Page 30

33.9K 3.1K 1.8K
                                    

"Götüm uyuştu"

Yanımda mız mızlanan Jungkook'u takmayarak tahtaya yazılmış önemli şeyleri not almaya çalışıyordum. Zamanını serserililikle geçirdiği için derslere pek girmiyordu ve şimdi de derste ilk defa bu kadar uzun süre oturduğu için söylenip duruyordu.

Jungkook sol elimi masanın altından tutarken, diğer elimle notlarımı yazıp yetiştirmeye çalışıyordum.

"Taehyung" önümdeki sıradan gelen fısıltı gibi sesle gözlerimi defterimden çekerek önümdeki  Bogum'a doğru çıkardım. "Bugün ders sonu bir şeyler yapalım mı?"

"Hayır" Jungkook'tan aniden çıkan yüksek sesle hoca oturduğu masasında bize dönerek sinirli ve uyarıcı bakışlarını atmış, daha sonra yazdığı şeye geri dönmüştü.

"Sana sormadım" Jungkook tuttuğu elimi istemeden sıkarken,  sinirlendiğini hissediyordum. "Taehyung tüm gün bende" demişti öne doğru eğilerek sesini daha iyi duyurmak için. "Sadece bugün değil, yarın da, diğeri gün de ve ondan sonraki gün de" tıslayarak kurduğu uzun cümleyle bu sefer Bogum tamamen bize doğru dönmüştü.

"Ne demek istiyorsun sen ?" İkili bir birlerine her an atlayıp dövüşeceklermiş gibi bakarken, bense elimi tutan elini sıkıyordum sakinleştirmek amaçlı. "Demek istediğim-" Jungkook cümlesini bitiremeden bağıran öğretmenin sesiyle garip ortam bozulmuştu.

.

"Çocuk diyor, gel diyor, ağzıma sıç diyor"

Ben yanda gülerken, hala elimi bırakmadan yürüyen beden yaşlı kadınlar gibi deyiniyordu. Fazla mı haşindi ne.

"Abartma" Sakin çıkan sesim bakışlarını üzerime çekmeme sebep olurken devam ettim. "Sadece arkadaşça zaman geçirmek istedi o kadar"

"Arkadaşça ?" Tek kaşını kaldırdığında kafamı sallamıştım. "Kurgulardaki gibi her önümüze çıkanlar eşcinsel olacak değil ya"

Derin bir nefes vererek pes edermişcesine önüne döndü. Aramızdaki gerginliği sevmemiştim ve daha ilk günlerimizden böyle şeyler yaşamak can sıkıcıydı.

"Bana gelmeye ne dersin ?" Bakışları aniden bana döndüğünde, yüzüme büyük bir gülümseme yerleştirmeye çalışmıştım. "Peki ya Jimin ?"

"Kovarım" Hayırsız bir arkadaş olduğumu biliyordum ama onun da dışarı çıkıp biraz sosyalleşmesi gerekiyordu. "Bu aralar Yoongi fazla düşünceli" Jungkook konuştuğunda bu sefer ben ona bakmıştım. "Artık eskisi gibi Jimin'in onun etrafında gezmesinden  şikayetçi değil"

Gülümsemem büyüdüğünde, Jimin'e bu haberi vermek için sabırsızlanıyordum. "Demek benim küçük sevgilim beni eve atacakmış" Konuyu değiştirdiğini açıkca belli ederken, beni kendisine çekmiş ve kolunun altına almıştı. "Evet. Eve erkek atmayalı uzun zaman olmuş" iğneleyici şekilde konuşmamla yüksek şekilde "Ne ?!" dese bile omuz silkmiştim.

"Sadece şakaydı. Bazılarının aksine pezevenk değilim" Eskiden bana yaptıklarını teker teker ona sokarken, "Onlar geçmişte kaldı Taehyung biliyorsun" dediğinde omuz silktim. Bana yaptıklarını tabiki ona çektirecektim.

Sonunda Jimin'le kiraladığımız küçük evimizin önüne geldiğimizde, kapıyı anahtarla açmaya üşendiğim için çalmayı seçmiştim.

Jungkook beni kendisine daha da çekerken, kollarımı beline dolamayı ihmal etmemiştim. Jimin bizi bu halde gördüğünde kesinlikle bayılacaktı.

Ancak çok geçmeden aniden açılan kapı ve üzerimize çullanan Jimin'le ağzımdan yüksek bir çığlık kaçtı.

"Yoongi sonunda çıkma teklifimi kabul etti !"




Yoongi, ha şöyle adam ol yarram

ᴡᴇɪʀᴅ ✞ ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin