Taehyung'un muhterem babasına atış serbest.
İyi okumalar.
Kapıdan girdiği anda annesi üstüne atlamıştı gencin, özlemle sarılan annesine aynı duygularla karşılık verdi. Annesinin arkasında kardeşi tedirgin bir ruh halinde olduğunu göstermek istiyor gibi dudaklarının içini kemiriyordu. Taehyung bunu farketmemişti fakat kardeşinin gergin olduğunu hemen anlamıştı. İlerleyerek ona da sarıldı sıkıca, "hoşgeldin" diye mırıldandı ama keyizsizliğini hissetmişti bir kere Taehyung. Sonra ne olduğunu konuşacaktı, Jaebum'la alakalı birşey olduğunu düşündü, ilk olarak babasının işini çözmek istiyordu.
Annesi salona yönlendirerek hazır yemek masasına oturttu, babası masanın baş köşesine oturmuştu, oğlunun geldiğini gördüğündeyse hem özlemini hatırlamış hemde sinirlenmişti. Herhangi bir karşılama cümlesi söylememesi üzerine Taehyung'da susmuştu. Babası hatalıydı ve bu olayı çözmek istiyorsa o adım atmalıydı. Adam istifini bozmadan eşinin koyduğu yemeklere gömüldüğünde Taehyung sinirlenmişti hemen.
Ondan mı bir özür bekliyordu? Öyleyse asla duymayacaktı? Sakin olmak istedi belki de açtı babası böyle düşündü ve sakinleştirdi kendini. Oda tabağına odaklanıp yemeye çalışmıştı, annesinin yemeklerini özlemişti ama bu yemek şuan ona lezzetli gelmiyordu gergindim bu gerginliği arttıran ise giderek büyüyen sessizlikti. Dakikalar geçmesine rağmen masada sadece metal çubukların tıkırtıları ve şapırtı sesleri vardı.
Annesine baktı, neyi bekliyoruz der gibiydi, içindeki sıkıntı bekledikçe büyüyordu. Annesi önündeki tabağı işaret edip önce yemeğini ye demek istemişti. Taehyung annesin hatrı ve sakin olmaya çalıştığı için devam ettiğinde zaman akmış herkes tokluğu tatmıştı. Hala konuşan biri olmadığı için içi daralmıştı Taehyung'un. "Benimle ne konuşmak istiyorsun baba? " diyerek diyoloğu başlattı. Babası annesine baktıktan sonra derin bir nefes aldı " Taehyung beni yanlış anladın oğlum, ben senin her zaman masum olduğunu düşündüm ama kanıtlayabileceğimi düşünmemiştim." dedi Taehyung ne diyeceğini bilmiyordu, aslında aklında bir sürü cümle vardı ama babasını kırmak ve ortalığın karışmasını istemediği için sessiz kalmıştı. "kanıtlayamadığım gibi işimden olursam neyle geçinecektik? Taehyung, kardeşin okuyordu ve parlak bir geleceği vardı seni korumak için onu tehlikeye atamazdım"
Jisoo'nun çubuklarını masaya vurup aniden ayağa kalkması ve odadan ayrılmasına neden olmuştu bu kelimeler. Kız kardeşinin gerginliğinin sebebi ortaya çıkmıştı. "Yani çocukların arasında seçim yaptın ve Jisoo'yu seçtin" dedim sesi sakindi ama içindeki koca bir fırtına dışarı çıkmak üzereydi. "Herşeyi aynı anda yapamayacak kadar aciz olduğun için bu yükü çocuklarına yükledin" Taehyung'un yüzüne buruk bir gülüş oturttu "Oğlunu koruduğunda işini kaybedeceğin bir dünya da yaşamıyoruz bunu bildiğini var sayıyorum ve beni okula geri almadığın için değil 'oğlum yalan söylemiyor' demediğin için kızmıştım baba şimdi bakıyorumda daha da kötüsünü yapamazdın" gözleri doluyordu, buna izin vermeyecekti. Ağlamayacak. "Ne düşündün bilmiyorum, Jisoo'yu daha seçilebilir kılan şeyi de merak ediyorum ama sormayacağım. Sen benden çoktan ümidini kesmişsin neden olduğunu da merak etmiyorum" derin bir nefes aldı ve ayaklandı genç adam içi parçalınıyordu ama ailesi karşılarında dimdik görüyorlardı evlatlarını "Az önce söylediğin şey benim değil, Jisoo'nun omuzuna yük olduğunu bilmelisin" ciddiyet ve soğukkanlılıkla konuşmuştu. Daha da çirkinleşmek istemiyordu, gitmeliydi çünkü tüm kalbi babasının kalbini kırmak istiyordu, parçalamak. Kendisi nasıl hissettiyse ona da hissettirmek istiyordu. Babasının daha kötü konuşacağını tahmin etmişti. Duyduklarıyla içinden birşeyler gitmişti.
"Sen gaysin Taehyung, okuluna devam etsen bile bir doktor olarak çalışabileceğini hiç düşünmedim" babasının sözlerindem sonra yıkılmış bir ruhla baktı. Şaşırmıştı, babasının cinsel yönelimini desteklediğini sanıyordu. Bu sözler yeni bir yara açmıştı kalbinde. "Eş cinsel olmamla çalışmamın bir alakası yok! Ve bunu neden ben o okulu kazandığımda söylemedin o zaman da mı aileni koruyordun yada her zaman ki gibi umursadın mı ?" babası sinirlenmişti, gözlerinden okunuyordu. Taehyung anladı daha da iğrenç konuşacaktı ve duymamalıydı. Hızla arkasını döndüğünde gitmeden canını yakayım dermiş gibi hızla konuştu babası. "Üniversitedeki herkes gay olduğunu biliyor, orda okusan bile asla çalışamazsın, başka hastahaneler de almayacaklar okul hiç bir zaman senin için referans olmayacak!" kasılan çenesi dişlerini birbirine bastırması ile daha da kasılmıştı. Babası bitmişti onun için. Öyle diyordu içinden " Ne diyorsun yani! Sence ben ne yapmalıyım baba! " bağırmıştı öyle sinirlenmişti ki bu yaptığı ilk saygısızlıktı babasına. Taehyung saygısızlık olarak görmüyordu şuan da sadece babası tarafından bu kadar rencide edilmek ve yaralanmak canını fazla yakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABY BURN - VKOOK ✓
FanficBelki de bekaretimi Jeju'nun güzel koylarından birinde, aşık olduğum doktoruma vermeliydim. Bu güzel bir anı olmaz mıydı?