Kapının açılmasıyla sertçe kapanıp kilitlenmesi bir oldu.
Başını yastığından kaldırıp kendisine doğru gelen hyunguna baktı.
"Ne oluyor hyung?''
Yatağın kenarına oturdu.
''Bir oyun oynayalım mı Jungkook?''
''Ne oyunu?''
''Birbirimizin sorduğu sorulara doğru yanıt vereceğiz. Eğer doğru yanıt vermediğini sezersek yalan söyleyen ceza alacak.''
''Ceza?''
''Cezayı da diğeri belirleyecek. Hadi ilk sen sor.''
Bir kiralık katile ne sorulabilirdi ki?
''Şuana kadar kaç kişi öldürdüğünü biliyor musun?''
''Evet, tam 678 kişi. Birkaç gün önce buna bir kişi daha eklendi.''
Tamam manyak olabilirdi ama öldürdüğü insanları sayacak kadar olabileceğini düşünmemiştim.
''Ş-şey peki. Sıra sende.''
''Şu yanındaki kısa boylu çocuk... Neyin oluyor?''
''Jimin mi? Arkadaşım.''
''Tamam.''
''Onu ne yapacaksın ki?''
''Hiç.''
Ayağa kalktı ve kapıya yürüdü.
''Hey! Nereye? Oyun oynamıyor muyduk??''
''Bu kadar yeter.''
Kapıyı açıp odadan çıktı ve aşağı kata indi. Mutfağa inip orada dikilen çocuğu ani bir hareketle kendine çevirip tezgahla kendi arasında sıkıştırdı.
''T-taehyung ne yapıyorsun? Sana defalarca olmayacağını söyledim.''
''Söylemiştin. Konumuz şuan bu değil. Senden bir şey isteyeceğim.''
Olm yarım kalmış lsdkfnsdklfnkl