The Past is Settled

2.2K 140 16
                                    





Jungkook elimden tutmuş beni evine sürüklerken aptalca kıkırdıyorduk. Biraz önce yaşananlar çok yorucu olsa da şuan ikimiz de olanları unutmuş bizim evden çıkmıştık. Şimdi sözleştiğimiz gibi sevişmemiz gerekiyordu. Gerçekten bunu bilerek gitmemiz içten içe utanmama neden olsa da gidiyordum. Çünkü gitmemem, gitmemden daha saçmaydı.


Eve girdiğimizde içeride Jin hyungu görmemizle ikimizin de gülüşmeleri kesilmişti. Çünkü Jin hyungun  bir şeyleri fark ettiğini biliyordum. Jungkook Namjoon hyungu sürekli kontrol edip öldürmek istiyormuş gibi bakmasından bir anlam çıkarmıştı illaki. "Merhaba veletler" dedi konuşacağı konu ciddi olsa da ortamı germemeyi biliyordu. Olgun olmanın getirileriydi bunlar değil mi? "Merhaba hyung" aynı şekilde Jungkook'ta selamladığında Jungkook konuşmaya devam etti "Neden erken çıktın hyung kendi evine gittin sanmıştık" dedi. Jin hyung koltukları gösterdi, oturduğumuzda konuşmaya başladı. "Namjoon'u nerden tanıyorsunuz çocuklar?" dedi direk konuya girerek. Jungkook "Bildiğin gibi okuldan hyungumuz" diyerek geçiştirmişti ki Jin hyung gülümsedi "Evet biliyorum ama tanıdığınız bir hyunga karşı bu gün çok düşmanca bakıyordun Jungkook, size bir şey mi yaptı?" dedi endişeli olduğunu hissetmemek elde değildi. Bunu öğrense onunla ayrılacak kadar ileri gider miydi bilmiyordum ama bunu öğrenmesi Namjoon hyungdan uzaklaşmasına neden olurmuş gibi geliyordu. Jungkook'un anlatmaya meyilli olduğunu bildiğimden konuya girdim. "Hyung ben üniversite de okurken yakın bir hyungumdu, bıraktıktan sonra beni hiç aramadığı için ona küsmüştüm kendi kendime. Jungkook'a anlatmamıştım, üzüldüğüm için öyle tepki verdi" tamam ben yalancıyım.

Jin hyung dediklerimi sessizce düşündükten sonra derin bir nefes aldı "Ah... Kötü bir şey oldu sanmıştım" dedi gülümseyerek "Tamam o zaman çocuklar ben kalkayım Namjoon'u bu gece 3 te nöbeti var ona çorba yapacağım" hevesle kalkıp vedalaştıktan sonra gitti. Jungkook koltukta bana doğru döndü "Ona gerçeği söylemeliydik Taehyung" ellerini tutup biraz sokuldum "Ben ikisinin de mutlu olmasını istiyorum sevgilim, benim meselem geçmişte kaldı" dedim içini rahatlatmam gerekiyordu ne kadar yapıyordum bilmiyorum ama özellikle Namjoon hyung'u gördüğümde kızgın kalamazdım.


O kendi sınavları varken beni çalıştıran, gerçek abimmiş gibi bana sürekli yemek getiren, kütüphane de en huzurlu yeri bana ayıran hyungumdu. Bana bu küçük ama güzel iyilikleri yapan birinin okuldan atılmama, bir iftiraya kurban gitmeme göz yumacağını düşünemiyordum. Belki de ona karşı bu kadar yumuşamamın nedeni görüp özlediğimi fark etmemdi. Hoseok için de böyle hissedebilirdim belki ama o geçmişimizdeki gibi kötü bir şekilde girmişti hayatıma.


Jungkook'un kucağında sırtım sırtına dayalı oturuyorduk kanepede. Eve girerken oluşan aura gitmiş. Bir kasvet çökmüştü üstümüze. "Uyuyalım mı sevgilim? " omzumun üstünden dönerek sorduğum soruya dudaklarıma bir öpücük vererek karşılık verdi. Kalkıp odaya çıktık, gözüm pencereye takıldı. Bu pencereden nasıl görünüyordum ona?

Dolabına yönelip rahat bir şeyler bakındım. Normal hayatımda da salaş giyiniyordum yatarken daha bir rahat olma isteği oluyordu. Gerçekten amacım Jungkook'u kudurtmak değildi ama tişört ve baksırla uyumak istiyordum. Jungkook banyodan çıkıp üstünü giyinmeye başladı. Bende beyaz tişörtlerinden alıp giydim pantolonumu çıkartıp yatağa atladım. Yanıma uzandı ve yüzüme baktı. "çok güzelsin" dedi gülümseyerek "doğru" dedim dalga geçiyordum çünkü iltifat almak kalp krizi geçirmeme neden oluyordu ve ona belli etmemeliydim buda onu alaya alınca oluyordu.

BABY BURN - VKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin