SESSİZ EMANET (Tamamlandı)

18. Bölüm - Bulanıklaşan Hayat

Keyifli okumalar...

Akşam yemeğinden sonra içilen çaylarda son bulmuştu. Herkes odasına dağılırken, Selin'de makineya sığmayan  bulaşıkları yıkayıp odasına geçti.

Yatakta Yekta'nın örtünün altına girip yarı uzandığını görünce kucağına aldığı yastığı ile koltuğa yöneldi.

"Selin."

Bir kaç adım atmıştı ki ismini duyması ile başını çevirip baktı. Yekta gözleri ile yatağın diğer tarafını, yani yanını işaret ediyordu.

"Annem ayrı yattığımızı anlar gibi, bir süre aynı yatakta yatsak iyi olacak."

Selin gözlerini devirip yatağa döndü ve yastığı tekrar yerine koyup yatağın içine girerek sırtını dayadı.

Yekta yattığı yerden kalktı ve dolaptan iki yastık çıkararak yatağa tekrar döndü. Yastıkları yatağın tam ortasına koyarak aralarına set çekmiş oldu.

Selin dikkatle izlerken mavilerle buluştu gözleri. Mavilikler efendisi kendisine bakan siyahları görünce açıklama yapma gereği hissederek dudaklarını araladı.

"Sen rahatsız olma diye koyuyorum. Benlik sıkıntı olmaz yoksa."

Selin başı ile onaylayıp kendini kaydırarak sırtını yatakla bululturdu ve kapattı gözlerini günün son demlerine.

.......

Gözlerini araladığında Yekta'nın yüzünü görmeyi beklemiyordu. Kendisi yattığı gibi kalkarken, yatağın diğer tarafında yatan genç adam ortaya set olarak koyduğu yastıklara sarılmış, dibine kadar gelmişti. Arada set olan yastıklar olmasa kendisine sarılacağını düşünerek koymuştu belkide.

Usulca yataktan çıkarak hazırlanmak için banyoya ilerledi.

Yekta ise duyduğu kapı sesi ile uyanarak başını kaldırdı, önce etrafa sonra kendi haline baktı.

"İyi akıllılık ettin bu yastıkları koymakla yoksa ya Selin'e sarılmış olarak yada üstünde olarak uyanırdın oğlum."

Kendi kendine konuşarak doğruldu yataktan ve dağılmış saçlarını karıştırmaya başladı. Banyonun kapı sesini duyması ile başını çevirdi.
Genç kadının hazırlanmış olduğunu görünce,  gülümsedi.

"Günaydın. Her zaman ki gibi çok hızlısın. Hemen hazırlanmışsın."

Gülümseyerek başını eğen genç kadına, yaklaştı yataktan çıkarak. Burnuna gelen gül kokusu ile dudakları kıvrıldı. Gerçekten kendisini çeken, hoş bir kokuydu.

"Parfümün gerçekten çok hoş kokuyor."

Tek kaşını kaldırıp bakışlarını dikti. Genç dam bakışları görünce hemen söylediği sözü toparlamaya geçti.

"Tabi sende hoş kokuyorsun."

Gözlerini devirip başını olumsuzca sallayarak geçti yanından ve odadan çıkarak mutfağa gitti.

Mutfakta her zaman ki gibi Sevgi hanım ve kızı vardı. Sevgi hanım Selin'i görünce almaz almaz bakışlarını sergiledi.

"Biraz erken kalksanız olmaz mı gelin hanım. Yoksa hizmet mi beklersiniz?"

Selin duyduklarına kulak asmadan tezgahın üzerindeki çaydanlığı alarak ocağa çay suyu koydu.

Azra önce saate sonrada annesine baktı.

"Anne saat daha yedi buçuk. Hem bizde yeni girdik mutfağa."

Sevgi hanım kızına ölümcül bakışlar gönderirken sesini yükseltti.