Kal-u beladan bir sesle uyandım
Rabbe verdiğim o sözden utandım
Sevgim bin parçaya bölündü duymadım
Ahdim dilimde kaldı aldırmadım.
Bir cümleydi ki hakikatle tanıştım
"Dünya hayatı oyun ve eğlence"dedi Yaratan'ım
Beni 'Hacer' eylesin istedim kalp atışlarım
Eritip ene'mi soluğu yanında alayım
Gitmek değil hicret sadece
Ve ölmek değil korkutan,inceden ince
"Sabredenlerden olacağım"demek İsmail'ce
Veda ise ölüm,vedalara can verir.
Yeminlidir şeytan,öfkesi bilenir
Sevinir melekler,arşa hamd söyletir
Allah,tüm zamanlara Al-i İbrahim'i izletir
İbrahim ki tek başına ümmettir.
Uzat başını hayallerim!
Uzat başını ey sevinçlerim!
Beni benden alan dünya!
Zamanımı benden çalan rüya!
Uzatın da sizi kurban edeyim!
İbrahim'in ateşinden bir parça düşsün arzularıma,
İsmail'in başını dayadığı yerden başlayayım hayata,
Ya Rab! Dergahından bir kelepçe tak kollarıma
Kanatları özgürlük kokan bir derman uçur yaralarıma
Baharı gelmedi bu soğukların
Kalacak yerimiz yok bu diyarda
Boşluğu zulmüne eş
Çevresi acılarla,bombalarla bezenmiş
Mazlum çocukların feryadından
Şarkıları bestelenmiş
İçinde şeytanlar beslemiş
Yerimiz yok bu dünyada..
Dünyevi nidalar mahzeninde
Ölümlü yangınların gerisinde
Günahkâr sözlerin ateşinde
Kalan sen,yüreğim!
Gitmeleri beceremedin kalmak kadar
Uzatsan elini boşlukta kanar
Sana merhem olmaz bu hülyalar
Sen ötelere sevdalan yüreğim!
Aşılması zor,sonu cennet bu yolların
Talibim tırmanmaya,aşınsa da ayaklarım
Şimdi temizle üzerinden atalet kirini
Toparlan yüreğim,gitme vakti!
Nefsinden azad,
Allah'a hicrettir gidişinin nasibi
Kurulsan da misafir yurduna
Tattığın her şey acıdır
Unutma ki yerin başkadır,
Yerin aşka'dır...