Dudaklarımı usulca dudaklarına değdirdiğimde heyecandan tir tir titriyordum. O öpüşünü derinleştirirken ben kendimi bayılmamak için zor tutuyordum. Kollarına sıkı sıkı tutunmuş destek alıyordum. Yavaşça benden uzaklaştığında
"Nefes al güzelim sakin ol" dedi kıkırdayarak. Ama elimde değildi ki sanki hayatımda ilk kez biri beni öpüyormuş gibi hissettim. Sanki ilk öpücüğümmüş gibi heyecanlandım. Belkide eskiyi silip herşeyin ilkini harunla yaşamak istiyordum.
"İyi misin bebeğim"
Evet dercesine kafamı aşagı yukarı sallamıştım.
"Ben yatsam iyi olucak sanki iyi geceler harun" diyerek kızaran yanaklarımı gizleyip odama ilerledim.
Odama girmeden beni harunun yakalamasıyla kala kaldım adeta. Sorarcasına suratına bakarken
"Benim yanımda uyu. Bundan sonra ayrı yatmak istemiyorum. "
"Ama olmaz ki hem sende rahat edemezsin ben çok deli yatıyorum" dedim saçmalayarak. Halbuki gayet sakin bir yatışım vardı. İnanmasını umarak cevap vermesini bekledim.
"Sorun değil güzelim hem alışmam lazım senin bu hallerine" dedi pis pis sırıtırken.
"Ya ama harun ben rahat edemem ki" dedi isyanla. Aslında deli gibi onunla uyumak istiyordum ama utanıyordum iste.
"İtiraz kabul etmiyorum küçük hanım hadi odamıza gidelim" dedi ve akıllı adamımız boş bulunarak kesik elimi tutup çekiştirmeye başladı.
"Harun elim" diyebildim acıdan kısılan sesinle. Sanıyesinde suratını bana döndürmüş ne yaptığının farkına varıp hızla elimi bırakmıştı.
"Özür dilerim. Çok özür dilerim. Canın çok yanıyo mu? Gidelim mi hastaneye iyi misin"
"Sakin ol sakin ol iyiyim sızlıyor sadece"
"Bandajın kan olmuş napıcaz şimdi hastaneye gitmemiz lazım. "
"Gerek yok pansuman yapsak yeter harun"
"Tamam hadi gel güzelim" diyerek beni odasına yöneltmis kendide banyoya girip pansuman icin malzemeleri almıştı. Ben yatakta otururken o önümde diz çökmüş büyük bir dikkatle elimi tekrar sarıyordu. Tüm işlem bitince bandajın üzerine ufak bir öpücük kondurmuş
"Çok sıkmadım değil mi" diye telaşla sormuştu yine.
"Hayır gayet iyi canım. Uyuyalım mı artık""Emin misin güzelim Ağrı kesici falan getiririm mi çok acıyo mu?"
"Sadece uyumak istiyorum" dedim isyankar bir şekilde. Üzerine düşmesi Hoşuma gidiyordu ama iyiyim dediysem iyiydim işte uzatmaya ne gerek vardı ki. Yatağa uzandığımızda saniyesinde kolları arasında buldum kendimi. Huzurla kapadım gözlerimi.
Sıcaktan uyanmıştım resmen. Yatakta rahatça gerinmeye çalışırken haruna çarpmamla dank etmişti bazı seyler. Dün gece onunla uyumuştum ben ona sarılarak onun kokusunu alarak uyumuştum. Her gece böyle mi olacaktı acaba. Hep yanında istecek miydi acaba beni? O olmadan rahatca uyuyabilcek miydim acaba. Bunları düşünmek icin erkendi. Kendimi yok yere üzmeyecektim. Şuan mutluydum ve bunun tadını cıkaracaktım. Yavaş hareketlerle kalktım yanından. Deli gibi acıkmıştım. Kendimi mutfağa kapattığımda tüm dünyadan soyutlanmıştım adeta. Patates kızartması sosis sucuk yumurta ve daha bir dunya birşeyler hazırlayıp masaya yerleştiriyordum. Elim acıyordu ama umursamamaya çalışıyordum. Belime dolanan kollarla irkildim. Ama onun kokusunu alınca rahatlamıştım.
"Günaydın güzelim" dedi dudaklarını boynuma dokundururken.
"Günaydın canım" dedim bende yanağını okşarken.
"Neden beni uyandırmadın ben yapardım eda hem elinde kötü hic mi düşünmedin kendini"
"Ay harun bir dur allah askına ya. İyiyim sıkıntı yok kahvaltı hazırlamak istedim o kadar laf söyleyerek burnumdan getirme lütfen"
"Bir daha yapma en azından elin düzelene kadar yapma ben ne güne duruyorum burda ben yaparım" dedi homurdanarak.
Umursamadan "artık kahvaltımızı yapabilir miyiz " dedim. Cevap vermeden masaya oturmuş yaptığım şeyleri silip süpürmüştü resmen. Ben onu izlemekten doğru düzgün yiyememis ama ruhen doymuştum.
"Bugun neler yapıcaksın"
"İşe gitmem gerekiyor boşladım baya sen napıcaksın"
"Dışarı çıkmak istiyorum ama.."
"Çıkma. Evde bekle akşam ben gelince beraber çıkarız olur mu" kafamı onaylar şekilde sallamıştım. Zaten çıkmazdım ki cebimde toplasanız 20 liradan fazla para yoktu. Harunla konuşup bir işe başlamam şarttı. Bir anda gelen deli cesaretiyle
"seninle birşey konuşmak istiyorum" dedim.
"Söyle bebeğim"
"Harun ben çalışmak istiyorum. Bir kaç yere cv bırakmak istiyorum"
"Hayır"
"Harun çalışmam gerek param hic kalmadı" dedim utanarak. Bir kaç sanıye sonra önüme konulan para destesine şaşkınlıkla baktım.
"Bu haftalık yeter değil mi"
Bu haftalık degıl bana 2 ay bile yeterdi neredeyse. Ama bunu tabiki de almayacaktim. Ne sanıyordu ki.
"Bunu alacagımı mı düşünüyorsun"
"Alacaksın"
"Almıcam. Bu ne böyle. Tüm hayatımı senin bana bıraktığın harçlıklarla geçiremem ben. Kendi paramı kendim kazanmak istiyorum"
"Sen beni kabul ettiğinde benimle olmayı benim yanımda kalmayı kabul ettiğin anda bu şansın ortadan kalktı eda. Ben benim olanı çalıştırmam. Izin vermiyorum. "