Elindeki silahların şarjörünü yeniledi ve önündeki kilitli kapıya sertçe tekme atıp içeri girdi. Tabancaları arkası ona dönük camdan dışarıyı izleyen adama doğru tuttu.
''Demek geldin Kim Taehyung.''
Silahların tetiğini çekti ve onu vurmak için hazırlandı.
''Kolay kolay teslim olabileceğimi düşünüyorsan, yanılıyorsun.''
Aniden kendisine dönüp ateş etmeye başlayan adamın kurşunlarından çevik hareketlerle kaçtı ve koltuğun arkasına saklandı.
''Beklemiyordun değil mi Taehyung? Aslında Woo Jin'in dediği kadar varmışsın. O çocuğu ha-''
''Yeter çok konuştun. Fazla konuşanları sevmem.''
Saklandığı koltuğun arkasından çıkıp iki silahla birden adamın tam anlına birkaç kurşun isabet ettirdi.
''Sanılan kadar zor değilmişsin Min Joon. ''
Arkasına dönüp kapı pervazının köşesinden kendisine korkuyla bakan kız çocuğuna ilerledi. Çömelerek boylarını eşitledi.
''B-beni neden buraya getirdin oppa?''
''Seni bırakacağım biri yoktu. Şimdi beni burada bekle. Geleceğim.''
Kız hızla başını salladı. Hemen yan odaya geçip çelik kasanın önünde durdu. Ezberinde olan şifreyi kullanarak kasayı açtı ve içindeki dosyaları aldı. Hemen yan odada parmak uçlarına çıkmış camdan dışarıyı izleyen minik kızı orada bırakarak asansöre bindi. Zemin kat tuşuna bastı ve saatine baktı. 24 saniyesi vardı. Yetişecekti. Asansörün kapısının açılmasıyla asansörden çıktı ve çalışanlara başıyla selam verip koşar adımlarla şirketten çıktı.
Arabasına binip gaza bastı ve şirketten hızla uzaklaşmaya başladı. Arkasındaki patlamalarla küçük çocukların ne kadar işe yaradığını düşündü.
Büyük bir köşkün önünde durdu ve dosyaları da alıp arabasından indi. Kapıyı çaldı. Kapının açılmasıyla içeri dalıp en üst kata çıktı.
Kapıyı çalmaya gerek duymadan içeri girdi ve dosyaları çalışma masasına doğru fırlattı.
''Şimdi paramı ver.
Woo Jin dosyaları eline alıp kurcalamaya başladı.
''Woah Taehyung. Bu kadar çabuk halledeceğini düşünmemiştim. Min Joon'un işini bitirdin mi?''
''Şirkette imha edildi.''
''Beni şaşırtıyorsun Taehyung. Nasıl yaptın?''
''İşini bitirdiğim kişinin mekanını yok etmekten çekinmem ve çocukları sevmediğimi biliyorsun Woo Jin.''
''Masaya atılan zarfı alıp içindeki parayı saymaya başladı.
''Şimdi gidip teslim olmanı ve adamım Jeon Jungkook'u saçının bir teline bile zarar gelmesine izin vermeden oradan çıkarmanı istiyorum. Tabii başarabilirsen.''
Paraları cebine tıkıştırdı.
''O iş bende.''