle neye uğradığımı şaşırmıştım.

Jonathan'la aramızda sadece bileğim vardı, onunla bu kadar yakın durmak kalbimin deli gibi atmasına neden olmuştu.

Bilekliğime bakmam gerektiğini biliyordum ama gözlerimi Jonathan'dan alamıyordum.

Çok değişik biri, diye geçirdim içimden Jonathan'ın koyu yeşil gözlerine dalmışken.

Ama onun böyle olması benim sadece onu daha fazla tanımak istememe neden oluyordu.

''İşte görüyor musun Dianna,'' dedi Karma yanımıza gelerek kolunu Jonathan'ın omzuna atıp, ''Benimle takıla takıla o da bir şeyler öğrenmiş,'' derken Jonathan'a gururlu bir baba edasıyla bakması beni güldürmüştü.

Benim gülmemle birlikte Jonathan kolumu bıraktı, sanki aramızdaki yakınlığı yeni fark etmiş gibi birden kafasını çevirdi,

''Neyse sadece Dianna sorunca ona bilekliğini göstermek istemiştim,'' dedi Jonathan umursamaz bir edayla, ''Hadi gidelim sonra Daphne kızıyor.''

Jonathan'ın bunu demesiyle Karma'nın Jonathan'ın omuzlarında olan kolu onu benden uzağa doğru çekiştirdi ve benim duyamayacğım bir sesle Karma Jonathan'a bir şeyler fısıldadıktan sonra ikisi de kendi aralarında gülmeye başladılar.

Onların bu halini izlerken gülümsedim, ikisinin de birbirlerine değer verdikleri o kadar belli oluyordu ki...

Ben düşüncelere dalmışken Karma'nın sesiyle kendime geldim, ''Hadi Dianna, ne bekliyorsun!''