0:3 / VEDALAR ACITIR

679 175 242
                                    

DÜZENLENDİ🕯

Bazen ruhunu biri parçalar, bazen de bunu kendine sen yaparsın.  Önce farklı yollarla kendini iyileştirmen gerekir.

                       G. P.               

Keyifli okumalar. Umarım bu bölüm hoşunuza gider ve beğenirsiniz. 🦋

Kalktığımda evde tuhaf bir gürültü vardı. Bunun ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Gürültü yapıyorlardı ama yapmak istemiyorlar gibiydi. Sessiz bir gürültüydü bu. Tuhaf bir gürültü. Yatağımdan doğruldum ve kendime gelmek için bedenime bir kaç dakika izin verdim ve yatakta oturdum. Ani bir şekilde kalkmış olsaydım başım dönebilirdi. Yavaş yavaş ayağa kalktım ve odamdan ağır adımlarla çıktım...

Evdeki görevlilerde hafif bir telaş vardı. Bir o tarafa bir bu tarafa koşuşturuyorlardı. Açıkçası kalktığımda saate bakmadığım için kaç olduğunu bilmiyordum. Alt kata indiğimde anne ve babam salonda kahvaltı yapıyorlardı. Onları görünce gülümsedim ve

"Günaydınlarrr..."

dedim. Dün ne olduysa olmuştu. Şu an ne desem boşaydı yani. Bu yüzden ailemle tartışamazdım. Tartışmak ta istemem zaten. İkisi de ayna anda

"Günaydın hayatım."

dediler buna gerçekten içli bir kahkaha attım. Onlar da benim gibi gülerken masaya yanlarına oturdum.

"Kızım biliyoruz senin için bu durum zor olacak ama ..."

"Önemli değil. Anlıyorum sizi."

dedim babama. Bana açıklama yapmasını gerektirecek bir durum yoktu. Ve bu sebeple kendisini kötü hissetmesini istemezdim. Açıkçası korkuyordum ama babamın pişman olmasını hiç ama hiç istemiyordum da.

"Anlayışın için teşekkür ederim canım benim. Sen benim, bizim en değerli varlığımızsın. Seni üzgün görmek hiç istemem. Ama bunu yapmak zorundayım."

"Anlıyorum babacığım. Sorun değil."

O an aklıma gelen şeyi doğrudan sordum.

"Ne zaman gideceğiz peki?"

Babam anneme annem de babama baktı. Aralarında adeta sözsüz bir diyalog vardı. Bu beni korkutmadı değil hani. Babam derin bir iç çekti ve sorumu yanıtladı.

"Bu akşam yola çıkıyoruz."

Korkmam gerektiğini biliyordum işte. Tamam gidecektik ama ben bunun bu kadar erken olacağını hiç düşünmemiştim. Ağır bir şekilde kafamla onayladım babamın sözlerini. Bu akşam buradan gidecektik.
Kahvaltımızı sesiz bir şekilde yaptık ve ben izin isteyip odama çıktım. Baş ağrım tutmuştu yine. Çekmeceden bir hap aldım ve masanın üzerindeki sürahiden bir bardak su doldurdum ve ilacımı içtim. Saate baktığımda sekize geliyordu. Zaten akşam gidecektim. Okula gitmesem de olurdu. Kendimi yatağıma attım ve kısa bir süre sonra uykunun kollarına teslim ettim kendimi. Ruhum gerçekten yorulmuştu şu garip dünyada. Yorgunluğum ruhsal ve zihinseldi. Kalbimde açılan yaralar da cabası...

****

Tekrar kalktığımda saat bire geliyordu. Gidecektim ve vedalaşmam gereken çak az da olsa insan vardı. Dolbımın başına geçtim ve okul için kendime kıyafet çıkardım. Siyah yırtık kot ve lacivert bir buluz giydim üstüme. Saçlarımı at kuyruğu yaptım gevşek bir şekilde. Çok sıkı bir şekilde toplasam baş ağrım gösteriyordu kendini. Tekrar dolabıma yöneldim ve bu sefer siyah kot ceketimi çıkarıp giydim üstüme.
Alt kata indiğimde sadece görevliler vardı. Annem ve babam bürodaki son işlerini halletmek için gitmişler. Ben de okula gitmeden önce yemek yedim ve çantamı alıp evden çıktım. Kapıda iki görevli vardı her zamanki gibi. Görevliler valizleri ve bazı diğer şeyleri hazırlıyorlardı. Ciddi ciddi gidiyordum artık buradan. Kalbimin kırıklarının sebebi olan bu şehri terketme zamanım gelmişti demek ve bu kadar çabuk.

SMERALDO +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin