Yerim şoförüne sokağın başında durmasını söylediğinde bileğindeki lastikle saçlarını topladı.
Derin bir nefes alarak dışarıya baktı. Olanlardan sonra okul hayatının eskisi gibi olmayacağını biliyordu. Yinede korkuyordu içten içe. Bu zamana kadar en ufak morluktan bire korunurken şimdi karnındaki morluklar gibi her yeri çürüklerle dolu olacaktı. Ve belki zamanla ruhu da. Tıpkı Jungkook gibi...
"Neden burada durduk küçük hanım?"
Ona seslenen şoför ile daldığı düşüncelerden sıyrılırken henüz otuzlarında olan adama baktı.
"Bir işim var Thomas. Akşam beni almaya gelme."
"Peki küçük hanım."
Şoförün onaylayan sesinden sonra uzun kapşonlusunun şapkasını kafasına örterek olabildiği kadar aşağıya çekti ve kendini dışarıya attı.
Seri ve korkak adımlarla Jungkook'un dediği parka ilerlerken cebindeki ellerini yumruk yapmıştı.
Neden çağırdı ki aptal çocuk!
Kimseye görünmeden parka ulaştığında yavaşça gözlerini kaldırıp etrafı taradı. Kimseyi göremeyince kaşlarını çattı. Tam ağzını açıp sesleneceği esnada bir anda kolundan tutulup arkadaki ağaçların oraya çekildi. Ağzından kaçan çığlığa engel olamazken gördüğü beden ile kasılan vücudu gevşedi.
"Senin sorunun ne!?" Öfkeyle bağırdığında karşısındaki oğlan endişeli gözleri ile eliyle Yerim'in ağzını kapadı.
"Şşşş!"
İşaret parmağını dudağına götüren Jungkook sus işareti yaparken Yerim'i korumak ister gibi onu ağaçla arasına alarak tamamen görünmez kıldı.
Korku ve -anlamadığı nedenden ötürü- heyecandan hızla atan kalbi ile Jungkook'un dev cüssesi altında gizlenen Yerim etrafı dinledi.
"Ya çok iyi değil miydi? Bir tane vurdu, sonra bir daha. Sert kızları seviyorum dostum!"
"Irene Bae kesinlikle eşsiz biri! Cevher resmen!"
Kahkaha sesleri ağaçların arkasındaki ikilinin kulaklarında yankılanıp yok olduklarında Jungkook yavaşça geri çekildi. Bakışlarını önünde kendisi gibi tamamen siyahlara bürünmüş kıza çevirdi.
Çantasından çıkardığı ilaçları, hala bir put gibi dikilen Yerim'e uzattı.
Genç kız saçma duygularından ve düşüncelerinden sıyrılarak Jungkook'un ona uzattığı şeye baktı. "Ne bu?"
Poşeti yavaşça eline alırken gözlerini de Jungkook'unkilere dikti.
"İlaç.." Jungkook gözlerinin tam içine bakan kömür karası gözlerle birkaç saniye afallarken, hala yakın olduklarını fark ederek geriledi. İçindeki garip duygu ile kekelediğini anlamayarak sözlerine devam etti.
"K-karnındaki morluklar için."
Yerim genç oğlanın sözleri ile ufaktan tebessüm ederken ona zaten bu ilaçlardan kullandığını söylemek istemedi. Jeon Jungkook onu düşünmüştü! Tanrı aşkına kendini düşünmeyen adam onu düşünmüştü!!
Acaba onu yavaş yavaş hayata mı bağlıyorum diye düşündü Yerim.
"Okulunu değiştir!"
Yerim teşekkür edecekken duyduğu sözler ile kaşlarını çattı.
"Ne?!"
"Duydun işte! Okulunu değiştir. Bu hayata katlanamazsın!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
JungRi//Texting✓
FanfictionºBana hayat olmanı istiyorum prenses. Tekrardan yaşamama yardım eder misin?º [Başlangıç: 10.12.2018]