Hatalar

406 14 3
                                    

Artık yeterince arkadaşım var ve iki aydan fazla süredir okuldayım. Artık hemen hemen herkesi tanıyorum denebilir. Ama hala tam anlamıyla tanışmış sayılmam birisiyle. Acaba o neden tanışmak istemiyor?

Yoksa benden nefret mi etti? Ben ona naptım ki? Bu sorular benim içimi kemiriyordu.Ama düşünmeden de edemiyordum.

Yemek vakti gelmişti. Mine hoca sınıfta hepimizi sıraya soktu. Ama sanırım arkadaşlarla yarış yapacaktık. Zilin çalmasını bekledik.Onu göremedim bi an ama aklımda sadece yarış vardı denilebilir.

Zil çaldı. Koşmaya başladık. İki merdivenin uzak tarafından iniyoruz koşa koşa. Tam dönemeci döndüm. Ve öbür merdivenden inen birisine çarptım.

Canım acıdı. Ama kime captiysam canı daha fena acımış olmalı. Arkadaşlar bize yardım etti ama ikimizde hocayı bekliyorduk galiba. Kız ağlamaya başladı. Ben de neredeyse ağlayacağım. Ama erkek adam ağlamaz. Ağlamamalıydım. Herkes benle dalga geçerdi sonra.

Hoca ağladığı için geldiginde önce ona yardım etti.Hakan abi de beni kaldırıyordu.Hoca ona yardım ederken yüzünü görme fırsatım oldu. Bu oydu bu Eda idi. Onu incitmek işte asıl canımı yakan yaram olmuştu. Ama herkesin önünde ağlamamalıydım. Hakan abiden kurtulup koştum. Dağda kurulu okulunuz olunca yalnız kalmak için cesaretiniz olduğu takdirde sıkıntı yaşamıyorsunuz.

İşte burası muhteşem bir yer. Bağırmaz isem kimse beni duymaz. O zaman da duysunlar zaten ya yılan falan gelirse değil mi? Bırakmıştım kendimi daha henüz yolda iken damlalar süzülüyordu yanaklarımdan.Ama onun için mi ağlıyordum, yoksa kendim için mi? Acımı bir süreliğine hissetmemiştim. Varınca ayağımın üstüne basamadığımı farkettim. Ağlayabileceğim kadar ağladım.

Bir çıtırtı duydum. Ağlamak falan her şeyi unuttum. Gidip baksam mı ki? Şimdi ya yılan falan çıkarsa...

Artık geri dönmem gerekiyordu. Sanırım teneffüste top oynayacak kadar vakit kalmadı.Ama önemli değil şu yılanlardan bir uzaklaşayım yeter. Bir tane değnek buldum ve sınıfa gitmek için yola çıktım. Dışarıda bir tek Mine hoca vardı heralde o da beni arıyordu sanırım. Hocaya seslendim ama o meraktan çok kızmak için beni arıyordu.Bir daha koşmamam gerektiğini söylüyordu. Ama benim merak ettiğim şey oydu. Acaba ona noldu.

Onu dinlemiyordum ta ki Eda diyene kadar. Eda'dan özür dilemek diyordu. Merhaba bile diyemediğim birine özür diliyorum demek ne kadar zordu biliyor mu hiç?

Hocanın dediğine göre ağladığı için insanlar onunla dalga geçmiş.Kim bilir bana nasıl kızmıştır? Hoca sanırım o da dağa kaçtı herkes üstüne gelince dedi bana. İşte o zaman aklıma dank etti diyebilirim.

"Öğretmenim ben sanırım Eda'nın yerini biliyorum."

Senin içinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin