Stefan ın ağzından;
Kalbim, bedenim, aklım ve duygularım... Hepsini bir an için olsun silmek istedim. Bir an için olsun kendimi bu dünyadan soyutlamak istedim, sadece bir an için sarhoş olmak istedim aslında... Daha sonra gözlerimin önündeki o iğrenç sahneye baktım... Hayatımda tek değer verdiğim kişiydi Adam ve şuan en yakın arkadaşımın kollarındaydı... Bütün bu olanlara inanamıyordum. Bir kaç defa gözlerimi ovuşturdum, ilk önce aşırı kan keybettiğimden dolayı gördüğüm bir halüsinasyon sanmıştım... Fakat değildi, bütün bu yaşananlar gerçeklerin ta kendisiydi. O an tek düşündüğüm şey ruhumun bedenimden ayrılıp çok uzaklara gitmesiydi... Ruhum bedenimden ayrılacaktı ki gözlerimin feri sönecekti, yaşananları görmeyecektim, ruhum bedenimi terk edecekti ki duygularımın benim üzerimde bir etkisi olmayacaktı, ruhum bedenimi terk edecekti ki ÖLECEKTİM... Adam bana bütün bunları yaşatmak için mi beni kurtardı? dedim kendi kendime. Sadece bir an , bir dakika insanın ölümünü istemesine sebep olabiliyor muydu ? Evet olabiliyordu!! Benim yaşadığım şey tam olarak buydu...
Bir an olsun düşüncelerimden soyutlandım ve bana doğru korkulu gözleriyle birlikte gelen Adam ı gördüm. Tam bana yaklaşmıştı ağzını açacaktı ki;
-Sakın Adam... Sakın!!!!
-Stefan hiç bir şey gördüklerinden ibaret değil. Beni dinlemelisin, ne olur !
Ellerime uzandı. O yumuşacık, sevgi dolu elleri benim ellerime uzandı. Bu hayatta istediğim tek şeydi. Ellerimi çektim ve;
-Artık seni sevmiyorum. Defol git buradan ! Bana eziyet çektirmek için mi kurtardın hayatımı ? Aaaa yoksa o borcunu ödemek için mi kurtardın ?
-Stefan ya-yapma böyle! Yalvarırım bana böyle davranma.
-Merak etme Adam artık bana ödeyecek bir borcun yok ! Defol git buradan.
-Gitmeyeceğim Stefan. Gerçekleri dinleyene kadar gitmeyeceğim!
Sadece baktım, Adam a inanmak istercesine baktımmm!
Adam ın ağzından;
Kendimi hissetmiyordum... İlk defa benliğimi hissetmiyordum. Bu hayatımın hatasını yaptığım o geceye benziyordu! Sarhoş olmak gibiydi! Bu yüzden bir an olsun omuz silktim ve kendime geldim... John a dönerek;
-John hayatımı mahvettiğin yeter ! Bu kadarı yeterli ! Stefan a olanları anlat, yaptıklarınıııı !!
John küstah, şımarık, pislik ve kibir dolu gülüşüyle Stefan a döndü ve;
-Dostum böyle biri için üzülmene bile değmez !
Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Tanrım ne diyordu bu çocuk ! Yine herşeyi mahvedecekti. Yine hayatımın içine sıçacaktı... Stefan anlamsızca baktı ve;
-Olanları bana bütün doğruluyla anlat John !
-Bak dostum geçen gece partide yaşananları biliyorsun. Bu çocuk sanırım benim etkimde çok kaldı ve kendini özel zannetti. Ben geldiğimde burada bekliyordu ve beni görünce boynuma atıldı, geçen geceyi en kısa sürede tekrarlamak istediğini söyledi ve... ve zaten gerisini biliyorsun.
Duyduklarıma inanamıyordum ! Böyle bir yalancılık nasıl olabilirdi. Gözlerini bile kırpmadan yalan söyleyebiliyordu. Üstelik, en yakın arkadaşına... Stefan bana döndü ve;
-Adam bu duyduklarım doğru mu ??
Cevap veremedim... O an yaşadığım şokun etkisiyle sadece bakakaldım. Yüzümdeki acı bakışlarıma nüfuz etmiş olacaktı ki sadece öyle baktım. Acı dolu gözlerimle... İçim kavrulurken ve bütün hücrelerim bir bir alev alırken...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Eşcinsel...
Novela JuvenilAşk, nefret , kıskançlık ve hırs en güçlü duygulardır. Aşk ile nefret arasında ince bir çizgi vardır çünkü hiç bir insan aşkın o güçlü hissini kalbinde yaşamadan kimseye karşı nefret de besleyemez. Bu hikayemde size bu duyguları yaşatmaya çalışacağı...