Page 34

27K 2.5K 1.8K
                                    

Son bir-kaç gündür Jungkook'un sürekli beni ekmesi ve aramalarımı görmezden gelmesi, delirmem için yeterli bir sebepti. Mesajlarıma kısa cevaplar veriyor, işi olduğunu bahane ederek benden kaçıyordu.

Kar yağdığı için okullar tatildi ve onun yüzünü okulda görmem bile artık mümkün değildi. Derin bir nefes alarak özlediğim sevgilimi tekrar aradım.
Ancak aldığım tek cevap her zamanki gibiydi.

'Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor'

Yorganımı iyice kafama çekerek sinirle telefonu komidinime bıraktım. Diğer tarafdaki yatakta Jimin uzanmış sevgilisiyle konuşuyor ve arada bir şirince gülümsüyordu. Doğrusunu desem, onu kıskanıyordum. Sevgilimle,  onun Yoongi'yle vakit geçirdiği gibi vakit geçiremediğim için en yakın arkadaşımı kıskanıyordum.

"İyi geceler sevgilim" Jimin telefonunu sonunda kapatarak benim gibi kendi yanındaki komidine koymuştu. Bense sadece tavanı izliyordum.

"Ne düşünüyorsun ?" Hissettiğim kadarıyla kendi yatağında bana taraf dönmüştü. "Biliyorsun" Sesim kısık çıkmıştı. İstemsizce.

Sadece derin bir nefes verdiğini hissettim. "Sence benden sıkılmış mıdır ?" Cevabını bile bilmek istemediğim tek soruydu. Kalbimi sıkıştıran tek soru. Nefes almamı zorlaştıracak tek soru. Ruhumu öldürecek tek soru.

"Tabii ki hayır" Jimin'in anında inkar etmesi gülmeme sebep olmuştu. Dışarda kar yağıyordu ve odadaysa sadece lambaların loş ışığı hakimdi. Ortam sessiz ve boğucuydu.

"Eminim önemli işleri vardır" Tekrar gülmüştüm. "Beni bir-kaç dakikalığına bile tınlamamasını sağlayacak nasıl bir iş olabilir bu Jimin, söylesene ?"

Gözlerim tekrar dolarken, gözyaşlarımı gizlemek adına arkamı dönmüştüm. Yorganı kafama doğru çekerken, arkamda bir hareketlilik, daha sonrayda yatağımın çöktüğünü hissetmiştim.

Jimin yorganımın altına girerek arkadan belime sarılmış, enseme öpücük kondurmuştu. Küçücük öpücüğüyle eriyip giderken, Jimin beni iyice kendisine çekmişti. "Doğum gününe az kaldı ama hala sana göre bir hediye bulamadım"

Konuyu değiştirmeye çalışması apaçık belliyken, gülümsemiş ve ıslak gözlerime aldırmadan arkamı dönmüştüm. Küçük bedenine sığınmaya çalışırken garip göründüğümü biliyordum ama umrumda değildi.

Göğsüne iyice sırnaştığımda, Jimin de beni sarmalamıştı. Artık eskisine nazaran daha iyi hissediyordum. "Seni seviyorum Jiminie" Jimin kıkırdamış ve saçlarımı karıştırmıştı. "Ben de seni Taehyungie"

Arkadaşımın kucağındaki sıcaklıkla gözlerimi kapattım. Sadece uyuyup her şeyi unutmak istiyordum. Bir-kaç saatliğine bile olsa.






Demek angst istiyorsunuz  :)

ᴡᴇɪʀᴅ ✞ ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin