Bir Escinsel...

31.9K 380 115
                                    

Her gün yaşanan klasik bir akşam yemeğiydi. Her zaman olduğu gibi aklımdan bir an önce yemeğimi bitirip odama kapanmak geçiyordu. Zaten ne zaman farklı bir şey geçtiki? O akşam her zamankinden farklı bir şey olmamıştı. Aslında olmuş muydu? Uzun bir yazdan sonra yine cehennemim olan okuluma geri dönüyordum. Aslında evde benim için pek farklı bir yer değildi genelde odama kapanır çıkmazdım. O uzun yazların %90 ını odamda geçirirdim.

Aslında belkide kendimden nefret ediyordum. Yarın okula geri döneceğim için intihar bile edebilirdim. Bu düşüncelere dalmışken uzun yaz boyunca neredeyse hiç çalmayan telefonum çaldı. Bir anlık dalgınlığın vermiş olduğu korku ve heyecanla telefonuma sarıldım ve arayan en iyi arkadaşım Ashley idi.

- Hey Adam nerelerdesin sen ?? dedi bir ses heyecanla karışık bir öfkeyle.

Az önce yaşadığım korku ve heyecanın etkisiyle biraz takılarak ve ne diyeceğimi bilmeyerek cevap verdim.

-Bu-buradayım i-işte a-asıl sen nerelerdesin? biraz mı aslında bayağı takılmıştım.

Ashley her zamanki biraz sert biraz şakacı ve şuh tavrını takınarak cevap verdi.

-Benimle alay etmeyi kes. Yazın tatil dönemi boyunca beni hiç aramadın yoksa kendine bir sevgilimi buldun. Dedi kahkahalar eşliğinde. Ve alaycı bir tavırla.

Çok sinirlenmiştim. Sonra kendi kendime dedim ki sinirlenmeye hakkım yok! En yakın arkadaşıma bile güvenmiyordum. Eşcinsel olduğumu veya olduğumu sandığımı en azından tek kesin bildiğim şeyi -kızlardan hoşlanmadığımı- Ash e bile söylememiştim. Tam bu anda Ash in sinirli sesi telefondan geldi.

-Sen beni dinliyor musun ? 

-Tabiki de. demekle yetindim kibar ve bir o kadar korkak ses tonumla.

Ash okuldaki çekingen halimi ve diğer erkeklere göre biraz kibar olduğumu ve aşırı derecede takıntılı bir insan olduğumu sezen tek kişiydi. Bunları adeta yüzüme vururcasına...

-Yarın okula geliyorsun değil mi? dedi.

-Tabikide. demekle yetindim.

-Beni böyle kısa cevaplarla geçiştirmemelisin Ad! dedi sinirli bir ses tonuyla.

********************

Ertesi sabah 3 aydır duymadığım ve duymadığım için çok mutlu olduğum gıcık edici alarm sesiyle uyandım. Ahhh gerçekten bu sesi duymak çok sinir bozucuydu. Hemen kalktım ve üzerimi giyindim. Dişlerimi fırçaladım ve saçlarımı üstün körü düzelttim. Aslında düzeltmeye çalıştım. Hazırdım artık. Ahh bir saniye bir şeyi unutmuştumm.

Geçen sene adeta gözlerime takıntılıydım. Açık kahverengi gözlerim bana oldukça çirkin gözüküyordu. Aşırı takıntılı bir insan olduğum için bir lens yardımı ile bunu absorbe etmeyi bu sene için olsada ihmal etmeyecektim. Okul başlamadan bir kaç gün önce gizli olarak satın aldığım gri lenslerimi göz bebeklerime yerleştirmemle artık tam anlamıyla hazırdım.

****************

Otobüsten inmiştim. Ve okulun kapısında beni bekleyen Ashley i uzaktan gördüm. Bir insan hiç mi değişmez. dedim kendi kendime.

Ashley hafif sarıya çalan saçlarının ucundaki mavi boyalarla şuh tavrını yine ortaya koymuştu. Esmer bir teni vardı. Büyük gözleri ve ortalamanın üzerindeki boyuyla adeta benim rol modelimdi diyebiliriz. Aslında o kadarda güzel bir kız değildi fakat davranışları ve tavırları çok şuhtu yani çok alımlıydı. 

Ben bunları düşünürken uzaktan bir bağırma sesiyle irkildim. O ses Ashley e aitti.

-Heyy Adammm ben buradayımmm.

-Aaaa merhaba Ashleyy gözlerim seni arıyordu. dedim alaycı ses tonumu takınarak.

Büyük ve uzun bir sarılmadan sonra benden ayrıldı ve gözlerime yoğunlaşarak baktı, bakmasıyla çığlığı basması bir oldu...

-Bunlarda ne böylee çok güzeller. dedi.

Bir yandan onu sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da cevap veriyordum. Ama iş işten bir kere geçmişti.

-Gözlerime takıntılı olduğumu biliyorsun. dedim soğuk bir sesle ve ekledim. Lesnlerim, sanırım sadece bu şekilde absorbe edebilirim he ne dersin ? dedim.

Aman tanrım. Tam bu sırada okulun kapısından içeri uzun boyu, kaslı vücudu, sarı saçları , ve  mavi renk gözleriyle kızların sevgilisi aslında benim platonik aşkımmı demeliydim :):) John girdi. Tam bir playboy du umursamaz tavırlarını takınırken. Ben bu düşüncelerimle boğuşurken John a çok dalmış olacaktım ki bunu farkeden Ashley şaşkın bir ses tonuyla bana sordu...

-Adam nereye bakıyorsun ? 

Nereye baktığımı kesinlikle farketmişti sadece beni incitmek istemiyordu çünkü çok kırılgan biriydim oda bunu gayet iyi biliyordu.

-Hiççç. Aman tanrım buda neydi sadece bir hiçç demekle yetindim. Yıllardır en yakın dostum Ashley den sakladığım gerçeği saklamayı artık beceremiyordum. 

Zilin çalması ile bir anda irkildik ve beni kurtaran şey kesinlikle zilin sesi olmuştu. Ashley sınıfına doğru yürürken arkası dönük bir şekilde...

-Bunu daha sonra konuşacağız Adam . dedi ve uzaklaştı. Ben ise sadece arkasından bakakaldım.

Arkadaşlar bu benim ilk denememdi yorumlarınızı esirgemesseniz ve eleştirilerinizi çok memnun kalırım. Sizce devam etmelimiyim , etmeliysem neleri değiştirmeliyim. Bu sadece ana karakterleri tanıtmak amaçlı kısa bir girişti.

Bir Eşcinsel...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin