Ortamda kimseden ses çıkmazken Bahar'ın babası hala dikkat ile bana bakıyordu. Bahar babasına dönüp,
"Babacım hayırdır? Şaşırttın beni?" dedi.
Böyle bir ziyareti hiç beklemediği çok belliydi. Bahar'ın babası en sonunda bakışlarını üzerimden çekip kızına baktı.
"Ziyâret etmek istedim. Kızımı ziyaret edemezmiyim?"
"Edersin edersin tabi. Ama beklemiyordum." dedi Bahar.
Ben yanlarında durmanın anlamsız olduğunu düşünerek,
"Ben sizi yalnız bıraksam iyi olacak." dedim
"Yo yoo."
Bahar'ın babasının aniden itirazı ile ikimizde şaşırdık. Ben şaşkın bir şekilde adama bakarken o konuşmakya devam etti.
"İsterseniz beraber bir yemek yiyelim. Acıktım."
Bahar'ın da böyle bir çıkışı beklemediği şaşkın yüzünden belli oluyordu. Benimle bir anda ilgilenmesi garip gelmişti. Önce kızının hayatındaki kişileri merak eden bir baba diye düşündüm. Bahar'a baktım.
"Yavuz'un belki işleri vardır."
Başımla onu onaylayarak gülümsedim.
"Üsteğmen mi demiştin?"
Adamın konuşması anlamsızca beni germişti.
"Kıdemli Üsteğmen." diye düzelttim.
"Nerede görevlisin? Vazifen ne?"
Bu adamda garip bir şey vardı ve bunca yıllık askerlik iç-güdüm iyi şeyler olmadığını söylüyordu. Beni fazla merak etmişti. Gülümsedim.
"Bildiğiniz askerim işte."
"Söylemediğine göre özel kuvvetten olmalısın. Onlar herşeyi gizlemeye bayılır."
Ses tonunda bir gariplik vardı adamın. Sanki söylediği şeylerden tiksiniyor gibi.
"Ben eşyalarımı alayım." dedi Bahar dikkati dağıtmak için.
"Bende çok memnun oldum tekrar. Görüşmek üzere."
Elimi uzattım. Hiç beklemeden sıktı bu sefer.
"Çok isterim."
Elini bıraktıktan sonra parmağındaki yüzük dikkatimi çekti. Biraz dikkatli baktıktan sonra başımla tekrar selam verip taksiye bindim. Bahar'ın babasının garip tavırları o kadar dikkatimi çekmiştiki Bahar tamamen aklımdan çıkmıştı. Bugün bana kızgın olsa da sonunda bir adım atmıştı. Belki beni tamamen affedememişti ama yinede beni gördüğüne mutlu olduğu gözlerinden okunuyordu.
Geçen sene bana bankta cesur olan kız gitmişti. Giderken bana kırgın olacağını biliyordum ama bu kadarını hayal etmemiştim. Telefonum çalınca düşüncelerden ayrılıp açtım. Telefondaki kişi taburun saldırıya uğradığını söylüyordu. Hızla tabura gittikten sonra çatışmaya başladım. Herhangi bir şehit vermeden saldırıyı def etmiştik. Sadece bir ağır yaralımız vardı.