Yüzüne vuran güneş ışığıyla yüzünü buruşturdu ve bir kez daha perdesi olmayan pencereye lanetler okuyarak yatağında doğruldu. Boktan bir gün daha başlamıştı. Boynu tutulmuştu. Bu eski, kötü kokular yayan ve rutubetli döşek hiç rahat değildi.
Hücresinden çıkıp neredeyse 1 aydır paspas görmeyen tuvaletlere girdi. Suyu açtı. Buğulu suda gözlerini gezdirdi. Temiz olması olanaksızdı. Klozet suyu bile daha temiz diye geçirdi içinden. Suyu kapattı. Yaklaşık 1 aydır buradaydı ve Woo Jin'in çoktan onu kurtarmak için bir plan yapıp adam göndermiş olması lazımdı. Belki de onun yerine başka bir adam almıştı.
Ağır adımlarını yemekhaneye yönlendirdi. Yemekhane mutfağındaki kalabalığa kısa bir bakış atıp boş bir masaya kuruldu. Ellerini masanın üzerinde birleştirdi ve ince kemikli parmaklarıyla oynamaya başladı.
Yanındaki sandalyenin çekilmesiyle bakışlarını oraya çevirdi. At yüzlü sadece sıkılmamak için takıldığı piç arkadaşı gelmişti.
''Neden bir şey yemiyorsun?''
''O kalabalıkta neyin nesi?''
''Patates püresi yerine köri soslu erişte varmış bugün.''
Haftalardır püre yemekten bıkmıştı. Eriştenin ne oldup olmadığını hatırladığı bile söylenemezdi.
Aniden sandalyesinden kalktı. Sandalyenin yere düşmesiyle kalabalığın oradaki gözler ona çevrildi. Kalabalığa attığı hızlı adımlar sonucunda kalabalık ikiye yarıldı.
Tencerenin başına geçip yemek kaşığını eline aldı. Kimse sesini çıkaramıyordu, sadece izliyorlardı. Gardiyanın yemekhaneye girmesiyle tüm kalabalık dağıldı.
''Jeon! Görüşmen var.''
Elindeki yemek kaşığını sinirle tezgaha fırlattı. Yine kim gelmişti moraline sıçmaya.
Yemekhaneden çıktı ve görüşme odalarının bulunduğu koridora giriş yaptı. Gösterilen odaya girip sandalyeye oturdu. Karşısındaki takım elbiseli ve maske takmış adamın üzerinde donuk bakışlarını gezdirdi.
''Aklına şimdi mi geliyorum Woo Jin?''
''Saygını takın Jeon. Ben senin patronunum.''
''Birini buldun mu?''
''Sayılır.''
''Sayılır mı? Ne sikim saçmalıyorsun?''
''JEON! Şuanda ona bir görev verdim. Min Joon'u öldürecek.''
''Min Joon?'' Histerik bir kahkaha patlattı. ''O her kimse Min Joon'u öldürebileceğini sanmam.''
''Jungkook. O çocuk verdiğim görevleri harfiyen yerine getiriyor ve buradan seni çıkaracak kişi o.''
''Sağ çıkarsa tabii.''
''Ona güvenim tam Jeon. O en iyi suçlulardan biri ve ona hyung desen iyi olur.''
Karşısındaki adamın sandalyesinden kalkıp odadan gidişini izledi.