Keyifli Okumalar
Bol yorum bekliyorumm.
Minik yıldıza basmayı unutmayın🌟
Yazar
İki gençte şaşkınlıkla birbirine bakarken Bahar içinden yalan söylediği için Fethi'ye söyleniyordu. Ona güvenmişti ama yalan söylemişti arkadaşı. Neden yalan söylediğini anlamak zor değildi. Bahar, Yavuz buradayken kalmak istemezdi. Yavuz'u gördüğü için şaşkın ama bir o kadarda mutluydu. Ne kadar kabul etmek istemese de özlemişti kocasını.
Yavuz ise şaşkın, özlem dolu ve kızgındı. Bahar'ın kendini eski soyadını kullanarak tanıtmasına, Ateş' in Bahar'dan etkilenmesine kızgındı. Şuan Ateş' in ağzına burnunu kırmamak için zor tutuyordu kendini.
"Ne işin var senin burada?" diye sessizliği bozan Yavuz oldu. Bahar kocasının o kadar zaman sonra söylediği sözlerin bunlar olmasıyla kaşları çatıldı. Özledim demesini beklemiyordu ama kalbi umut ediyordu işte.
"Klasik bir Yavuz Karasu! Hiç özlememişim!" dediğinde pişman oldu Bahar. Kocasını deli gibi özlemişken kendini yanlış ifade etmiş adam onu özlemediğini sanmıştı.
"Dalga geçeceğine soruma cevap ver Bahar! Sınır ötesinde ne işin var? Burası tehlikeli!"
"Doktorum ben. Burada yardıma ihtiyacı olan insanlar varken evimde rahat olamazdım. Ayrıca bana bir daha emir verme! Ben senin askerin değilim."
"Askerlerim ile çok yakınsın ama!" dedi sahte bir gülüşle Yavuz. "Kendini niye yanlış tanıtıyorsun elin adamlarına?"
"Kendimi yanlış tanıtmadım. Boşanıyoruz biz! Ne diyecektim Karasu mu?"
"Ne çabuk kabullendiniz Bahar Hanım?" İkisinin de öfkesi ile ses tonları da artmış artık bağırıyorlardı. İkilinin sesini duyan tim odadan çıkıp büyük salondan yukarı kata bakıyordu şaşkınlıkla.
"Kapıyı vurup çekip giden sendin! Boşanalım diyende sendin! Şimdi bana mı kızıyorsun?" diye bağırdı Bahar tüm hırsıyla.
"Boşanalım mı?" dedi Ateş gözlerini kocaman açarak. Olayı bilen Fethi gözlerini yummuş başını bıkkınlıkla sallıyordu. Planı geri tepmiş, araları daha da açılmıştı.
"Aga Yavuz komutan evli mi? Hem de Bahar bacı ile?" dedi Mücahit erik rengi gözlerini kocaman açarak. Onlar aşağı da şaşkınlıkla olanları anlamaya çalışırken diğer ikisi kavga etmeye devam ediyordu.
"Boşanma davasını da açan sendin. Bir anlık öfke ile söylediklerimi kabul edip davayı açtın! Belki de zaten istiyordun boşanmayı. Benim söylediklerim bahane oldu."
Yavuz'un söyledikleri kalbini acıtmıştı genç kadının. Gözleri doldu yavaşça. Aralarında ne kadar kavga kızgınlık olsa da kocasının onun aşkından şüphe etmesi her şeyden daha çok yakmıştı canını.
Yavuz da ondan farksızdı. Daha kelimeler dudaklarından döküldüğü an pişman olmuş, içinden bin defa özür dilemişti Bahar'dan. Ama iş işten geçmiş kelimeler ağzından çıkmıştı bir kere. Bahar şekilli dudaklarını birbirine bastırıp ağlamasını durdurdu. Gözlerini kapatıp sakinleştikten sonra kırgın bakışlarla baktı kocasına.
"Sen beni hiç tanımamışsın. Bende seni yanlış tanımışım. Bitti artık. Görevim bitsin gideceğim. Bir daha da asla yüzümü göremeyeceksin. O zamana kadar da ne sen beni tanıyorsun ne de ben seni!"