Kalakalmıştım. Ne düşüneceğimi bilemiyordum. Mertin bu tavırlarına anlam veremiyor ama yinede aptal gibi etkileniyordum. Kendimi sadece ona ait hissediyordum. Ama o sadece bana ait değildi ve ben onu biriyle paylaşmaya katlanamıyordum. Gözümden firar eden damlaları silip elimdeki tepsiyle salona ilerledim. Ne kadar o odada bulunmak istemesemde mecburdum buna. Herkesin servisini yaptıktan sonra kendimi harunun yanında koltuğa bıraktım. Mertin delici bakışlarını üzerimde hissediyordum. Harun iyice yanıma yaklasıp bir eliyle belimi sarmıştı.
"İyi misin" diye sordu fısıldayarak. Yüzümün ne halde olduğunu bilmeden baktım suratına ve basımı asagı yukarı salladım.
"Kötü görünüyorsun eda emin misin" diye diretti her zmanki gibi.
"İyiyim harun bir sıkıntı yok"
"Yalnız kalınca konusacağım seninle" dedi supheyle. Ya da ben öyle hissediyordum. Bilmiyorum. İyice paronayaklaşmıştım sanırım.
Gece gülşahın saçma sapan kahkaları ve laf sokmalarıyle sonra ermisti. Sonunda ayaklanıp evden gittiklerinde derin bir nefes alıp koltuğa bıraktım kendimi.
"Bakıyorum da baya rahatladın" dedi gülerek.
"Özür dilerim ama kardesinle aynı ortamda olmayı sevmiyorum harun"
"Farkındayım canım farkındayım. Ama alışırsınız heralde"
"Bakalım görücez" dedim hic inanmayarak.
"Eda?" dedi yanıma gelerek.
sorarcasına baktım suratına.
"Sana birsey sormak istiyorum ama gerçeği söyliceksin bana anlaştık mı?" irkilmiştim sanki. Harun simdi durduk yere neden böyle birşey diyordu ki?
"Sor bakalım" dedim gülümsemeye çalışarak.
"Mert..." dedi ve duraksadı. Hadı ama harun heyecan yaptırtma bana!
"Mert seni rahatsız mı ediyor?"
"Nereden çıktı şimdi bu" dedim şaşılacak sakınlığımı korurken.
"Bazı şeylerin farkındayım eda. Onun yanında huzursuz oluyorsun. Az önce senin peşine mutfaga girdi ve sen o mutfaktan berbat bir halde çıktın. Bazı şeyleri görebiliyorum. Ben sadece bana neler olduğunu anlatmanı istiyorum"
"Birşey yok harun sana öyle gelmiş" dedim sinirle. Bu hallerim beni ele verecek hareketlerdi ama dizginleyemiyordum kendimi.
"Sen anlatmasanda bir gün öğreneceğim ama keşke senden öğrenseydim eda"
Uzatmamak adına " uykum geldi ben cıkıyorum odama " diyip kaçtım hızla sorularından.
Odama çıktığımda elimi kalbimin üzerine koydum dört nala koşuyordu sanki. Tanrım! nasıl fark edebilmişti nasıl görmüştü bendeki değişimi. Bu kadar mı belli ediyordum hislerimi. Ne yapacağımı bilmeden yatagın kenarındaki günlüğümü aldım elime....
'Herşeyin ortaya çıkmasına az kaldı hissediyorum. Harun bazı seylerin farkına varmaya başladı. Ne kadar inkar etsemde fark ediyor bende ki değişimleri. Nasıl bir çukura düşeceğim bilmiyorum. Korkuyorum. Harun gerçekleri öğrenirse benim yüzüme dahi bakmaz. Peki ben neden korkuyorum. Harunu kaybetmek bu kadar önemli mi benim icin? Beynimin içindeki düşünceleri durduramıyorum. Mertin saçma tavırları harunun aşırı ilgisi beni mahvediyor. Kendimi idam eşiğindeki insanlar gibi hissediyorum.' defteri kenara bırakıp yataga bıraktım kendimi. Düşün düşünbir yere varamıyordum tek çözümün uyumak olduğunı fark ediyorum.
HARUN...
Olanları algılamaya çalısıyorum. Eda ve Mert arasında dönen bazı durumlar var ama anlamalandıramıyorum. En kısa zamanda merti karşıma alıp konuşmalıydım. Edaya ne yaptını ne soylediğini bilmem gerekiyordu. Sadece biraz daha zaman gerekiyordu.
