20.bölüm" telefonun sırrı"

196 4 0
                                    

Okul bazen gerçekten cehennem olabiliyor. Hayır dersler yada hocalar değil sorun. SORUN SALAK ARKADAŞLAR!!!

Bazıları cidden kafalarını evde bırakıp geliyorlar yada gerçekten kafaları var mı?

Okul günleri hızla geçerken biz Uygur'la bir dargın bir barışık geçinip gidiyoduk. Arada bir yanıma oturuyor Can'ı yanımdan atıyordu. Ama Can ona izin veriyordu.

Uygur birkaç gündür mutsuzdu ve Gizemle konuştuklarını da görmemiştim. O sabah Uygur cam kenarında yanımda oturmuştu. Pencereden tam da diğer bina görünüyordu. - gizem'in sınıfı diğer binada...- Bana yakın davranıyor ve sıkça gülmemiz için espriler yapıyordu. Uygur hem zeki hem komik hemde çok bilgili bir çocuk. Nasıl olduysa fal baktığım günü konuşmaya başladık ve ben bir şey saklama gereği duymamaya karar vermiştim. O an ne Gizem'in varlığının farkındaydım ne de okulda olduğumuzun.

Öylece bu konuda konuşmaya başladık. " Hani geçen fal baktık ya hani, senin fincandan 'u,g,r' harfleri çıktı. Gerçekten kim onlar ??" Dedi. -tabiki sensin şapşal!!!-

Biraz düşündüm ve " Sana o gün hayatımda başka Uygurlar da var dedim hatırlıyor musun?" dedim ona heyecanla. -kesin yine başkası dicem sandı ha - " EVETTT ???" Dedi. " Evet hayatımda başka Uygurlar da var ama kimseyi seni düşündüğüm kadar düşünmüyorum, kimseye bu kadar değer vermiyorum. Falda başka birinin harfleri de çıkabilirdi ama sen çıktın anlasana!!!" -TABIKI BÖYLE DIYEMEDIM AQ

" Sanırım sen çıkmıştın, bu aralar seni fazla düşünüyorum ondan. Sana bunu o gün söylemek istedim ama yanlış anlamanı istemedim. Sadece mutluluğundan şüphe ettim ve bu yüzden seni fazla düşündüm."

"Gerçekten beni bu kadar fazla düşündüğünü bilmiyordum ki gerek de yok ki ben bile kendimi bu kadar sorgulamıyorum mutlu muyum diye." dedi.

" Ya gerek olduğundan değil önemlisiniz benim için sende Can da. Ikinizin her şeyini düşünüyorum ben çünkü siz en yakınlarımsınız."

Bana sarılacağını hissettiğimde bizi izleyen insanlar olduğunu ve derste olduğumuzu fark edip geri çekildin. Oda bunu fark etmiş olacak ki gülümsedi bana.

Sonra tekrar konuşmaya devam ettik. "Peki ya senin şu cadı şapkalı prensese ne demeli. -kahkaha atmak istedi ama sadece gülümseyebildi.- bu kadar iyi fal baktığını bilmiyordum gerçekten. Bilsem önceden de bastırırdım sana."

- cadı şapkalı prensesle ne alakası var falımın çıkmasının ya??!!!.-

"Uygurcum kusura bakma ama anlayamadım, nerden biliyorsun iyi fal baktığımı???"

Cebinden telefonunu çıkarıp bir şeyler yaptı. Ne olduğunu anlayamadım ama izledim onu. Rehberi açıp bir numara seçti ve telefonu bana uzattı.

"Bak işte senin cadı şapkalı prenses."

Donup kalmıştım. Gizem'i telefonuna prensesim diye kaybetmişti. Tamam burası uyuyor ama cadı şapkasının ne alakası var ki????

Anlayamadığımı fark edip açıklamaya çalıştı. "Aramız bir kaç gündür iyi değil ve kavga ediyoruz, yaptığı şeylere ben cadılık diyordum içimden ve o an aklıma senin falın geldi. Nasıl bu kadar iyi bakar diye düşündüm. Hemen senin arayacaktım ama prensesimizin cadılıkları devam ediyodu bende cadı şapkasını çıkarana kadar bekledim ama aramız hala kötü."

" Aramız niye kötü ki ?? tanıştığımız gün olan manzara mı yoksa ?"

"Hayır canım seni çok sevdi , sorun onunla ilgilenmiyor olmammış!!"

" O zaman ben karışmasam daha iyi ama nasıl mutlu olucaksan öyle yap olur mu bu benim için çok önemli."

Teneffüs zilini duyduk ve bu kadar sözüm üstüne artık sarıldık.

Can'la konuşmaya gittim madem onunla mutlu o zaman onunla olsun...

Can'a film izlemeyi teklif ettim onlarda. Uygur , Gizem, ben , can , Ceyhun, Varol , sevgilisi ve Ceyhun için bir arkadaş ...

Planı yaptık yapmasına ama ben o kızla aynı evde ne yapıcam !!!!

Küçük bir lise hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin