Part- 10

955 58 12
                                    

Acı çekiyor nefes alamıyordum. Neden bu kadar ağır gelmişti? Neden bu kadar canımı acıtmıştı sözleri. En kötüsü de cevap veremiyordum. Haklıydı. Böyle düşünmekte sonuna kadar haklıydı. Kendimi savunacak hiç birşey söyleyemiyordum. Gözlerimden akan damlaları es geçerek Kısık sesimle 'özür dilerim' diyip uzaklaştım yanından. Boğuluyordum evde çıkıp toparlanmam gerekiyordu farkındayım ama adım atacak gücüm dahi yoktu. sanki ruhum çekilmişti bilemiyorum. Zorlukla çıkabildim evden. Nereye gittiğimi önemsemeden ilerliyordum.hayat Yaptığım hataları tek tek yüzüme vuruyordu. Ama ben masumdum değil mi? Ben kötü bir insan değildim ki değildim dimi? Kendimi kandırmama gerek yok ben boktan bir ruha karaktere sahip bir insanım kabul ediyorum. Masum insanların hayatlarına girip mahveden gereksiz mahlukat!

Sahil kenarına oturmuş kendimi sakinleştirmeye göz yaşlarımı dindirmeye çalışıyorum. Olmuyor toparlanamıyorum..

"Edam iyi misin" sesini duyduğumda irkildim olduğum yerde.

"Neler oldu bebeğim ne yaptı sana" dedi sanki umrundaymış gibi.

"Defol git başımdan Mert" dedim sinirle. Kolunu omzuma atıp beni kendine çekince şaşkınlıkla ne yapacağımı bilemedim. Ama eskisi kadar heyecanlanmadığımdan emindim artık. Ondan uzaklaşırken konuşmaya başladım.

"Mert sevgilim canım Aşkım kısaca hayatım..dın. Sana aşıktım yani en azından aşık olduğumu sanıyordum. Sen hayatımda gördüğün en karaktersiz en şerefsiz insansın Mert! Hiç birşeye değmeyen o...u çocuğunun tekisin. Anlaya biliyor musun acaba? O kadar pişmanım ki. Sana kendimi affettirmeye çalıştığıma o kadar pişmanım ki anlatamam. Senin yüzünden Harun'u bu duruma düşürdüğüm için o kadar pişmanım ki! Kısaca Mert sen benim hayatımdaki en büyük pişmanlığımsın! Bundan sonra seni ne hayatımda ne de çevremde görmek istemiyorum anladın mı!" Dedim sakince.

Yorgun bir yüz ifadesiyle suratıma bakarken

"O herifin yanında kalmaya devam mı edeceksin" dedi o kadar konuşmamın üzerine. Umursamadılar ciddiye almadığı o kadar belliydi ki.

"Beni kovana kadar onunlayım. Ne zaman ki beni istemez o zaman giderim"

"Onunla kalmanı istemiyorum "

"Pardonda kıçınla mı dinliyorsun beni! Defol git hayatımdan karışma bana ya! " sinirden saçımı başımı yolacak dereceye gelmiştim.

"Bu o kadar kolay değil küçük hanım kolay kolay kurtulamazsın benden"

"Istemiyorum seni basmıyo mu kafan"

"Isteyeceksin o seni kendinden ittikçe sen bana geliceksin!"

"Anca rüyanda görürsün Mert hayal kurmaya devam et sen" diyerek hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladım. Ne cesaret acaba! Ne sanıyo kendini bulunmaz Hint kumaşı falan mı! Görüş açıma ev gelince ne yapacağımı bilemedim. O eve girmeye hakkım var mıydı. Ya cesaretim cesaretim var mıydı?

Kendimi affettirecektim. Belki şuan tüm gerçekleri çıplaklığıyla anlatamam ama bir şekilde bana güvenmesini sağlayacaktım.

Zile basıp heyecanla bie süre bekledim. Kapıyı açtığında Saçı Sakalı birbirine girmiş adamı gördüm. Kenara çekildiğinde ağır adımlarla içeri girmiş salona doğru geçerken onun derin bir nefesle birlikte 'oh'dediğini duyabilmiştim. Geldiğim için miydi acaba? Gittiğimi mi düşünmüştü. Yada kendimi mi kandırıyordum. UMARIM kendimi kandırmıyordum.

Boş gözlerle tv ekranına bakıp duruyordum. Onu bırakıp yukarı çıkmak istemiyordum nedense. Konuşmak istiyor cesaret bulamıyordum. Bana söylediğini unutamıyordum. Aklımdan silinmiyordu bir türlü.

PİŞMANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin