20.Bölüm Dönüş...

2.4K 99 12
                                    

Yeni günün sabahına uyandığımda çok mutluydum, asla bitmesini istemediğim bir anı yaşıyordum... Johnla birlikte uyumuştuk... Ona sarıldım... Uyurken onu izlemek beni bütün dertlerimden kurtarıyordu. Bana hayat veriyordu.... Bir süre onu izledim ve daha fazla dayanamayarak ona sarıldım. Uykunun ona verdiği sersemlikle gözlerini açarken çok tatlı gözüküyordu...  Bu anı hiç bir şeyin bozmasını istemiyordum.

-Günaydın mele...

Konuşmasına izin vermeden dudaklarına yapışmıştım... Dediğim gibi bu anı hiç bir şeyin bozmasına izin veremezdim.... Dudaklarından yavaşça ayrıldığımda ;

-Demek oyun istiyorsun ! 

Adeta gözlerinin içi gülüyordu...

-Bilmem! , belkide seni istiyorumdur ?..

Büyük bir hızla doğruldu ve ben ne olduğunu anlamadan kendimi onun altında buldum... Güçlü kollarıyla beni kavrarken gözlerinin içine bakmak beni benden alıyordu... Daha dün yaşadıklarımızdan sonra... aylardır bütün bu yaşadıklarımızdan sonra, şuan olan şeyler benim için anlatılamayacak derecede mutluluk kaynağıydı... Ama şuan beni öpücüklere boğan sevgilime karşılık vermem gerekiyordu...

*********************

Arabayla okulun önüne geldiğimizde tam kapıyı açıyordum ki John beni kolumdan kavradı, tedirgin bir şekilde yüzümü ona dönmemle birlikte dudaklarıma yapışması saniyeler almıştı... Kendimi biraz daha geriye çektikten sonra ;

-Sanırım bu kadarı yeterli ? Yoksa birbirimizden nefret edeceğiz ?

Tanrım tam bir salaktım... Adeta bu mutlu günü başıma yıkıyordum.

-Ben ve küçük, şirin, masum meleğimden soğumak ? "Bir kahkaha attı ve " hiç sanmıyorum...

**********************

Kantinin önüne gittiğimizde John kolundaki saate baktı ve ;

-Derse daha çok var... Sanırım erken geldik... "ileriyi göstererek" Bak Stefan da orada oturuyor sanırım yanına gitmeliyiz...

İmalı bir şekilde gözlerimi kaydırarak ;

-Tabii, gitmeliyiz !

Stefan ın oturduğu masaya yaklaşırken bizi görmüş olacaktı ki hafif toplandı ve ayağa kalktı... Hiç konuşmadan John la tokalaşarak ve bilindik bir kaç saçma el hareketi yaparak selamlaştıktan sonra John un yanında duran bana dönerek ;

-Geçmiş olsun Adam. Sanırım dün geceyi hastanede geçirmişsiniz ?

John un suratına "nereden haberi var ?" dermişçesine baktım ve hemen ardından Stefan tekrar lafa girerek;

-Sakin ol Adam, John a bakmana gerek yok bana haber veren kişi Cassy di, bu sırrını saklayacağımdan emin olabilirsin. Bana güvenebileceğini biliyorsun değil mi ?

-Evet tabikide... Sana ne ölçüde güvenebileceğimi biliyorum... dedim tavırlı bir şekilde ve yanımda duran John a dönerek; Sanırım siz oturacaksınız ?, benim sınıfa çıkmam gerekiyor...

*********************

Sınıfa gitmek için merdivenleri çıkarken arkamdan bana bağıran Cassy i duydum... Ona hiç aldırış etmiyordum, hatta duymuyormuş gibi yaparak adımlarımı hızlandırdım... Kendimi ona kaybettirmek için hemen sağ tarafta bulunan koridora girdim ve okulun arka merdivenlerini kullanmak üzere hızlı adımlarıma devam ettim bu sırada 2-3 saniyede bir arkama bakarak Cassy nin orada olup olmadığını kontrol ediyordum... Bir kez daha kurtulduğumdan emin olmak için arkama baktım ve tam önümü döndüğümde karşımda duran o korkunç beyaz ten ve adeta insanı delip geçermişçesine baklan mavi gözlerle karşılaştım... Korkudan gözlerim büyümüş, rengim atmıştı...

Bir Eşcinsel...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin