30.bölüm" aşka kafa atış"

148 2 2
                                    

Yine kavuştum...
Aslında benim yazmaya cesaretim yok. Sanki bunları yaşayan başkasıymış gibi sanki ben değilim. Yaşarken bu kadar koymadı belki ama yazarken içim acıyor biraz. Bazen diyorum ki ne kadar aptalmışım üzüldüğüm şeye bak, ama bazende neler yapmışım ben böyle diyorum. Mesela kod adı: UYGUR ...
Sevgilisinden ayırmadığım mi kaldı yada sevgilisi varken aşkımı ilan etmediğim. Bunları yapan da benim şimdi saçmalamışım diyen de benim. O kadar değişkenim ki bu aralar. Geçenlerde bilgisayarımla vakit geçirme şansım oldu. Tüm lise fotoğraflarım tekrar karşıma çıktı bir bir. Uygur'dan Deniz'e, Seçil'den Aysu'ya...
Deniz için ayrı bir dosya hazırladım. Tabi siz onunla mutlu anılarımı biliyorsunuz daha anlatma fırsatım bile olmadı. İçimdekileri atmam için yazmamı öneren, beni cesaretlendiren kişi şimdi yok. Nasıl anlatılır bilmiyorum ama hani Deniz hayatıma girdikten sonra dedim ki kendime Uygur bir şey değilmiş. Ben aşık olmanın ötesine geçtim ya. Tutuldum resmen. Şimdiki zamana daha rahat gelebilmek ve daha güncel yazabilmek için hayatımın 3 yılını kaplayan kişiyi 1 bölümde anlatıcam. Ona haksızlık yapmışım gibi hissediyorum Uygur kısacık bir macera iken bu kadar uzun anlatılması ama Deniz'in kısa kesilmesi...

Ama ben sık sık yine ondan bahsederim. Her yerde bir anısı var illaki gelir yine aklımıza.

Öncelikle şu var ki ; hatırlarsınız önceden şöyle demiştim " Uygur sanki kutsalmış da tapıyormuşum gibi" vs vs
Onu tamamen unutun. Deniz benim hayatımın dönüm noktası hatta miladı.
Ondan öncesini yazmışım ama artık hatırlamıyorum. Nasıl yaşadım, nasıl nefes aldım bilmiyorum. Hele Uygur... Ona nasıl bir şeyler hissettim onu bile bilmiyorum. Siz düşünün ne kadar baş döndürücü bir aşk. Onun için yaptıklarımdan bahsedelim belki daha rahat anlarız.
-bilmediğim dersleri internetten çalışıp ona anlatmak
-Sıkça sevdiği yemekleri yapıp evime çağırmak
-evinde yemek yapmak
-aşırı hareketlerine göz yummak
En kötüsü bu aslında. Hani sevgilindir bir şeyler yaşarsın ama ulu orta değil tabiki. Ama onda böyle bir kavram yoktu. Nerde ne isterse onu yapardı. Bu çoğu kez sorun oldu. Ama hani ben onu ben hastayım diye gelen masum haliyle sevince böyle iyi yanları kötü yanları görmemem için gözümü kör etmişti. Hala sorsanız iyi derim hoş derim. Tamam iyi yanları var ama kötü yanları da var. Affedilir şeyler de değil bunlar. Kendinizi yerime koyun sizi ilk ayrılık sebebimiz götüreyim. Ama önce beni çileden çıkaran minik bir anımız daha var ondan başlayalım.

Dikkatinizi çekerim ilk diyorum çünkü 1 kez ayrılmadık defalarca ayrılıp barıştık. Bizi yıpratan bu olmadı ama hep benzer sebeplerden ayrılmak ve bunu onarmamak oldu.

Herkes bilmez ama benim doğum günüm Haziran ayının başındadır. Tabi bizim hala canım cicim dönemleri. Kızlarla kutlama planı yaparken Deniz bey baş başa kutlamaya ısrar edince dedim ki büyük bir şey çıkar burdan. Eskiden şişko olduğum için diyemediğim dar askısız kot elbisemi giydim. Altına dolgu topuk ayakkabı ve hafif makyaj... Deniz bey her zaman buluştuğumuz yer yani evin karşı köşesinde beni bekliyor tabiki. Ama bakışlarında bir gariplik vardı. Numaralı lens  kullandığı için acaba görmekte zorlandı mı yada çok mu beğendi dedim ama bomba sonradan patladı tabii.

Kocaman bir kutu vardı elinde. Yanına gittiğim gibi belimden kavrayıp öpmüştü beni. (Bu bile hediye olmaya yeterdi) Başım dönmüştü resmen. Sonra doğum günümü kutlamış hediyemi vermişti. Her zaman olduğu gibi yanında bir demek de gül ...

Ben bunlarla nasıl gezicez derken beyimiz konuştu.
- Aşkım sen bunları eve bırak hatta kutuyu da evde aç (yarım ağızla) hem gitmişken elbiseyi de değiştirirsin.

Buna ne denir?
Aklımdan geçenler
1- elbise çok kısa
2- çok beğendi böyle dolaşmamı istemiyor
3- elbiseyle rahat edemiceğim bir yere gidicez
4- BEĞENMEDI
Son ihtimali tabibi düşünmedim.

-Aşkım kısa mi geldi elbise, ondan mı istemedin ?
-Elbisenin boyu değil sorun. Sorun elbise olması
Aklımdan geçenler vol 2
1- elbise çirkin
2- elbise kısa ama söylemiyor
3- cidden beğendi ayak yapıyor
4- başka bir şey var geveliyor
5- dalga geçiyor

-Nasıl yani baya gidip çıkarıcak mıyım yani? Neden ki kısa olmadığına emin misin? Gerçi dizimde ama sorun ne ?
- Elbise sana yakışmıyor. Şimdi sokak ortasında bana açıklama yaptırma. Elbise her kıza yakışmaz, herkeste güzel olmaz. Sende de olmamış. Git eve hediyeni bırak bunu da değiştir, ben beklerim.

Bu ihtimali düşünmedik dimi?
Özellikle bunu düşünmedik yani. Neden ? Benim sevgilim tatlıdır, benim sevgilim kibardır, odur budur.
Eee yani ?
Noldu ?
Doğum gününde moralinin içine etti dimi ? Ama farkında mı ? Hayır.
Peki elbiseyi çıkarıcak mıyız? Evet. Neden ? Çünkü aşığız.
Dünyanın en salak olayı galiba.
Eve güzelce gittim. Yolda da düşünüyorum acaba anneme ne söylesem...
Çünkü kadın elbiseyi giymem için daralttı, ütüledi. 2 saate yakın uğraştı. Elin oğlu sana yakışmamış dedi. Ağlamaklı tabi eve gittim. Annem sevinçten sanıyor tabiki. Çocuğun hayvan olucağı kimin aklına gelir. Herkesin gözünde iyi aile çocuğu. Ay yerim nede tatlı. Anneme elbiseyi değiştirmem gerektiğini rahat edemediğimi söyledim. Garibim hemen inandı. Etek bluz ne bulduysa getirdi bana. Giydim çıktım. Gerisi gülücükler, öpücükler fasa fiso...

Aradan geçti mi 3 hafta. O zamanlar yakın olduğum bir arkadasım vardı. Ney olsun onunda adı. Ha şey olsun Gizem. Gizemle tanışmak istediğini çok vakit geçirdiğimizi söyledi. E haklı aslında. Sevgilisi kiminle bilmek istedi yani. Gizemle buluşma öncesi konuşuyoruz. Konu benim erkek arkadasım olunca ne giyicem diye soruyor tabi. Yani durum şu ki Gizem güzel bir kız, fiziği falan iyidir. Bende düşündüm biraz, hani kıskanç sevgiliyiz ya dedim ki canım sen elbise giy uzun ama ... Gizem giydi elbiseyi geldi. Oturduk bir yerde yemek yemek için, sipariş de verdik. Artık muhabbet zamanı. Deniz demesin mi Gizem elbise sana çok yakışmış sen hep elbise giy... Hayır ölür müsün öldürür müsün ? Ayıp denen bir şey var. Hemde doğum günümde yapmıştı bunu. Koyar tabi insana.

Sonraki bölümden minik notlar:
(Öncekile devam edicem arkadaşlar zaman buldukça artık yazıcam hikayemi ama yorumlarınız benim için önemli. O kadar yazıyorum ama bosuna mi diye düşünmek istemiyorum sadece yorum ile düşünce bildirmenizi rica ediyorum.)
  Deniz bey 8 erkek arkadaşıyla tatile giderse
Sms ve Dakika'sı biter ve bana yazamaz aradığımda açamazsa
Açtığında bizimkiler var sadece dediği halde arkadan kız sesleri gelirse
Ve bu kızlardan biriyle Deniz' in mutfakta bir fotoğrafını arkadaşı paylaşırsa ne olur ?

Sonraki bölümde daha uzun ve heyecanlı şeyler var. Okuduğunuz için ve bu kadar beklediğiniz için teşekkür ederim. ❤️❤️❤️

Küçük bir lise hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin