Başını cama yaslamış dışarıyı izliyordu. Taehyung nereye gideceklerini söylemeden onu da Jimin'i de almış bir yere götürüyordu.
Jimin gerginlikle minik parmaklarıyla uğraşıyordu ve yerdeki başını kaldırmıyordu.
''Nereye gideceğiz Taehyung?''
''Göreceksin Jungkook. Sizi biriyle tanıştıracağım.''
''Peki Jimin neden geliyor?''
Esmer olanın dizik aynasından arkadaşını izlediğini görebiliyordu.
''Sorgulama Jungkook. Onunla da tanıştıracağım.''
Arabayı aniden frenlemesiyle arkadaki ikili öne savrulmamak için emniyet kemerlerine sarıldılar. Taehyung'un onları özellikle arkaya oturtmasının sebebi anlaşılıyordu.
''Hadi hızlı olun.''
Küçük olan hyungunun ya da sevdiceğinin (!) neden bu kadar acele ettiğini anlamaya çalışıyordu.
Arabadan inip hızla karşıdaki siyah eve yürüyen Taehyung'un peşinden yürüdüler. Kapının ziline birkaç kere bastıktan sonra kapı aralandı.
Jimin büyümüş gözlerini karşılarında sadece boxerla duran adamda gezdirdi. Soluk teni ve platin sarısı saçlarıyla oldukça yakışıklıydı.
Taehyung kaş göz işaretleriyle adama bir şeyler anlatıp içeri geçti.
Yoongi kapıda dikilen ikiliye baktı. Jimin'i kısaca süzdü.
''Ne dikiliyorsunuz? Geçsenize.''
Tavşanı andıran, salona çoktan geçmiş ve koltuğa kurulmuş Taehyung'un yanına oturduğu anda Taehyung ayağa kalktı.
''Jungkook ve benim işim var. Size iyi eğlenceler. Hadi gidelim Kook.''
Büyüğüne garip bakışlarını yollarken ayağa kalktı.
Çoktan bileğinden tutulup sürüklenmeye başlamıştı.
''Taehyung hyung bir dursana ya!''
Taehyung duymamazlıktan gelip adımlarını hızlandırırken Jungkook sırıtan Yoongi'ye ve şaşkın Jimin'e kısa bir bakış yollayabilmişti.
Evden çıktıklarında bileği serbestti.
''Hadi arabaya bin.''
''Nereye gidiyoruz??''
''Görürsün.''
Arabaya binip her ihtimale karşı (!) emniyet kemerini sıkılaştırdı. Ama bu sefer öncekine göre daha yavaş sürüyordu. Yolculuğun bir süresinde bir tabela görürüm umuduyla arandı. Tepede gördüğü tabelayla bir Taehyung'a bir tabelaya baktı.
Daegu??