Selamun aleykum. Çok güzel bir yazı paylaşmak istedim. Okurken biraz hüzün ve biraz şaşkınlıkla okudum. Umarım sizde beğenirsiniz. Vesselam Veddua :)
...
Bu yılda artık gelenekselleşmiş Ramazan katliamları,hunharca katledilen bebekler,annelerin yüreklerimizi dağlayan feryatları,hiçbir zaman yıkılmayacak gibi duran babaların çaresizlikleri ve bütün İslam coğrafyalarını sulayan Müslüman kanlarına;herkese "adalet tanrısı" gibi davranan BM'nin üç maymunu oynaması bizde ne Ramazan bıraktı ne de bayram...
Bu yetmezmiş gibi siyonist terör devleti,Gazze'de kıyım yaparken Türkiye'deki siyonist yandaşlarının internet sitelerinde yayınladıkları fotoğrafla israilli askerlerin ne kadar insancıl ve yardımsever olduğunu kanıtlamaya çalışmaları adeta mideleri bulandırıyor! Merak edenler için açıklayayım: O aşırı insancıl(!) Karede üst düzey İsrailli kadın bir subay tekerlekli sandalyede ki bir israilli engellinin önünde diz çöküyor. Turkish Jews, 'Türk Yahudileri' adlı facebook hesabından "İsrail'de askeri üst düzey komutan engelli hasta karşısında diz çöktü" yazarak algı yönetimi yapıyor. Bizim karnımız tok bunlara beyler! Siyonist katillerin tekerlekli sandalyedeki müslümanlara nasıl muamele ettiğini en iyi biz biliriz...
Tekerlekli sandalyesindeyken roketle vurulan Şeyh Ahmet Yasin'i,Tagrid isimli Filistinli genç kızı ve yine tekerlekli sandalyesinde roketlerle vurulan 80 yaşındaki nineyi en iyi biz biliriz!
Siyonist terör devleti,Gazze'de oluk oluk kan akıtırken tüm dünya 'Bir millet nasıl bu kadar vahşileşebilir?' sorusuna mantıklı bir cevap bulamıyor. Aslında bu sorunun cevabı siyonistlerin sözde "kutsal" kitabı muharref Tevrat'ta açıkça görülüyor. Yahudi teröristler,işledikleri vahşeti sözde 'dini' emirler gereği gerçekleştiriyorlar. İşte fitneci hahamların tahrif ettikleri Tevrat'tan muharref bölümler:
"Sen benim cenk topuzum,cenk silahımsın. Seninle milletleri kıracağım,ülkeleri helak edeceğim. Ve seninle erkeği ve kadını kıracağım. Ve seninle kocamış adamı ve genci kıracağım. Ve seninle genç adamı ve ere varmamış kızı kıracağım. Ve seninle çobanı ve sürüsünü kıracağım. Ve seninle çiftçiyi ve çiftini kıracağım. Ve seninle valiyi ve kaymakamı kıracağım."(Yeremya 51/20-23)
"İşte Rabbin acımasız günü geliyor."(İşaya-13/9)
"Yakalananın bedeni delik deşik edilecek. Ele geçen kılıçtan geçirilecek. Yavruları gözlerinin önünde parçalanacak. Evleri yağmalanacak. Kadınların ırzına geçilecek."(İşaya-15/16)
"Mülklerini alacağımız milletlerin yüksek dağlar üzerinde ve her yeşil ağaç altında ilahlarına ibadet ettikleri bütün yerleri mutlaka harap edeceksiniz."(Tesniye11/23-25)
Siyonist israil'in sözde savunma eylemlerine sessiz kalan 'çağdaş ve barış yanlısı dünya'ya düzinelerce sözcük sıralanabilir ama hiçbiri "Çocuklarınıza nefret etmeyi öğretmekten vazgeçerseniz her şeyin düzeleceğini düşünmüyor musunuz?" Diye soran utanmaz Batılı gazeteciye aşağıdaki satırlarıyla cevap veren Filistin asıllı aktivist Refif Ziyad'ın şiirinin yerini tutmaz...
"Bugün bedenim,Tv'de yayınlanmış bir katliamdu. Bugün bedenim,demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda olan,Tv'de yayınlanmış bir katliamdı.
Bugün bedenim,ölçülü cevaplara karşı,istatistikle dolu demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda olan,Tv'de yayınlanmış bir katliam'dı.
Ve ingilizcemi mükemmelleştirdim ve öğrendim BM'nin kararlarını.
Ama yine de bana sordu: "Bayan Ziyade,çocuklarınıza nefret etmeyi öğretmekten vazgeçerseniz,her şeyin düzeleceğini düşünmüyor musunuz?"
Durakla!
İçime baktım,sabredecek gücü bulmak için,
Fakat dilimin ucunda sabır yok,
Bombalar düşerken Gazze'ye.
Sabır,terk etti beni.
Durakla! Gülümse!
Biz hayatı öğretiyoruz bayım!
Refif,gülümsemeyi unutma. Durakla!
Biz Filistinliler,onlar son gökyüzünü de işgal ettikten sonra hayatı öğretiyoruz.
Biz hayatı öğretiyoruz;onlar yerleşimlerini ve ırkçı duvarlarını inşa ettikten sonra.
Son gökyüzünden sonra.
Biz hayatı öğretiyoruz bayım!
Ama bugün bedenim,demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda olan,Tv'de yayınlanmış bir katliamdı.
Ve diyorsunuz ki,bize bir hikâye ver sadece,insanî bir hikaye,
Anlarsın ya,siyasi olmayan.
Seni ve halkını anlatmak istiyoruz insanlara,
Hadi,bize bir insan hikayesi ver.
Fakat ırkçılık ve işgal kelimelerini kullanma.
Bu siyasi değil.
Bir gazeteci olarak,siyasi olmayan hikayenizi anlatmamda,
Bana yardım et ki sana yardım edeyim.
Bugün bedenim,Tv'de yayınlanmış bir katliamdı.
...
Cesetlerin ardından feryad edebilmeyi diliyorum,
Her mülteci kampında yalın ayak koşabilmeyi,
Ve sarılıp her bir çocuğa,kulaklarını tıkamayı,
Bomba seslerini duymasınlar diye
Bütün hayatları boyunca,tıpkı benim gibi.
Bugün bedenim Tv'de yayınlanmış bir katliamdı.
Ve size söyleyeyim,
BM kararlarınız hiçbir zaman buna çare olmadı.
Ve hiçbir demeç,aklıma gelen hiçbir demeç,
İngilizcem ne kadar iyi olursa olsun!
Hiçbir demeç,hiçbir demeç,hiçbir demeç,
Onları hayata döndürmeyecek.
Hiçbir demeç bunu düzeltmeyecek.
Biz hayatı öğretiyoruz bayım!
Biz hayatı öğretiyoruz bayım!
Biz Filistinliler,her sabah dünyanın geri kalanına hayatı öğretmek için uyanıyoruz bayım!"
NİSANUR DERGİSİ-ŞÜHEDA ÜLSEN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•NİSANUR•(cennet kadınları)
Ficción GeneralKadın"ey mü'minler"hitabının muhatabıdır...