Yeni Fiore Krallığı

19. bölüm

LUNA'NIN AĞZINDAN

         Annemi öyle görünce ilk önce çok korktum ama sonuçta bizi korumak için kendinden uzaklaştırdı. Evet evet doğru annem bizi seviyor. Beni düşüncelerimden sıyıran şey annemin tekrar konuşmasıydı.

Annem:Tamam şimdilik bu kadar daha sonra konuşmamıza devam ederiz herkes çok yoruldu odalarınıza geçip biraz uyuyun olur mu? 2 saat sonra saraya varmış olacağız.

             Ben annemle yatmak istediğim için bir adım öne çıktım ve annemle yatmak istediğimi söyleyecektim ki ben le birlikte abim de söyledi ve birbirimize şaşkınca baktık.

Ben ve Abim: Anne seninle yatmak istiyorum. 

              Annem bizim aynı anda söylediğimizde  şaşırdı. Ama hemen sonra kahkahaları arasında konuşmaya başladı.

 Annem: HAHHHAAA... Tamam ayyy tamam ikiniz de gelin benimle birlikte yatın ve herkes odalarına gitsin herkesin odası benim odamla aynı katta şimdi herkese iyi geceler.

           Dedi. Herkes giderken bir anda babam konuşmaya başladı. 

Babam: Ama bu haksızlık niye bende yatamıyorum. Banane banane ben de seninle yatmak istiyorum.

          Diye sızlanırken annem gülümseyerek yanına gitti ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Babamın gözleri anında parladı ve 'tamaam' diyerek odasına gitti. Bende merak ettim ve anneme ne söylediğini sorunca ilk önce kızardı daha sonra bu bir sır dedi ve bizi bir kapıdan geçirdi orada her türlü gecelik vardı. bize döndü ve konuşmaya başladı. 

Annem: Evet istediğinizi seçip  giyinebilirsiniz.

      Dedi annem ben gitim ve sakura renginde spor kapşonlu bir gecelik giydim, abim ise sarı bir eşortman ve sarı bir kolsuz penye fermuarlı bir yelek giydi fakat önü açıktı ve yeleğin içine bir şey giymemişti.Ben abimi incelerken annem tüm zerafeti ile içeri yanımıza geldi. üstünde onun vücudunu ortaya çıkaracak gece mavisi yani koyu lacivert tül bir upuzun gecelik giymişti saçları da yere değerek dalganıyor ve sarı olduğu için geceliğine çok güzel uyordu. 

            ben ve abim anneme hayranlıkla bakarken ilk önce abim konuşmaya başladı.

Abim: Anne çok güzel görünüyorsun.

            Annem ilkte şaşırsa da daha sonra gülümsedi ve abimin yanına gelerek 

Annem: Teşekkür ederim Nash sen de çok yakışıklı görünüyorsun.

         dedi. Sonra ona sarıldı ve yanağından öptü onu abimin de yanakları kızardı. Ben ise hayranlıkla anneme bakmaya devam ediyordum ve konuşmaya başladım.

Ben: Anne nasıl bu kadar güzel olmayı başarıyorsun? 

       Diye sordum. Annem ise şöyle cevapladı.

Annem: Çok teşekkür ederim Luna canım kızım benim . Ben senin sandığın kadar güzel değilim sadece süslü kıyafet giyiyorum o kadar.Ama eminim ki sen biraz daha büyüdükten sonra benden bile güzel bir kız olucaksın. Hatta şimdi bile çok güzel  bir kızsın.

           Dedi ve beni de sarıldı öptü.

 Daha sonra yatağa geçip yattık. abim de ben de anneme sarılarak uyuduk.

2 SAAT SONRA 

LUNA'NIN AĞZINDAN

       Bir ses duydum ve kalkmaya çalıştım fakat yanımda annem yoktu ve abim kocaman kolunu benim üstüme atmış. Ben yavaş bir şekilde çektim masanın oraya baktığım da annem ve yanında sapsarı saçları ve masmavi gözleri olan bir adam gördüm üstünde prens kıyafeti vardı annem de kendi kıyafetini giymiş hem gülüyorlar hem de bir şeyler içiyorlardı. Acaba o kim? Çok merak ediyorum. İçtikleri şey büyük ihtimalle çay. Her neyse şimdi  bunu düşünme vakti değil annemlerin yanına gitmeliyim. Annemlerin yanına gittim ve anneme arkasından sarılarak konuşmaya başladım.

 Ben: Günaydın  anne.

Annem: Günaydın tatlım seni uyandırdık mı? Özür dileriz. Ha bu arada unutmadan tanıştırayım Luna bu adam benim abim yani senin de dayın o Güneş'te ki krallığın başına geçti benim aya geldiğimi duyunca o da  beni ziyarete gelmiş. Yani o Güneş Tanrısı'nın Varisi gelecek Güneş Tanrısı diyebiliriz fakat ben hem güneş hem de ayın tanrıçasıyım.

        Ben bunları duyunca çok sevindim ve koşarak dayıma sarıldım ve konuşmaya başladım . O sırada annemle dayım bana gülüyordu.

Ben: Gerçekten mi? Dayım olduğu için çok mutlu oldum.

        Ben bunları söylerken annem birden ciddileşti ve konuşmaya başladı.

Annem: Luna git abini kaldır ve buraya getir hem dayınla tanışsın hem de çok önemli bir şey söylemem gerekiyor. 

            Dedi ben de çok merak ettim fakat hiç bir şey demeden abimi kaldırmaya gittim.

O sırada;

ERZA'NIN AĞZINDAN 

      Jellal, ben Rosemary ve Rin ile birlikte kendi odamıza girdik fakat gördüklerimize inanamadık o sırada Rin konuşmaya başladı.

Rin: Vay benim büyüm gibi aynı.

    Bu sefer ben konuşmaya başladım. 

Ben: Hey burası hepimizin büyülerinin resimlerinden oluşmuş değil mi? 

  Ben böyle deyince hepsi beni onayladı o sırada içeri bir kız girdi sanırsam bu kız o gelen gezegen savaşçıların  birisiydi. Konuşmaya başladı.

Kız: Merhabalar benim adım Mars . Mars'ın Tanrıçası ve savaşçısıyım. Ama siz isterseniz Rei deyin her neyse siz hiç valizlerinizi açmayın size özel Kraliçe Serenty  Mars'ın en özel ve kumaşlarından her beden ve desenlerde gecelik diktirdi. 

           Dedi. Bense çok şaşırmış şekilde ona bakarak 'tamam' anlamında kafamı salladım ve bizi odanın diğer ucunda olan iki kapıdan sağ taraftakine girdi ve bizi çağırdı. Ben kapıdan içeri bakınca şaşırdım kaldım.