1. Bölüm - İsmi nedir?

32.3K 775 601
                                    

Karanlık sokaklar, soğuk hava ve ıslatan yağmur, üçlüsünün tam ortasındaydı.

Kim mi? Tabiki ben. Bu arada kendimi tanıtayım.

 Bu arada kendimi tanıtayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben Yekta Çınar. Boş durmaktan hoşlanmayan, otuz yaşına geldiği halde, annemin deyimiyle 'evde kalmış' sessiz sakin biriyimdir.

Son beş yıldır evlenmem için hergün nasihat dinliyordum. Kimden mi?
Annem başta olmak üzere, babam ve erkek kardeşim Olcay'dan. Olcay ne alaka derseniz, ailem ben evlenmeden Olcay'ın evlenmesini doğru bulmuyor. Anne ve babalar işte, hep evlatlarını düşünürler. Onlar daha iyi bir hayat yaşasın ve bir aile kursun isterler.

Bense o hayatı kurmadan yıkmıştım. İhanete falan uğradığımı düşündünüz belki ama aslında öyle değil. Kendi kafamda yıkmıştım. Evlenmeyi hiç düşünmedim ve bundan sonrada düşünmüyordum.

Kendime ait bir düzen ve hayatım vardı, kimseyi hayatıma dahil etmek istemiyordum. Evlilik karmaşık bir hayata ayak basmaktır sonuçta, bense sakin hayatımdan oldukça memnundum. Karmaşaya gerek yoktu.

Şimdi sizi kitapla yani beni barındıran bir hikaye ile baş başa bırakıyorum.
Keyifle okumanız dileğiyle...

.....

Kapıyı sessizce açıp içeri girdi ve kimsenin olmadığından emin olunca hızlı adımlarla odasına ilerledi. Odanın kapısını açmak üzereyken annesinin kulak okşayan sesiyle olduğu yerde kaldı.

"Oğlum."

Elini kapının kulpundan çekerek yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi ve annesine döndü.

"Efendim sultanım."

Annesi baştan aşağı oğlunu süzdükten sonra kaygılı gözlerini oğlunun yüzüne dikti.

"Yine ıslanmışsın oğlum. Kaç defa söyledim sana yağmurda yürüyerek gelme diye, babanı arasaydın gelip alırdı."

Annesine yaklaşıp yanaklarını hafiften sıktı ve öptü.

"Hoşuma gidiyor sultanım yağmurda yürümek. Sen neden endişeleniyorsun ki hem, çocuk muyum ben?"

Ellerini oğlunun ıslanmış saçlarında gezdirip okşadı.

"Ne kadar söylersem söyleyeyim dinlemiyorsun zaten."

Annesinin elini, ellerinin arasına alıp öptükten sonra odasına girdi. Eşofmanlarını giyinip saçlarınıda kuruladıktan sonra kardeşi Azra'nın yemek çağrısıyla odadan çıktığı gibi yemek masasında yerini almış aile bireylerinin yanında yerini aldı.

Babası Erkan bey masadakilere göz ucuyla süzdükten sonra yemeğe başladı. Ardından diğer çatal kaşık sesleri duyuldu. Herkes sessizlik içinde yemeğini yerken, Erkan beyin sessizliği yararcasına verdiği derin ve uzun nefesle sessizlik bozuldu. Sevgi hanım elindeki kaşığı bırakıp eşine döndü tüm beden ve algılarıyla.

SESSİZ EMANET   (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin