[Final]

214 27 46
                                    

Yerim ağzında atan kalbi ile kapıya koştu. Son anda aynada kendine çeki düzen verdi ve derin bir nefes alarak kapıyı açtı. Karşısında görmek istediği bedeni göremeyince kaşlarını çattı. Dışarı adım atıp etrafa bakacağı esnada ayağına çarpan şey ile kaşlarını çattı.

Ağır hareketlerle yere eğilip kutuyu inceledi Yerim.
Bu neydi şimdi?

Merakla kutunun kapağını kaldırdığında gördükleri ile nefesi kesildi.

Kutunun içi küçük çikolatalar ve kendi fotoğrafları ile doluydu. Uyurken, yemek yerken, kitap okurken, yüyürken, bir şeyler anlatırken ve daha nice anında çekilmiş bir sürü fotoğraf vardı kutunun içinde.

"Aman tanrım!"

Eline aldığın fotoğrafları incelerken arkalarında yazılmış olan yazılar dikkatini çekti.

Uyurken çekilmiş bir fotoğrafının arkasını çevirdiğinde düzgün el yazısıyla yazılmış yazıyı okudu.

"Melek gibi huzurla uyuduğun uykularına beni de misafir eder misin?"

Kalp atışlarını hızlanırken bir diğerini aldı eline.

"Hayatının en mükkemel şeyi gibi yediğin yemek kadar değer verir misin bana?"

İştahla yemek yediği fotoğrafı bırakıp bir diğerini okuduğunda gözeleri dolmaya başladı Yerim'in. İçinde oluşmaya başlayan özlemle yanağından akan yaşı sildiğinde en çok duymak istediği ses doldu kulaklarına.

"Bundan sonra seni mutluluktan ağlatabilen tek kişi olabilir miyim?"

Kafasını hızla kaldırıp birkaç metre ötede dikilen JungKook'la gözlerini buluşturdu Yerim. Ağlamaya devam ederken hızla ayağa kalktı ve koşarak genç oğlana kollarını sardı.

"Olabilirsin. Her şeyim olabilirsin Kook."

Jungkook kollarında ağlayan kıza sımsıkı sarıldığında kokusunun içine çekti. Sıcaklığıyla ısınan bedeni ile hafifçe güldü ve gözlerini kapadı.

Genç kızın varlığını beynine kazımak, kokusunu ciğerlerine hapsetmek ister gibi sarıldı ona, burnunu saçlarına gömdü.

Yerim sevdiği adamın kollarında ağlamaya devam ederken çektiği tüm acılara değdiğini düşündü. Böyle mükkemel bir adamı kazanmak için o kadar acı çekmek gerekiyorsa yine çekerdi Yerim. Yeterki burnuna dolan güzel kokunun sahibi hep yanında olsun.

"Sana bir şey verceğim."

Jungkook dakikalar sonra geri çekildiğinde bir elini Yerim'in gitmesini engeller gibi belinde tutmaya devam etti.

Tek eliyle cebinden çıkardığı ince kolyeyi yavaşça açarak Yerim'in eline bıraktı.

Yerim hayretle elindeki kolyeyi incelerken ucunda gördüğü simge ile yavaşça fısıldadı.

"Hayat ağacı..."

"Evet. Benim hayatım olan kişiye yakışacak en güzel şey... Tıpkı kendisi gibi bir hayat ağacı..."

Jungkook'un yaptığı açıklama ile tekrar dolmaya başlayan gözlerini genç oğlana çevirdi Yerim.

Uzun bir müddet gözlerinin en derinine bakıp kollarını yeniden boynuna doladı Jungkook'un. Bu sefer yavaşça fısıldadı, çekinmeden, utanmadan. Genç oğlanın unutmamasını ister gibi defalarca fısıldadı. Tıpkı Jungkook'unda yaptığı gibi.

"Seni seviyorum Kook."

"Seni seviyorum Yerim."

JungRi//Texting✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin