25. Bölümden "Hastalıkta Sağlıkta" Part 1

2.2K 101 58
                                    

Yavuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yavuz

Yeşil kamufulajlı araba çamurlu yolda ilerlerken benim dikkatim karşımdaydı. Aklıma bugün yaşadıklarım ve öğrendiklerim geldiğinde sımsıkı tuttuğum silahımı daha da sıktım. Gözüm akıp giden yolda aklım ise Agâh olacak teröristin sözlerindeydi. O aşağılık adam üstü kapalı bir şekilde beni Bahar ile tehdit etmişti. Kulaklarımda onunla ilgili söyledikleri yankılanıyordu. Bana sanki bilmiyormuşum gibi "Karın sana çok aşık." demişti.Hakkımda herşeyi biliyordu. Bahar'ı, evliliğimizi, Bahar'ın hislerini... Bilmediği tek şey benim Bahar'a olan hislerimdi. Onuda anlamaması için elimen geleni yapmıştım.

Çünkü biliyordum ki Bahar'ı sevdiğim öğrenilirse Hafız'ın yaşadıklarını yaşayabilirdim. Zaten bir doktor olduğu için teröristler tarafından sevilmez iken bir de benim karım olarak iyice göz önündeydi. Birde onu çok sevdiğimi bilseler ellerine büyük bir koz geçerdi.

Ya amacı farklı ise? Benim canımı Bahar'a birşey yaparak değil de onu benden ayırarak yakarsa?Ya Bahara babası hakkında ki gerçekleri bir şekilde iletirse? Ne yapardım ben? Bahar bana kızmaz mıydı? Bana kırılmaz mıydı?  Ya beni terk ederse?

Hayır olmaz. Gerçekleri öğrense bile onun benden gitmesine benden uzaklaşmasına asla izin vermem. Onu bir kere kaybetmişken bir daha kaybedemem. Gerekirse yasağı çiğner ona gerçekleri ben anlatırım. Yeter ki benimle kalsın.

Düşüncelerimi arabanın freni bozarken etrafa baktığımda tabura geldiğimizi anladım. Arabadan inip bizi bekleyen Erdem komutanımın yanına gittik. Agah adlı terörist istihbaratçılar tarafından götürülürken bile bana sırıtarak bakıyordu. Benim hemen Bahar'ın yanına gitmem lazım. Agah giderken timde dinlenme için içeri gidiyordu. Bende tam Erdem komutana selam verip içeri gidecekken Erdem komutanımın sesi ile geri döndüm.

"Yavuz seninle konuşmam gereken bir şey var." 

Erdem komutanıma baktığımda sesinde endişe vardı. Yüzündeki ifade hiç hoşuma gitmemişti. Söyleyeceği her neyse şimdiden içimi sıkmaya başlamıştı. Aklıma ilk Bahar geldi. Yoksa korktuğum başıma mı geldi?

"Buyrun komutanım?"

"Yavuz kampta salgın başlamış. Bütün kamp karantina altında. Virüsün ne olduğunu bilmiyorlar."

Karşımdaki adamın dudaklarından dökülen sözcüklerle başımdan aşağıya kaynar sular dökülürken bir an sonsuz bir boşluğa düştüğümü sandım. Aklımda Bahar'a bir şey olma ihtimalleri geçerken içimden ona bir şey olmaması için dua etmeye başlamıştım.

"Ba-bahar?" dedim korkarak. 

"Durumu ne bilmiyorum. Salgının neden olduğunu araştırıyorlar. Nazlı da yanındaydı ama o iyi olduğu için çıkmış. Bir git istersen."

Hemen başımla onay verip içeri girdim. Odama ne ara girip üzerimi değiştirdim farkında bile değildim. Hızla taksiye binerken istediğim tek şey bir an önce Bahar'ın yanına gitmekti. İyi olduğunu öğrenmek ve ona doyasıya sarılmaktı. Sadece on dakikalık mesafe o kadar uzun geliyordu ki şu an. Sanki birisi sürekli yolun sonunu arttırıyordu. En sonunda ölüm gibi geçen dakikalardan sonra sarı taksi kampın girişinin çamurlu yolunda durdu. 

Söz - Keşke Olsaydı..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin