Bölüm 29

3K 207 36
                                    


yıldız vermeyi ve yorumda bulunmayı unutmayalım arkadaşlar:)



Yardım çığlığım ile Murat resmen deliye dönerek beni saçımdan sürüklemeye çalıştı. Merdivenin tırabzanına tutunup ona direndim ve tekrar tekrar kapıdakine seslendim bağırarak.

Kapının önündeki;

"Murat teslim ol" diye bağırınca, rahat bir nefes alıp daha da fazla mücadele etmeye çalıştım. Ama Murat iyice deliye döndü ve karnıma tekmeyi savurdu. Yediğim tekme ile farkında olmadan ellerimi karnıma dolayınca beni kucağına alarak mutfağa geri soktu. Mutfağa girdiğimiz anda, camdan içeri iki polisin girdiğini gördüm.

Murat çılgına dönmüş bir şekilde hırsla bağırırken bir yandan da beni yere bıraktı ve saç köklerimden çekerek kendine doğru çekti. Arkadaki çekmeceyi bir eliyle karıştırıp bir şey buldu ve boğazıma dayadı.

Tam o anda dış kapının kırılma sesini duydum. Hiç durmadan gözümden yaşlar akarken etraftaki herkes bağırıp duruyordu. Elindeki sivri şeyi boğazıma biraz daha bastırdı ve hareketimi tamamen kısıtladı. Gözlerimden deli gibi yaşlar boşalırken mutfaktaki polislerden biri;

"Leyla sakin ol. Fazla kıpırdama tamam mı?" diye bana talimat verdi, ama Murat arkamdan;

"Sakın onunla konuşma!" diye kulağımın dibinde bağırınca, daha da şiddetli ağlamaya başladım. Herkes sakin olmam gerektiğini söylüyordu ama nasıl olabilirim ben sakin...

Tam o anda dışardan Bekir'in bağırtısını duydum. Sanırım içeri girmeye çalışıyordu... Murat da duymuş olacak ki;

"Ne oldu koşa koşa ona mı gideceksin ha!" diye bağırıp elindekini biraz daha batırdı ve hafifçe delindiğini hissettim boynumun. Canım deli gibi yanıyordu ve korkuyordum. Polislerden biri araya girip;

"Murat bırak elindeki makası hadi. Bak herkes burada, baban dışarıda perişan oldu. Hem sen nasıl zarar vereceksin ha sevdiğine?" diye Murat ile konuşmaya çalışıyordu.

O sırada antrede bir hareketlilik oldu ve Murat bizi mutfağın diğer köşesine doğru sürükledi benim çığlıklarım arasında. Boğazımdaki sızlama biraz daha artmıştı...

Bekir haykırarak mutfağa girince;

"O benim anladın mı o benim. Leyla söyle ona, hadi beni sevdiğini, aslında beni istediğini söyle. Onun çocuklarını doğurmak istemediğini söyle. Hadi!!!!" diye bas bas bağırmaya başladı." Murat'ın bağırması ile Bekir saçlarını yolarak ağlamaya başladı ve;

"Tamam senin, ne olur bırak Leyla'yı artık. Bak boynu kesilmiş, ben çekileceğim aradan Murat. Ona zarar verme." Dedi. Polislerden biri;

"Bak o da kabul etti aradan çekilecek, hadi Murat, bak Leyla çok korkuyor, ona zarar vermek ister misin?"

Murat arkamda da hızlı hızlı nefes alıp veriyor ve söylenenleri dinliyordu. Biraz bana doğru eğildi ve

"Hadi söyle duysunlar sevgilim. Beni ne kadar sevdiğini söyle." dedi. Sonrada karşıdakilere dönerek;

"Gidin ulan bu evden hepiniz. Bu adamı da götürün yanınızda." Dedi başı ile Bekir'i göstererek. Bekir;

"Onu bırak gideyim, hadi bırak, elindeki makası Murat." Dedi gözlerindeki yaşları silerek. Polis tekrar araya girdi ve;

"Murat hiç kimse Leyla'nın iyi olduğunu görmeden bir yere gitmez. Hadi mantıklı düşün biraz. Sen şimdi bırak kızı. Zaten seni istiyorsa, bir ifade verirsiniz herkes yoluna gider. Ne dersin?"

ÖRGÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin