Page 21

42.6K 3.9K 3.1K
                                    

"Sadece beş dakikan var"

Kollarımı göğsümde birleştirerek önümde benim aksime okul kiyafetleriyle duran Jungkook'a baktım ciddi durmaya çalışarak.

"Cidden gidecek misin?" Ses tonu anlam veremeyeceğim bir türdendi. Kesinlikle alay ya da onun gibi bir şey barındırmıyordu. Sanki üzülmüş gibi bir hali vardı. Önümde duran varlık Jungkook olmasa buna inanabilirdim belki.

"Sadece bunu sormak için mi çağırdın beni?" Kafasını iki yana sallayarak aşağı eğdi. Tam olmasa da, alt dudağını ısırdığını görebiliyordum.

Sanki bir şeyi aklında tartıyormuş gibi bir hali vardı ve bu beni korkutmuyor da değildi. "Benim yüzümden gidiyorsun değil mi ?" Sonunda kafasını kaldırdığında, bu sefer alayla bakan taraf ben olmuştum. "Şimdi mi anlıyorsun ?"

Derin bir nefes vererek elini cebine atmış ve biraz kurcaladıktan sonra tanıdık kolyeyi cebinden çıkarmıştı. "Kırdığım için özür dilerim. Yapabildiğim kadar düzeltmeye çalıştım" Kolyeyi bana uzattığında, elim kendiliğinden uzanmış ve onun eline dokunmamaya dikkat ederek kolyeyi almıştı. Şaşkınlıkla kolyeye baktığımda, cam kısmının kırılan bir kaç parçaları yapıştırıcıyla yapıştırılmıştı.

"Arkadaşlarımla bir iddia sonucu onu kırmak zorunda kalmıştım. Üzgünüm" Yüzümde gülümseme oluştuğunda, gözlerimi kolyeden çekerek mahçup bakışlarına çevirdim. Bana yaptığı onca şeyden sonra gelmiş yüzsüz gibi özür diliyordu. Fazla küstahtı.

"Eğer kolye yüzünden gideceksen gitme. Neden bunu dediğimi ben de bilmiyorum ama lütf-" Sesi sağ yanağına vurduğum tokatla kesilirken, kafasını yana düşmüş ve elini kaldırarak vurduğum yere koymuştu.

"Kolye değil senin yüzünden gidiyorum. Kolyeyi düzelttin, peki ya sen? Kendini de düzeltebilecek misin ?" Kafasını yavaşça bana çevirdiğinde, yüzündeki hayal kırıklığını normal insan bile sezebilirdi ama takmadım. Burda hayal kırıklığı yaşaması gereken tek kişi bendim.

"Bak Taehyung, yaptığım her şey için cidden özür dilerim. Neden bilmiyorum ama garip bir şekilde gitmeni istemiyorum. Lütfen bana bir şans ver ve  inan bana bir daha sana yaklaşmam bile" 

Alayla gülerek kafamı iki yana salladım. Bir iddia sonucu bile olsa beni herkesin içinde küçük düşürmüştü ve bu kolay kolay affedilebilecek bir şey değildi.

Bir-kaç adım atarak tamamen dibine girdiğimde, gözleri şaşkınlıkla aralanmış ve nefesini tuttuğunu hissetmiştim. Benden iğrendiği için yapıyordu buna emindim. Ama yine takmadım ve ellerimi kaldırarak gömleğinin yakalarını tutmuş ve kendime çekerek burun-buruna gelmemizi sağlamıştım.

Sıcak nefesi yüzümü adeta yalarken, hiçbir şey yapmaması beni şaşırtıyordu. İtmesini ya da aşağılamasını beklerdim ama, o sadece izliyordu.

"Beş dakikan doldu ve görüşmemek üzere" dedikten sonra göğsünden ittirerek sendelenmesini sağlamıştım. Ağzı şaşkınlıkla aralanırken ben sadece gülümsemiş ve arkamı dönerek pek iyi anlar yaşamadığım okuldan uzaklaşmıştım.









")

ᴡᴇɪʀᴅ ✞ ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin