BABY BURN - VKOOK ✓

White Orchid

Medya  süper

Verdiğim aradan dolayı özür dilerim. Üniversitede dördüncü yılım ve hala veremediğim birinci sınıf dersim var. Bu sürede onlara yoğunlaşıp tabletimi tamir ettirdim.  Geri döndüm yani  neyse iyi okumalar. Sizce nasıl gidiyor bölüm sonunda şey yaparsanız sevinirim.

Taehyung

Jimin'in sesi kulaklarımda netleşiyordu yavaş yavaş. Sıcak bacaklar bacaklarımın arasındaki yumuşak teni, sürtünme isteğimi arttırdığından bacaklarımı yavaş yavaş bacaklarına sürttüm sevgilimin. "Taehyung!" Jimin'in sabırsız bağırışı kapımın arkasından geliyordu. "Bir daha seslenmicem kahvaltı hazır hemen aşşağı gelin!"  Neden Jungkook'un evinde hazırlandığını bilmesem dekahvaltıyı kaçırmak istemediğim için hemen "Tamam" diyerek cevap verdim.  "Jungkook sevgilim uyan" alnına dökülmüş saçlarıyla oynarken aynı zamanda sürekli yanaklarını öpüyordum. İçime sokasım geliyordu, dün gece yaşadıklarımız o kadar güzeldi ki çıldıracaktım. Onu tonlarca kat daha fazla seviyordum. Bu saatten sonra onsuz yatağa da girmek istemiyordum, sadece uyumak için olsa bile.

"Sevgilim uyan hadi ama"  güzel gözlerini yüzündeki bebeksi gülümsemesiyle açtığında büyülenmemem elde değildi. Gerçekten dünyanın en tatlı yakışıklı seksi ve kaslı tavşanı bana aitti. Son günlerde geçirdiğimiz zor zamanlar onunla ilgili düşüncelerimi daha da netleştirmiş. Ona ne kadar aşık olduğumu ve alıştığımı anlamamı sağlamıştı. Bazen geri de dursa da bana gelmeye cesaret edemese de dünden sonra geri çekileceğini sanmıyordum artık. "Günaydın sevgilim" dedi yeni uyanmış sesi hormonlarımı dürtse de kahvaltı etmeliydik.

"Jimin kahvaltı hazırlamış aşkım hemen inelim, yoksa bitirir" dedim sürekli öpüyordum çünkü gecem çok güzel geçmişti üstüne birde sabahım güzel sesi ve gözleriyle içimi ısıtıyordu. Daha önce romantik klişelerinden nefret etsem de şu an neden insanların bunlarla mutlu olduğunu anlayabiliyordum. Çünkü sevdiğin insanın nefes alışı bile hoşuna gidiyordu insanın.

Yataktan zorla kalktıktan sonra kalçalarımda hissettiğim sızıyla kahkaha atacaktım neredeyse. Tanrım acısı bile hoşuma gitmişti  çünkü sevdiğim adam yapmıştı ve oldukça zevkliydi. Bir daha ne zaman yapardık ki?

Baksırım bile yokken böyle ayakta durmak biraz tuhaf hissettirdiği için banyoya doğru ilerledim. Arkamda hissettiğim bakışlarla ona döndüğümde yüzünde aptal bir gülümsemeyle popoma bakıyordu. Bakışlarını bana çıkardığında göz kırpıp koşarak banyoya girdim. Şen kahhakası odada yankılanırken bende salakça gülümsüyordum. Kısa bir duş alıp Jimin'in bağırışlarını bastırmaya çalışan Jungkook'u dinliyordum. Jimin ağzımıza sıçacağını Jungkook ise buna emin olduğunu alaylı bir şekilde dile getiriyordu.

Hızla giyinip Jungkook'u beklemeye başladım. Tatlı giyinmek istemiştim çünkü bana her baktığında ona sevimli görünmek istiyordum. Söylediği gibi güzel olmak istiyordum. Bana her 'güzelim' deyişinde içimin eridiği gibi onunda bana bakarken erisin istiyordum. On dakika içinde hazır olduğunda hızla merdivenleri indik. Jin hyung'un neşeli sesi ve Jimin'le bizim dedikodumuzu yaptığını belli eden sesler çıkarıyordu. "Kesin kıpkırmızı olacak şimdi" deyişine şahit olduktan sonra mutfağa giriş yaptık. "Günaydın" Jungkook sessizce masaya oturduğunda ben Jimin'lerin yanına gidip yardım edecek bir şey var mı diye bakıyordum. "Yürüyüşünde problem yok ama" dedi imalı bakışlarıyla Jimin. Gözlerimi devirip "dayak mı istiyorsun?" dedim sessizce.

"Yeter yemeğinizi yiyin bir şey söyleyeceğim" herkes bunu bekliyormuş gibi Jin hyung bağırdığında sessizce yerlerine oturup yemeye başlamıştı. "Ne söyleyeceksin hyung" sevgilimin güzel sesiyle ona döndüm. Ona yapışıp kucağından inmek istemiyordum özellikle bu sabah, dikkatimi toplayıp boğazını temizleyen Jin hyung'a baktım. "Ben uzun zamandır bir müşterimle görüşüyorum" dedi gergince "Şu anda sevgiliyiz..." herkes şaşkın şaşkın bakarken ben bunu tahmin ettiğim için kendimle gurur duyuyordum. Mesajlaşırken yüzünde masum gülümsemesini görüyordum. "Ve o bir erkek" Jimin dehşetle Jungkook'a bakarken Jungkook şaşkınca Jin hyung'a bakıyordu.